Maskeli Balo ✿ BaekYeon ✔

2. Sunset

2.Bölüm: Günbatımı

#

Maskeli Balo Ertesi Sabah / Baekhyun'un Suiti

Taeyeon

Başım çatlıyor resmen. Üzerimden kamyon mu geçti ne? Gözlerimi açmakta zorluk çekerken yabancı bir tavana uyandığımı fark ettim. Burası neresi ki? Birisi bana mı sarılıyor şu anda? Bir de kendine çekiyor beni. Tanrım ben ne yaptım dün gece? Lütfen gerçek aşkıma ihanet etmiş olmayayım lütfen yalvarıyorum. Kim Taeyeon kendine gel ve hemen, en acilinden bir durum değerlendirmesi yap. Kafamı tanımadığım odanın sahibi olduğunu düşündüğüm bedene doğru çevirdim.

Aferin Taeyeon! Bir adamla aynı yataktasın! Kahretsin! Hemen üzerimi kontrol ettim. Oh neyse ki hala dünkü kıyafetlerim var üzerimde. Bir şey olmuş olamaz değil mi? Başım ağrıdan patlayacak neredeyse. Şimdi sakin olmalıyım ve dün geceyi düşünmeliyim. Bu hâle nasıl geldim?

Maskeli balodaydık. Orası tamam. Peki sonra? Sehun öküzü beni yalnız bırakıp gitti. Sonra fırsatçı erkek bozuntularından sıkılıp şampanya içiyordum. Of Tae sanki içebiliyorsun da ne vardı o kadar içecek? Tanrım sonrası yok! Ne yaptım ben, neden buradayım? Ah en önemlisi de bu adam kim?

Ben daha gecenin gizemini çözemeden yanımda bana sarılarak uyuyan beden kıpırdanmaya başlamıştı. Belimdeki elini yavaşça kaldırıp kenara koydum. Sessizce yataktan kalktım. Çantamı ve telefonumu bulamayınca burada olmadığını düşünüp kapıya yöneldim.

"Orada dur bakalım küçük hanım!"

Of bu salak niye uyandı ki? Rezil oldum resmen. Sarhoşken kim bilir ne yaptım.

"Şey... Dün gece ne oldu tam olarak bilmiyorum. Ama sorun yarattıysam özür dilerim. Gitmem gerek. Görüşürüz."

Görüşürüz mü? Mümkünse bir daha karşılaşmayalım! Yıllardır takındığım cool kız tarzım yerle bir olmak üzere. Hızlı ol Kim Taeyeon. Bu durumdan tek kurtulma şansın kaçmak!

"Bu hâlde gitmeyi düşünmüyorsun değil mi?"

Ne var ki halimde? Odanın çıkışındaki küçük aynadaki canavarla göz göze gelince istemsiz bir çığlık attım.

"Yah bu halim ne benim!"

"Ben de onu diyorum. Bu halde dışarı çıkmamalısın küçük hanım. Dışarıdaki insanlara yazık."

Ay bu çocuk çok sinir bozucu. Ne var yani? Biraz makyajım akmış, alkol kokuyorum, bir de kusmuk gibi kokuyorum! Rezil oldum rezil! Dediği kadar varmışım yalnız. Gururumu bir kenara bırakıp yardım istedim.

"Şey acaba bana uygun bir kıyafet var mı?"

"Sen banyoya git. Ben getirtirim kıyafet. Daha fazla göz zevkimi bozma!"

Ay şuna da bakın. Bay ukala! Çok iyi laf sokardım ama şu an sana muhtacım lanet olsun! Uslu uslu banyonun yolunu tuttum. Elimi yüzümü yıkadım ama koku beni öldürecek. Bu salak nasıl yattı yanıma acaba. Ben tiksindim kendimden.

"Hey. Al şunları. İstersen duş al. O koku keselensen de geçmez."

"Sana soracak değilim Bay Ukala! Kıyafetler için teşekkür ederim!"

Bir an önce duş alıp hazırlandım. Getirdiği kıyafetler de kıyafet olsa. Resmen malzemeden çalmışlar. Kalçamı ancak örten bir şort, salaş bir atlet. Neyse eve kadar idare etmekten başka çarem yok. Giyinip odadan çıktım. Masada oturmuş beni bekleyen bir adet bay ukalayla karşı karşıyaydım.