-BEBEK 6.BÖLÜM-

783 42 6
                                    

-Jorge-

"Hoşgeldin adını bilmediğim kız.İyiki geldin." dedim.Gamzelerimi belirtmek için gülümsememi yüzüme yaymıştım.

"Öncelikle hoşbuldum.Ben Martina.Tini,Martu,Tinita takma isimlerim.İstediğin şekilde seslenebilirsin."

"Sevgilim diye seslensem?"

10 saniye gibi bir süre yüzüme baktı,gülümsedi."Çok tatlısın ya! Kendine güvenin beni yıkıyor,eriyorum. Ha-ha! Tabikide şaka yapıyorum.Ama özgüvenin takdir-e şayan.Bravo."

"Öyle derler biraz.Ee insan patron olunca." dedim kasılarak.

Kendime güvendiğim doğrudur.Açıkçası gurur duyuyorum.Güvenmek,güvenilmek,güven...Bunlar hoş şeyler.Ben bunu başarabiliyorum.

Bazı insanlar vardır ; kendine güvenmediği için hayatının fırsatını kaçırır.Bazıları da misal benim gibi,kendine güvendiği için fırsatları değerlendirebilir.Karakter meselesi.

"Patron derken? Sen mi patronsun? Bu ego ile."

"Biraz önce 'bravo' lar havada uçuyordu.Şimdi ego mu oldu? Aşk olsun."

"Nerede patronsun? Sana mı ait? Yoksa.."

"Babamın Holding'i aslında ama bana güveniyormuş.Başarabileceğimi düşündüğü için bana bıraktı.Kardeşime değil.Çünkü ben ondan daha iyiyim.Çünkü ben daha zekiyim.Çünkü ben daha ya-"

"Tamam anladık bay Ego.Da senin kardeşin çalışıyor mu? "

"Evet.Pasquarelli Muhasebe 'de çalışıyor.Fakat yakında ayrılacakmış.Patron'dan memnun değilmiş."

"Oha! Senin kardeşin benim sevgilimin yani eski sevgilimin şirketinde mi çalışıyor? Vay canına,tesadüf diz boyu."

"Anlamadım."

"Anlatırım ama bir yere otursak? Uzun bir konu da."

"Olur.Buyrun önden."

-Candelaria-

"Ruggero? Hoşgeldin."

Cevap vermeden salondaki koltuğa attı kendini.Sıkıntısı vardı sanırım.'Yüzünden düşen bin parça' kalıbına mükemmel bir örnek olmuştu.

Kollarını açtı ama gözleri kapalıydı.Sarılmamı bekliyordu.Bende bekletmeden gidip ona sarıldım.

"Ayrıldık." dedi.Gayet normal bir şeymiş gibi davranıyordu.Yinede yüzündeki ifadeden kederli olduğunu anlayabiliyordum.

"Anlatmak ister misin? " Kısa sorular sormaya çalışıyordum.Yorulmasın diye.Zaten zar zor konuşuyor.

"Hani bize Jorge diye birinden bahsetmişti ya,o bu sabah Tini'ye mesaj attı.Mesajda ' Harika bir geceydi aşkım.Seni seviyorum.Bugün buluşacağız değil mi?' yazıyordu.Bende açıklamasını istedim haliyle.Birlikte olmuşlar falan işte.Bende bitti,ayrıldık dedim."

"O ne dedi?"

"Nereye dedi sadece.Bende 'başka kızların yanına.Hani anlarsın ya.' diyip evden çıktım.Buraya geldim."

"Gitmedin mi başka kızlara? "

"Hayır.Gitmedim ama burada başka bir kız ortamı yaratabiliriz."

"Ruggero.Şu an sinirli,yorgun ve kırgınsın.Düşünmeden bir iş yapma."

"Sallamaz."

Yaklaşmaya başladı.Beni öpeceğini tahmin edebiliyorum.Hem yakınlaşmıştı,hem 'ortam' demişti hem de Tini'den intikamını ancak böyle alabilirdi.

"Ruggero..."

"Sus." dedi ve belimden tutup kendine yasladı beni.Daha sonra hızlı bir şekilde öptü.

Ben ise şaşkınlıktan ne karşılık verebiliyordum,ne de itebiliyordum.Donmuştum adeta.Beynim algı oluşturma gücünü kaybetmişti.Yavaş yavaş etkilenmeye başlıyordum.Ama bu olmamalıydı.Beynim hemen bir algı üretmeliydi yoksa etkilendiğim için karşılık verme riskim artacaktı.

Beyin sana sesleniyorum! Algı oluştur hadi.Yoksa karşılık vereceğim ve sonu güzel bi meyecek.

-Samuel-

"Damien ben çok sıkıldım.Bir şeyler mi yapsak? Böyle boş boş oturuyoruz."

"Ben Mechi'nin yanına gideceğim şimdi.İstersen sen de Cande'ye git.Kızı arayıp sormuyorsun bir iki gündür.Telafi olur."

"Gerçekten de öyle oldu.Aramadım,mesaj atmadım.Üzülmüştür o.Biliyorsun,iletişim içinde olmaya bayılıyor."

"Bilmez miyim?"

Gülümsedim."Neyse , o zaman ben çıkıyorum,akşam görüşürüz dostum." dedim ve tokalaştık.

Hemen odama çıktım.Cebime araba ve Cande'nin ev anahtarını attıktan sonra evden çıktım.Telefonum zaten cebimdeydi,aynı şekilde cüzdanımda.

Arabayı çalıştırdım,radyoyu açtım ve yola çıktım.Cande'nin evi Buenos Aires Meydanına yakındı.Yani bize uzaktı.Biz arka kesimlerde oturuyorduk.

Yirmi dakika sonra eve varmıştım.Blok kapısını iterek içeri girdim.Çok ağırdı blok kapısı.Ellerimde torbalar olsa zor açardım kapıyı.

Asansörü çağırdım ve beklemeye başladım.Cande 7.katta oturuyordu ve blok 12 katlıydı.Merdivenler uzundu ve insanı yoruyordu.Bu yüzden asansörü tercih ediyordum.

Kısa süre sonra asansör geldi.Biner binmez 7.katın düğmesine bastım.Orta hızda ilerlemeye başladı asansör.Bende sırtımı aynaya verdim ve gözlerimi kapattım.Öğlen olmuştu ama benim hala uykum vardı.

Sonunda asansör 7.kata ulaştığında hızlı bir şekilde indim.Cebimden anahtarı çıkarıp kapıyı açtım.

"Merhaba ben geldim." Sesimdeki sevinç,gördüğüm manzaradan sonra yüzüme acı olarak yansımıştı.Çünkü...Ruggero ve Cande...Öpüşüyordu.

-foreverrjortinii

-BEBEK-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin