26

214 19 4
                                    

Sabah uyandığımda yatağımın içinde genişce esnedim. Bugün Kai ye seul sokaklarinda rehberlik edecektim. Saatte baktığımda geç uyumama ragmen erken kalkmıştım. Hemen banyoya gittim ve kısa bir duş aldım.

Odama döndüğümde telefonumu aldim ekranda beliren bildirim mesajına dokundum.

#mesaj#
Soul kafe saat 12.00 ...

beklemekten nefret ederim.

Ekrani kitleyip yatagimin ustune attım

Kot pantolonumu ve kisa siyah crop top giydim saçlarımı dalgali birakip hafif kırmızı rujumu sürdüm.

Mutfaga dogru gittim herkes toplanmış yemek yiyordu.

-Ben çıkıyorum.

-Nereye gidiyorsun dedi Suga ve mutfagin kapısından kafami uzattım.

Kaslarımı indirdim ve...

-İşlerim var

Gülümsedi ve pekala iyi eğlenceler dedi. Bende el sallayıp aşağı indim.
Kafe bana yakin olduğu için yürümeye karar verdim.

Kafenin önüne geldiğimde kimseyi göremediğim için içeri girdim. Köşedeki masanin birine oturuyodu.
Bir anda göz göze geldik ve hızlı adımlarla yanına gittim.

-Iyi zamanlama hadi kalkalım dedi ve ceketini aldı

-a.ama yemek...

-yapcak işlerimiz var jia hadi...

Çaresizce arkasindan yürümeye başladım.

-Planımız ne

-önce Han nehrine gidicez sonra yemek yiyicez sonra da Seul un en güzel manzarasini göreceğin yere çıkarıcam seni

-hadi o zaman başlayalım. Deyip gülümsedi. Arabaya bindik ve Han nehrine gittik. Yoldaki sesizligi bozan kai olmuştu.

- O gun davetimi kabul ettin ama neden gelmedin

- Seul e dönmek zorundaydım üzgünüm

Bu konusmanin haricinde yol boyunca yine sesizlik vardi ve Han nehrine de gelmistik. Arabadan indik ve nehrin yanindaki taşlı yolda yürümeye başladık. Ayni zamanda da sohbet ettik.

Nerdeyse 4 senedir yanindaki arkadas grubuyla kaldigini söyledi. Bende bizimkilerden bahsettim. Gercekten onlar gibi bizimde aramizda kuvvetli bir bağ vardi ve bizi hep bir arada tutmaya çalışan Suga...

Uzun sureli han nehri turumuzu burda noktaliyalim ve artik yemek yiyelim. Bak ileride bir yer var hadi dedim ve ilerlemeye basladim.

Yaahh~ Jia dışarıda yedigim yemekler bana dokunuyor dedi elini ensesine koyarak.

Of kai ama ben acıktım.

Evim buraya yakın evde yesek olur mu...

Kekeledim bi yanda acliktan kendini yemek üzere olan midem bi yandan kai nin teklifi uzun süre düşündüm.

Hadi kai tepeye gidelim. Sonra yeriz dedim.
Başını tamam anlamında salladı.

Hava hafif kızıllaşmıstı. Bizde han nehrinin yukarısına dogru yurumeye başladık.

Sonunda geniş tepeye çıkmıştık. Belki de seul e geldigimde her canim sıkıldığında bende bu tepede huzur buluyordum. Ahh gunesin batışı o burdan bambaska gözüküyordu.

Ellerimi arkada birlestirip parmak ucuna yükseldim
- Bu manzarayı baska bir yerde bulamazsin kai i yuzden iyi izle

- Sana katılıyorum dönmeden doya doya bakmam gerek

Güneşin son ışıkları ısıtıyordu yüreğimi. Sanki buraya geldigimde zaman benim icin duruyordu. Korna sesi gürültü hep biryerlere yetismeye çalışan insan kalabalığından uzakda gizli cennetimdi...

