6. Bölüm

205 28 6
                                    

Uçuyorum, uçuyorum, uçuyorum. Tepemdeki saçlarıma benzer renkte bir köprüye kondum. Renklerin adını tam olarak bilmiyorum, insanlar herşeye bir isim koyuyorlar. Sizleri anlamak çok güç.

Beni çağırıyor. Sonunda. Kim olduğunu bilmiyorum ama artık ben de insanların deyimiyle emekli olacağım. Çok uzakta olmamalı. Bu anın gelmesi için çok uzun süre bekledim. Siz insanların tahmin edemeyeceği kadar çok.

Dilinizi çözmek bizim için en zor şeydir. İlk sınav budur. Ancak ve ancak bu sınavı geçersen görevlendirilirsin. Hiçbir ipucu vermezler. O kişiyi bulana dek geçen süre epey sıkıcıdır ve gerekirse dünya turu atmak zorundasın. Tabii bu da yorucu bir şey.

Konuşuyor. O konuşuyor, biliyorum.

- Sahi bugün senin doğumgünün mü?
- Annem yalan söylemediyse evet, en azından kimlik kartımda yazan o.
- Kaç yaşına girdin bakalım şimdi?
- Uhmm.. 19 sanırım. Ya da 20. İnan bilmiyorum.
-Hmm.. Demek kısa süreliğine de olsa yaş farkımız 8'e indi öyle mi?
-Yani evet, teorik olarak.
-Teorik olarak derken?
- Kağıt üstünde evet yaş farkımız var ama bence biz ikimizin de hiç tecrübe etmediği ortak bir yaştayız.
- Peki peki... Beni şaşırtıyorsun Elly. O zaman sana özel bir hediye vermek lazım. İçki içmeyi sever misin?
- Evet tabiiki, ben Beerish'liyim unuttun mu? İnsanlar burda su yerine bira içerler!
- Bunu bilmem iyi oldu, çünkü senin için özel birşeyler düşünüyorum. Saçma sapan hediye alacağımı düşünmedin herhalde?
- Hayır düşünmedim tabiki ama cidden hiç gerek yok Bay Bearman. Yani John. Ben doğumgünlerimi kutlamıyorum zaten. İnanın hiçbir şey istemiyorum.
- Aaa oyunbozanlık yapma ama şimdi! Hiçbir şey istemediğine emin misin? Cevabını iyi düşün, ne anlamda sorduğumu biliyorsun.
- Elbet istediğim şeyler var her insan gibi. Ama bence mühim olan elde edebileceğin şeyleri istemek. Tanrı'nın daha fazla hayal kırıklığını kaldırabileceğini sanmıyorum.
- Görünmeyen bir tartı mı var peki hayatında? Elde edip edemeyeceğin şeyleri nasıl tartıyorsun ve nasıl emin olabiliyorsun? Elly... Suratıma bak Elly, yüzüme bak. Sahiden istediğin birşey yok mu?
- Daima nefes almaya çalışmak yorucu. Nefessiz kalmak istiyorum. Birkaç dakikayı sonsuzluk gibi hissettirecek bir nefessizlik.
- Tam yerine geldin. Benim de sana vereceğim şey bu.

Av KapanıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin