Maskeli Balo ✿ BaekYeon ✔

17. Masquerade Again

Hayranların editlerine hastayım! Medya'da BaekYeon ve Lightsaber & DropThat Performansı.

İyi okumalar bebeklerim!

17.Bölüm: Yeniden Maskeli Balo.

#

Londra'da Bir Park / Baekhyun

Kim Tae Hyun...

Flashback

"Bizim bir adımız olsun Tae ne dersin? "

"Nasıl yani?"

"İsimlerimizden bir çift ismi oluşturalım. Güzel olmaz mı? Ünlüler gibi."

"Komik olur sanırım. Ama olsun sevdim ben bu fikri. TaeHyun olsun o zaman."

"Fikri ben sundum benim dediğim olacak. BaekYeon olacak."

"Neden senin istediğin oluyormuş. Bence TaeHyun çok karizmatik."

"Bu ilişkideki tek karizma benim ve ben bir erkeğim. Erkeğin ismi ilk olmalı o yüzden BaekYeon olacak."

"Aman be ne halin varsa gör! Ben de oğlum olursa adını TaeHyun koyarım ödeşiriz."

Flashback End

"Ajusshi senin adın ne?"

"Hımm?"

"Kim Tae Hyun hadi gidiyoruz!"

"Görüşürüz Ajusshi."

"Görüşürüz ufaklık!"

Umarım görüşürüz küçük adam.

Arkasından bakarken düşüncelere dalmıştım. Lay ve Tiffany'nin bebekleri olacaktı. Bu ufaklık kadar şirin olurdu bundan eminim. Peki ya bizim çocuğumuz olsaydı. Onun kadar akıllı, onun kadar tatlı olur muydu? Gitmeseydin, seni kaybetmeseydim hayatımız bambaşka olurdu değil mi?

Hava serinlemeye başlayınca otele döndüm. Sekreterimin getirdiği dosyaları incelemeye başladık. Birleşeceğimiz şirket çok büyüktü ve riskli durumlar söz konusuydu. Şirketin başkanı hakkında çok fazla bilgi olmaması tedirgin olmama neden oluyordu. Bu işlerde yeniydim zaten. En ufak hatam koca şirketi batırmama neden olabilirdi.

"Başkanım yarın gece sizin için bir davet organize edilmiş. Katılmanızı rica ediyorlar."

"Peki. Sen hazırlıkları tamamlarsın. Çok yorgunum biraz dinlenmek istiyorum."

"Peki efendim. Size iyi geceler."

"Size de Bayan Song."

Bayan Song gidince önce duşa aldım. Sonra uyumak üzere yatağıma geçtim. Alkol yerine artık bağımlısı olduğum o haplardan alıp kendimi uykuya bıraktım.

Sabah olduğunda kahvaltı faslından sonra kahve içmek için bir yer aradım. Double espressomu içtikten sonra kendime geldim ve otele geri döndüm. Sekreterim ve müdürlerle yapacağımız toplantıya hazırlanmaya başladık. Toplantı yaklaşık 4 saat sürmüştü ve ben gerçekten yorulmuştum. Sekreterim elinde kutularla geldiğinde şaşırmıştım.

"O elindekiler de ne Bayan Song?"

"Akşamki davet için giyecekleriniz efendim."

Ben bunu tamamen unutmuştum.

"Peki. Oraya bırakabilirsin."

"Saat 19:00 da aracınız hazır olacak efendim. "

"Tamamdır Bayan Song."