Arkamdan geldi bana çok yaklaştığını hissetmiştim. Saçlarımı elinde toplayıp yana attı. Sonra kollarımdan tutup beni kendisine çevirdi ve aramızdaki ufak mesafeyi tamamen yok etti. Onunla göğüs göğüse burun buruna ve göz gözeydim.

Gözlerini kısarak bakıyordu ve fısıldayarak bende en çok bu manzarayı seviyorum dedi.

- ee yemek yemiyomuyduk hem ben üşüdüm deyip hızla çekildim ve arkama bakmadan hizli adımlarla ilerlemeye başladım.

Arabaya bindigimizde müzik açmaya karar verdim. Bu sefer sesizlik olsun istemiyordum. Hatta bu gün hemen bitsin eve dönmek istiyordum.

Acaba bahane felan mi uydursam diye düşündüm ama buda cok kaba olacaktı.

Şarkıyı umursamazca mırıldanmaya başladım. Evi buraya yakın olduğu için hızlıca gelmiştik de...

Evine çıktık. İçeri geçtikden sonra lavabonun yerini sordum ve ellerimi yıkadım. Mutfaga doğru ilerledik ve yemekleri birlikte hazirlamaya başladık. O doğrarken bende pisirmeye karar verdim. Yemege uygun bir kab çıkardım.

-kai yag nerde ?

-bi saniye dedi ve dolapdan çıkardığı siseyi bana uzattı. Almak icin döndüğümde elimdeki kaşık siseye çarptı ve butun yag kai nin üstüne dökülmüştü.

- ah~ cok üzgünüm dedim ve şişeyi kaldırdım.
Baş ve işaret parmağıyla kaslarina yapisan tshortu tiksinerek çekti

-Önemli değil ben üstümü degistiriyim. Dedi ve mutfakdan ayrıldı.

Elimin içiyle anlima vurdum
Of neden bu kadar sakar olmak zorundayım. Of rezilikti...

Hazır kai de yokken bi lavaboya gidip üstüme sıçrayanlari temizlemeye gitmek icin banyoya dogtu ilerledim.

Biraz acele etmek icin kapiyi hızla açtım ve karşım da elinde bir peceteyle tenine gecen yağı temizleyen kai yi gördüm.

Gözlerim kocaman açılmıştı. Onu üsten çıplak olarak öylece görünce hızla kapıyı kapattım

-Özür dilerim... Diye ardimdan bağırdım. Mutafa gidip kendimi kesip yok etmek istiyordum. Saate bakmak icin telefonumu aldığım da saat aksam 9 olmuştu.

Çokta geç kalmıştım eve hemen çantamı toparladım. Tam mutfağın kapısından çıkarken kapıda kai nin oldugunu gördüm.

-nereye gidiyorsun

-eve gitmem gerek cok geç oldu üzgünüm hersey için

-ben bırakırım

- hayir giderim ben

-hazirsan çıkalım

-kai...

-hadi geç kaliyorsun bi de beni lafa tutuyorsun

Başımı eydim ve asagi indik. Arabaya binip kemerimi taktım

-ben banyoda olacagini düşünmemiştim...

-of daha kaç defa özür diliyceksin

-tamam bu son özür dilerim

-gercekten sorun yok

Evimin önüne geldigimizde bizim kata baktim ışıklar kapaliydi demek ki hepsi uyumuştu.

Neyse kendi iyi bak kai shi

Sende bugün icin teşekürler simdi eve çık ve camdan bak sag saglim evde oldugunu bilmek istiyorum.

Tamam dedim ve gülümsedim. Arabadan inip hizli adimlarla apartmana girdim.

Kapiya geldigimde uyandirmamak icin sesizce anahtarlarımı çıkardım.

Eve girdim salonun camını acip el salladım. Kapanan kapanma sesiyle yerimden sıçradım

Jimin...

No Dream - BTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin