Jorge Blanco
Bir iki sokak ötedeki bir kafeye gelince Martina elimi bırakıp köşedeki bir masaya oturdu.Bende ellerimi pantolonumun iki cebine sokup o masaya ilerlemeye başladım.O sırada Martina garsondan menü istiyordu.
Garson,menüyü getirince Martina bir menüyü bana verdi.Diğerini kendisi aldı.Ufak bir bakış atıp menünün içecekler bölümünü açtım.Şu an canım bir şey yemek istemiyordu.
Yaklaşık iki dakika sonra içeceğime karar vermiştim.Portakal suyu içecektim ve gayet güzel bir seçimdi.Hele ki havalara bakacak olursak.
Buenos Aires , Ağustos ayını bitiriyordu - hem güneş hem soğuklar oluyor.Hararart yapıyorsa demekki- ve artık kışa hazırlanıyorduk.Doğal olarak kızlar yavaş yavaş şortları bırakıyordu.Buna üzülüyor muydum? Kısmen.Hey,ne bekliyordunuz ki? Tamam kızlarla pek ilgim yoktu -Martina'dan önce- ama...Neyse unut gitsin.
"Jorge,Jorge,Jorge! Hayatım,garson bekliyor."
Hayatım mı dedi o? Dedi değil mi? Evet ya evet hayatım dedi.Tanrım!
"Portakal suyu." dedim.Yüzümde hafif bir tebessüm ile.Martina'da 'Bana da bir elma suyu.Teşekkürler.' dedi ve garsonu gönderdi.İşte şimdi biraz önceki kelimenin sorgu vaktiydi.
"Sen biraz önce bana hayatım dedin öyle değil mi? Ben yanlış duymadım sanırım."
"Tii,dedim değil mi? Ağzımdan kaçırdım,evet.Neyse neyse konumuz bu değildi." dedi ve sırtını sandalyeden kaldırdı.İki elini masaya koydu.
Bende aynı hareketi yaparak " Konumuz nedir canım ?"
"Kardeşin ve çalıştığı yer canım."
"Dinliyorum canım."
"Şimdi benim eski sevgilim,Ruggero.Yani Rugu,Pasquarelli Muhasebe'nin sahibi.Sen de kardeşim orada çalışıyor dedin.Patronda Ruggero olduğuna göre ben de düşündüm.Biz eninde sonunda tanışacakmışız.Sadece biraz erken ve yanlış davrandık."
"Öyle oldu biraz ama bence kötü değildi." dedim.O sırada Martina tırnaklarıyla uğraşıyordu.
"Kızım ne yapıyorsun sen? Tırnakların kıpkırmızı oldu,iyi misin sen? Kafan iyi mi?"
"Kafan iyi mi ne demek? Ne demek? Ne demek yani? Öküz müsün sen? Hiç bir bayana böyle denir mi?"
"Eğer kendi bayanınsa dersin."
"Nasıl yani? O zaman ben senin kadının mı oluyorum burada?"
"Ee,nasıl anlarsan artık."
"Yok ya,ben gidiyorum.Gidiyorum ben yani.Bayanıymışım.O ne be? Süs köpeği gibi.Ya da olur ya Kabadayılar 'kadınım' der.Saçma insan.Çirkin insan.Gamzesi olduğu halde çekici olmayan insan.Good bye." dedi ve çantasını koluna taktı.
Bende seri bir şekilde kollarından tutup sandalyeye geri oturttum.Çatık kaşlarla bana bakıyordu.Dudağını öptüm ve geri çekildim.Elinden tutuarak masamıza geri oturttum.O,o sırada ellerini dudaklarında gezdiriyordu.
"Jorge?"
"Efendim?"
"Bu gece seninle uyumak istiyorum."
-foreverrjortinii
Very very kısa oldu ama kusura bakmayın.Uzun zamandır yazmamıştım ve hayalimde uzun yazmak vardı.Lâkin hasta oldum.Yani sesim kısıldı,boğazım ağrıyordu bu sebeple yemek yemede zorlanıyordum.Halsizdim de.
Dün sabah 07.00'de dershaneye gittim.Sabah soğunu yedim ve daha kötü oldum.Neyseki naneli şekerler beni kurtardı ve sesim az da olsa çıkıyor.Neyse umarım beğenirsiniz ve bende düzelirim.
İyi akşamlar efenim.Öptüm *-*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-BEBEK-
Romance"Sevgilim? Ruggero! Affet beni." "Çoğu şeyi hatırlamıyorum." "Oh ne ala! Peki hatırladığınız bir şey var mı prenses hazretleri!" "Bir çift yeşil göz."