Martina
Ne diye böyle bir cümle söylediysem? Ne gereği vardı durup dururken?Evet,tahmin ettiğiniz şey.Beni odaya kilitledi.Ciddi ciddi odaya kilitledi.Neyseki insaflı davrandıda,kendi eşofman ve tişörtlerinden verdi.En azından rahat olabileceğim.Ay,burada bile keyif düşünüyorum.O kadar da rahatına düşkün bir insanım.
Neyse,şu an Jorge'nin yatağında yatmış fotoğraf albümlerini karıştırıyorum.Ne kadar tatlı resimleri var bir bilseniz.Birisinde parmağını emiyor,gamzesi çıkmış.Diğerinde uyuyor.Bir diğerinde doğum günü...
Acaba Jorge ile evlendiğimizde de çocuğumuz bu kadar tatlı ve yakışıklı olacak mı? Tabiki olacak.Sonuçta babası Jorge Blanco.
Bir dakika.Ben evlendiğimizde mi dedim? Öyleyse hemen silin aklınızdan.Görmediniz,duymadınız,bilmiyorsunuz.Tamam mı?
Çünkü ben aşkından emin olmayan biriyle evlenmem.Neden? Mazallah evlendiğimizdede 'Çocuk istediğime emin misin?' diye bir soru sorar.Sonra al başına belayı.
Yaklaşan ayak seslerini duyduğumda merakla kapıya baktım.Kimler gelmişti ki? Birden fazla ayak sesi vardı.
Ben merakla beklerken sevdiğimin güzel sesi kulaklarıma doldu."Sevgili ailem.Martina ile aramızda ufak bir yanlış anlaşılma yaşandı ve Martina hala bunu sürdürmekte,işi inada bindirmekte.Bu sebepten dolayı bizi bir süre bu odaya kilitler misiniz? Onunla konuşmalıyım da."
Kendisi yetmedi şimdi ailesini de alet ediyor pis işlerine.Uyuz.
"Ne olduğunu bilmem ama yengem haklıdır.Sen de az odun değilsin Jorge.Yine yapmışsındır yapacağını." diyen Diego'ya seslendim.
"Seni seviyorum Diego."
"Bende seni yengecim." dediğinde gülümsedim.
Küçükken bunların hayalini kurardım.Nasıl biriyle tanışıp evleneceğimi çok merak ederdim.Hangi gruba 'yenge' olarak gideceğimi...
Ama merak edilecek bir yanı olmadığını farkettim.Yaklaşık yarım saat önce.Böylesine uyuz,gıcık,affedersiniz hödük bir insan beklemiyordum.Tabi bu kadar çekici,yakışıklı,gamzeli,kaslı,kıskanılacak birisini de beklemiyordum.Orta halli tek beklentimdi.Jorgeyle tanışmadan önce.
Gerçi Jorge'de sen,ben gibi insan.Başka bir varlık değil ki.Birazcık şanslı doğmuş o kadar.Yoksa tipsizin teki...
Çarpıldı.
Jorge
Ailem kabul edip gülmeyi kestikten sonra içeri girdim ve kapıyı kilitledim.Daha sonra anahtarı kapının altından attım."Jorge."
"Efendim birtanem?"
"Hala birtanem diyor ya! Neyse,sen mal mısın?"
Pardon? O bana mal mı dedi? Sevdiğim kız bana mal dedi? Gerçi şaşırmadım.Sonuçta insan uzun süre bir odada kalınca istemediği kelimeler ağzından dökülebiliyor.
"Aa,darılırım bak.Sevgiliye mal denir mi hiç?" dedim yatakta yanına uzanırken.
"Önce birtanem diyor,sonra sevgili diyor.Ay! Patlayacağım ayol." Sakinleştikten sonra tekrar konuşmaya başladı.
"Yok ya vazgeçtim.Sen mal değilsin,olmazsın.Sende sadece azhemier var." dedi ve güldü.O gülünce bende gülümsedim.
"Of ya.Gülme." dedi başını yere eğip.
"Nedenmiş?" dedim daha çok sırıtarak.
"Çünkü sen gülünce benim...İçim eriyor." dedi gözlerini kapatarak.
Kapatmış olduğu gözlerini öptüm.Sonra sağ gözünün üzerinde dudaklarımı beklettim.
O gözünü açmıyordu,ben dudağımı çekmiyordum.Bu halde sonsuza kadar durabilirdim.Kalp atışları,göz kapaklarının yumuşaklığı ile birleşince ayrı bir huzur veriyordu.
Aşktan kadındı yahu!
"Seni seviyorum." dedim gayet emin bir biçimde.
Karşılık vermesini istiyordum,bekliyordum.Bu küslük fazla uzun sürmemeliydi.Yazık olurdu o günlere.Canım günlere.
"Bende seni seviyorum.Ama..." Lafını tamamlamadan onu öptüm.Fakat bir problem vardı.O bana karşılık vermiyordu,bense kendi kendime onu öpüyordum.
Karşılık vermesini istediğimden belini -kızaracak şekilde- sıktım,daha sert öpmeye başladım.Yanakları kıpkırmızı olmuştu.Lakin bu neden beni yıldıramazdı.Çünkü ben o bana karşılık verene kadar onu öpecektim.Gerekirse yatacaktım ama eninde sonunda karşılık verecekti.Niye vermiyordu ki?
Sabrımın taştığı raddede üzerindekileri çıkarmaya başladım.Göğsüme vuruyordu,beni itmeye çalışıyordu.Başaramıyordu tabiki.
Martina'yı kendime çekip boynunu emip ısırmaya başladım.Uzun zamandır birlikte olmamıştık ve ben onu acayip özlemiştim.Tenini,dokunuşlarını,kokusunu...
Birlikteliğimizden sonra tüm gün üstüm başım Martina kokuyordu.Bu harikaydı.
Biraz nazlantıdan sonra o da beni özlemiş olacak ki üstümdekileri çıkarmaya başladı.Yardım ettim.
İkimizde çıplak kaldığımızda yarı açık yatağı tamamen açıp yorganın altına girmemizi sağladım.
Martina'yla 'Biz' olurken yaşadığım o duyguyu dünyalara değişmem.
-foreverrjortinii
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-BEBEK-
Romance"Sevgilim? Ruggero! Affet beni." "Çoğu şeyi hatırlamıyorum." "Oh ne ala! Peki hatırladığınız bir şey var mı prenses hazretleri!" "Bir çift yeşil göz."