9.Bölüm: Hoşça Kal Deme.
#
Poseidon Coffee / Baekhyun
"Baekhyun evlen benimle"
Yanlış mı duydum. Başkasının nişanlısı olan biri bana evlenme mi teklif etti? Yok ya yanlış duymuşumdur. İmkânsız böyle bir şey.
Sadece kahkaha attım.
"Baekhyun ben ciddiyim. Benimle evlenir misin?"
Ouw yavaş gel Kim Taeyeon. Tamam, bir kere hormonlarıma yenik düşüp seni öptüm ama ömür boyu sorumluluğunu alacak kadar ileri gitmedim.
"Sabah sabah içtin mi sen?"
"Hayır, kendimdeyim ve hiç olmadığım kadar ciddiyim."
"Taeyeon saçmalama ne evlenmesinden bahsediyorsun?"
"Oh. Bu böyle olmayacak. Seni ikna etmeye uğraşacak kadar vaktim yok. En baştan alayım o zaman."
"İyi olur hiç bir şey anlamıyorum çünkü."
"Tamam o zaman başlıyorum. Ben buraya Japonya'dan geldim. Aslında kaçtım. Sabahki gelen benim nişanlanacağım kişiydi. Nişan günü kaçıp Kore'ye geldim. Şimdiye kadar saklanıyordum. Ama yerimi buldular. Ve sağlam bir gerekçe bulmazsam Japonya'ya dönüp Heechul'la zorla evlendirileceğim."
Bana niye bulaşıyorsun kızım. Git evinin kadını çocuklarının anası ol.
"Evlen kurtul işte kızım niye zorluyorsun. Hem iki türlü de evlenmiş olacaksın"
"O beynini süs niyetine taşıdığını biliyordum. Yanıltmadın beni bravo. GERİZEKALI! O kadarını ben de biliyorum herhalde. "
"Niye bağırıyorsun be?"
"O cıvık beynin kulaklarından aktığı için bağırırsam bir ihtimal anlarsın diye düşündüm. Yine mi anlamadın?"
Bu kız bana laf sokmaktan zevk alıyor resmen.
"Benden tam olarak ne istiyorsun Taeyeon?"
"Sonunda doğru soruyla geldin. Tebrikler. Şöyle; Heechul inanıp gidene kadar rol yapacağız. Bana borçlusun nasılsa. Yapmak zorundasın."
Ben ne ara borç yaptım ya? Cidden haberim yok, sarhoş falandım herhalde. Kabul etsem eğleniriz biraz. Etmezsem ve giderse, o zaman ne olur? Neyse bunları düşünerek muhteşem beyin hücrelerimi yormayayım.
"Maalesef Taeyeon bunu kabul edemem."
"YAH BYUN BAEKHYUN! Seni piç kurusu!"
Bu kız böyle küfür etmeyi nereden öğrenmiş? Hiç yakışıyor mu? Bu kıza biraz terbiye öğretmek lazım.
Bir karış açılan çenemi elimle eski haline getirdim ve konuşmaya başladım.
"Bak güzelim ben böyle oyunlara gelemem. Kendine başka bir oyuncak bul."
Ne deseydim? Ay ben zaten senden hoşlanmaya başladım gel gerçekten evlenelim mi? Yok artık ben Byun Baekhyun'um gecelerin fedaisi. Öyle tek bir kadına bağlı yaşayamam.
"Tamam gerizekalı. Senden medet umanda kabahat zaten. Ben başımın çaresine bakarım. Şimdi defol ve bir daha karşıma çıkma. Hoş bu saatten sonra istesen de göremezsin."
"İyi olur. Mümkünse bir daha görüşmeyelim"
Zafer benimdi. Geçen 1 haftanın intikamı böyle alınır işte. Sen beni süründürürsün ha? Sen daha Byun Baekhyun'u tanıyamamışsın. Biraz yalvar bakalım.
Kafeden ayrılıp eve geldim. 2 saat geçti hala tık yok. Çoktan aramalıydı. Neden hâlâ aramıyor? Yoksa başkasını mı buldu? Yok ya kimi bulacak ki. Bana muhtaç şu anda.
Telefon sesiyle gözlerimi açtım. Sonunda arıyorsun ha Taeyeon. İşte böyle yola gel.
"Alo?"
"Baek nerdesin?"
"Ah Lay sen miydin? Evdeyim ne oldu?"
"Beyinsiz herif sen ne yaptın?"
"Ne yapmışım ya?" Bu ne böyle bugünlerde herkes bir çemkirme modunda.
"Taeyeon yarım saat sonra Japonya'ya dönüyor. "
Taeyeon? Japonya? Yarım saat? Duyduklarımı idrak edemedim.
"Bu da ne demek Lay?"
"Şu demek beyefendi; senin o gerizekalı egon yüzünden Taeyeon gidiyor temelli! Şu an havaalanında"
Telefonu kapattığım gibi evden fırladım. Ne demek gidiyor? Daha yalvaracaktı bana. Ben ettim sen etme diyecekti. Ben kazanmıştım. Bugün yenilmeyeceğim. Kazanacağım ne pahasına olursa olsun.
Arabaya bindiğim gibi gaza bastım. Gitmemeli. Engel olmalıydım. Öğlen teklifini kabul etmediğim için kafamı direksiyonda parçalamak istedim.
Havaalanına geldiğimde etrafta onu aradım. Hiç bir yerde yoktu. Bu sahneler hep filmlerde olurdu. Kız gider. Oğlan peşinden koşar. Kız tam uçağa binecekken oğlan onu yakalar. Sonsuza kadar mutlu yaşarlar. Tamam bizim senaryomuza pek uymuyor. Ama yine de düşünüyor insan.
"Lütfen Dikkat! Seul'den Tokyo istikametine gidecek olan 2511 sefer sayılı Korean Air yolcuları giriş kapısı kapanacaktır. Bu sizin için yapılan son çağrıdır."
Duyduğum anonsla yolcu giriş kapısına koştum. Ama orada değildi. Çoktan binmişti uçağa. Ne bekliyordum ki? Bu sahne ancak filmlerde olurdu. Ne biz bir film karakteriydik ne de birbirimize âşıktık. Biz sadece 2 inatçı keçiydik.
Bizim hikâyemiz de buraya kadarmış. Hadi ama bu kadar çabuk bitemez. Daha hiçbir şey olmadı.
#
|Düzenlenmiştir.|
Seviliyorsunuz canlarım.
Öpüldünüz.
Aşk ile kalın...♡♥♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maskeli Balo ✿ BaekYeon ✔
FanfictionHer şey bir Maskeli Baloyla başladı. Klasik müzik, şampanyalar, vals... Tuvaleti basan bir kız, şaşkın bir adam. Sonra... Olaylar olaylar ^^ BaekYeon~