32

125 15 7
                                    

Gözlerimi araladığım da odamda losh ışık vardı. Günün en sevdiğim saatleriydi. Sabah mı akşam mı belli olmuyordu. Üzerimi değiştirdim ve saatin yedi olmasını bekledim. Min çalışan bir bayanmış o yüzden erken bir saate görüşmek istedi. Herkes uyuyordu sessizce evden çıktım. Acelem yoktu oyalanarak indim merdivenleri.. Savruluyor gibi yürüdüm yolda.. Ne kadar oyalansam da birkaç dakika sonra kafeye varmıştım. Kendime bir kahve söyledim ve beklemeye başladım. Kahvemi beklerken masama soluk tenli, küt saçlı ama bir o kadar güler yüzlü bir kadın yaklaştı. Başını biraz eydi ve kısık bir sesle adımı fısıldadı.

-Jia!
Ayağa kalkıp selamladım. Kafede benden baska tek oturan yoktu. Tanıması bundan zor olmamıştı. Hızla söze başladı.

*Ihm bu konularda nasıl konuşulur pek bilmem. Gelirleri yarıya böleriz. Yemekleri ortak yapar bıraktıklarımızı toplarsak hallederiz. Şuan cidden acil bir ev arkadaşına ihtiyacım var. Yeni bir ev benim için fazla uğraştırıcı ve masraflı.. Senin için uygun mu hm..

O konuşurken başımı onaylarca sallıyordum. Benim için de uygundu ve sıcak kanlı biriydi kolay anlaşacağımızı umuyordum.

-Benim içinde gayet uygun..
Gülümsedim.

-Yarın evde olucam görmeye gelirsin ve ne zaman taşınacaksın.. Odanı falan seçersin.

-Im~ Sanırım birkaç güne..

-Pekala.. *Saatine bakıp iç çekti.* Seninle sobet etmek güzel ama geç kalıyorum haberleşiriz hoşçakal..

Çantasını toparlayıp aceleyle gitmişti. Bende çok kalmadan eve gittim. İçimden kocaman bir yük kalkmış gibiydi. Hızla eve yürüdüm. Herkes hala uyuyordu. Çok gürültü yapmadan odama geçtim. Bugün ilk önce Yoongi ile konuşacaktım.

19.47...

Genellikle bu saat evin en sesiz olduğu saatlerdi.. Herkesin yapacak işleri vardı. Bazıları dışarıda, bazıları odalarına çekilmiş olurdu. Yoongi ise bu saatlerde balkondaki salıncakta oturup sürekli birşeyler yazıyor, karalıyordu. Konuşmak için en uygun zaman buydu. Yanına gittim ve sesizce bir köşeye oturdum. Sanırım konuşmak istediğimi anlamış ısırdığı kalemi defterinin arasına koyup bana döndü.
-Seni dinliyorum..
Yumuşak bir ses tonuyla konuşmuştu. Kısık ama biraz da yorgun.

-Evden ayrılma kararı aldım.

Gülümsedi..
-Buranın senin için uygun olmadığını söylemiştim. Bence de doğru karar verdin. Busan'da kendi evinde daha rahat edersin. Kim hala sana iyi bakacaktır.

-Seul'den ayrılmıyorum sadece başka bir eve taşınacağım. Bir iki sokak ileride hem bir ev arkadaşım olacak.

Yüzünü dışarı çevirdi..
-Busan'a gidiyorsun.

-Hayır çoktan tuttum bile. Yaah bana güvenmelisin ayrıca reşit biriyim ve artık sana yük olamam hm. Onayına ihtiyacım var. 7 erkekle aynı evde kalmak bir kız için fazla zor..

Uzun süre sessiz kaldı. Tekrar yüzünü bana çevirdi ve başını onaylarca salladı.

-Pekala ama yapamazsan Busan'a döneceksin.

Gülümsedim ve bende başımı salladım.
-Yalniz evdekilerin şimdilik haberi olmamalı hm teşekkür ederim.
Hızla odama geçip Min'e mesaj attım ve telefonumu yatağa atıp uzandım.

Ya Jimin... Buna ona söylemek Yoongi'ye söylemekten daha zor olucak..

No Dream - BTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin