Kısa bir geçiş bölümü oldu. Afiyetle yiyiniz.
18.Bölüm: İntikam.
#
Londra'daki Maskeli Balo / Baekhyun
"Taeyeon?"
Bir tepki versene! Neden öyle bakıyorsun yüzüme? Hiç mi sevmedin beni? Hiç mi özlemedin? Benim çektiğim acıların milyonda birini bile mi çekmedin? Neden eskisi gibi bakmıyorsun bana? Seni aramadığımı mı düşünüyorsun? Neden korkuyormuşsun gibi hissediyorum?
"Taehyun gidelim oğlum."
"Peki anne. Görüşürüz ajusshi."
Sorularımın hepsi içimde patlamıştı. Hiçbir şey söylemeden oğlunu da alıp gitti. Bense arkasından baktım öylece. Gidişini izledim. Belki 5 dakika belki 10 dakika belki de daha fazla öylece baktım arkasından. Ayaklarıma pranga bağlanmış gibi bir adım bile atamadım. Her şeyi düşündüm. Geçen koskoca 3 yılı. Onsuz nefes alamadığım 3 yılı. Uyuyamadığım geceleri. Uyanmak istemediğim sabahları. Yaşadığım her şey bir hiç için miydi?
Arabama atlayıp hızla uzaklaştım oradan. Kalbimin ağırlığına daha fazla katlanamadım. Kendimi otelin barında buldum. Çareyi yine eski dostumda aradım. Kaç bardak kaç şişe olduğunu saymadan içtim. Ben yaşamayı unutmuştum. Ama o ne yaptı! Evlenmiş, çocuğu bile var. Yüzüme bakmayı, bir merhaba demeyi bile çok gördü bana. Onun için babamı son kez görememiştim. Pişman olmamalıydım bu yaptıklarımdan. Pişman etmemeliydin beni Taeyeon.
Gözlerimi açtığımda yatağımdaydım. Buraya nasıl geldiğimi bile hatırlamıyordum. Başımdaki ağrı gözlerimi yerinden çıkaracakmış gibi vurmaya başlamıştı. Uzun zaman sonra içmenin böyle etkisi olacağını bilmeliydim. Duşa girdim.
Suya bıraktım yine duygularımı. Hiç sevmemiş belki de beni. Belki de onu bulamadığım için vazgeçti benden. Neden evlendin Taeyeon? Neden çocuğun oldu? Neden çocuğuna Tae Hyun adını verdin? Bizim çocuğumuzun adı Tae Hyun olacaktı. Kendin söylemiştin. Neden başkasından olan çocuğa bizim yavrumuzun adını verdin? Düşüncelerim o kadar yoğundu ki akan su bile durulmasına yetmiyordu. Duşu sonlandırıp hazırlanmaya başladım.
On - on beş dakika sonra sekreterim geldi. Ve lanet olası o şirkete gitmek üzere yola çıktık.
Tekrar karşılaşmak ve bütün acıları tekrar tekrar yaşamak... Bugün benim için oldukça zor geçecekti. Ona tekrar zayıf yanımı göstermek gibi bir niyetim yoktu. Zaten bilmiyor muydu beni? Bilerek bu işe atılmıştı. O sır gibi gizlense de ben gayet ortadaydım. Anlaşma onlar tarafından önerilmişti.
Şirkete çoktan vardığımızda hala düşüncelerimde boğuluyordum. Bayan Song'un sesi kesti acıtan düşüncelerimi.
"Bay Byun iyi misiniz? İsterseniz toplantıyı erteleyebiliriz."
"İyiyim Bayan Song. Bir an önce bitsin ve dönelim."
"Peki efendim."
Toplantı salonun girdiğimde kısa bir selamlamadan sonra yerlerimize geçtik. Bayan Kim! teşrif ettikten sonra toplantı başlamıştı. Hep aynı dosyalara bakıyordum. Kaç gündür aynı şeyler. Değişen tek şey O'ydu. Bir gece de değiştirdiği duygularımla bir delilik yaptım. Sonucun ne olacağını ölçüp tartmamıştım. Ama sonuçları ne olursa olsun göğüs gerecektim. Her zaman yaptığım gibi.
"Sizinle ortak olmamız için bana geçerli bir neden söyleyin Bayan Kim?"
Bayan Kim! Ne kadar da garip değil mi? Bebeğim, meleğim, Tae derdim eskiden. Şimdi ise bir yabancı gibi davranmak zorundayım.
"Bay Byun..."
Bay Byun... Bu kadar yabancıyız artık birbirimize. Sevgilim derdin eskiden. Aşkım derdin.
"SUN Şirketler Grubu olarak 18 ülkede şubemiz bulunmakta. Bu anlaşmayla sizin de hedeflediğiniz Avrupa ve Amerika pazarına rahatlıkla girebileceksiniz."
İş kadını olmak yakışmış sana sevdiğim. Sen sevmesen de ben hala deli gibi seviyorum seni. Beni affet sevgilim. Yaptıklarım ve yapacaklarım için.
"Bunu birçok şirket sağlayabilir zaten. Daha özel bir şey olması gerek sizi seçmemiz için."
Bakışlarındaki değişim içimi ürpertse de eskilerden bir şeyler görebilmiştim sonunda. Kalbimi yine hızlandırmıştı.
"Ne istediğinizi söylerseniz size yardımcı olabilirim Bay Byun."
Sinirlenince yine aynısın sevgilim. Yine çok güzelsin. Ama üzgünüm. Ben daha fazla devam edemem. Buna ne vücudum ne de kalbim dayanır.
Tam gözlerinin içine baktım. Eskiden ona baktığım gibi baktım.
"Benim istediğim tek şey güven Bayan Kim." Ayağa kalktım ve devam ettim.
"Üzgünüm ama siz bana güven vermiyorsunuz. Bu anlaşma olmayacak."
Sözlerimi söyledikten sonra hızla terk ettim salonu. Arkamdan koşan sekreterim ve müdürlerle tabii.
"Bayan Song otelden eşyalarımı aldır ve en yakın uçuşa bilet ayarla. Bir an önce dönüyoruz Kore'ye."
Aslında gitmek istemiyordum. Kalmalıydım. Uzaktan da olsa onu izlemeliydim. Ama yapamazdım. Her şeyi yapardım ama bir ailenin parçalanmasına sebep olamazdım.
Ayaklarımın beni arabaya kadar taşıması için dua ettim. Her şey çok iyi gidiyordu. Ta ki o sesi duyana kadar.
"Yah! Byun Ukala Baekhyun. Olduğun yerde kal!"
#
|Düzenlenmiştir.|
Hadi bakalım olaylar başlıyor! Hazırsanız başlayalım o halde :) yeni bölümde görüşmek üzere!
Seviliyorsunuz.
Aşk ile kalın...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maskeli Balo ✿ BaekYeon ✔
FanficHer şey bir Maskeli Baloyla başladı. Klasik müzik, şampanyalar, vals... Tuvaleti basan bir kız, şaşkın bir adam. Sonra... Olaylar olaylar ^^ BaekYeon~