Samuel
"Siz...Siz ne yapıyorsunuz Tanrı aşkına?" dedim sesim titreyerek.Oturup düşünsem,Cande'nin beni aldatacağına aklım,fikrim dayanmazdı.Bunu bir futbol oyununa benzetebilirdik.Ruggero karşı takımdaydı ve Cande orta oyuncuydu.Ben ise ezik bir takımın kalecisiydim.Ama bir dakika! Ruggero benim rakibim olamazdı,benim rakibim yoktu zaten.En azından bugüne kadar...
"Samuel,lütfen dinle.Bak her şeyi açıklayabilirim sahiden.Ben öpmedim onu,o beni öptü.Bana inanmak zorundasın.Lütfen."
"Tamam,peki bu soruma cevap ver seni affedip affetmeyeceğime karar vereceğim."
"Tabi tabi,sor."
"Neden karşılık veriyordun?"
"Ne?"
"Ne-den karşılık veri-yor-dun?"
"Eee..."
Kafamı iki yana salladım.Soruma cevap verememişti işte,neden veremediğide ortadaydı.
"Ben gidiyorum,unutmadan..." Elimdeki anahtarları yere fırlattım. " Anahtarlarını alabilirsin.Ruggero'ya yani sevgiline verirsin."
Kapıyı çarpıp çıktım evden.Aldatılmak...Tanrım iğrenç bir duyguydu.Güvendiğiniz dağların kayak merkezi olması berbattı,bunu gözünle görmek berbattı,açıklama alamadığın için berbattı.Kısacası ; aldatmak,aldatılmak pislik bir olaydı.
Jorge
Dün akşam Diego annemleri bir haftalığına kış tatiline götürdü.Gerçi son dakika -şansa- yer bulundu ama.
Bende fırsattan istifade hemen sevgilimi yatağıma taşıdım ve üzerimizi örttüm.Biraz öpüştük sonra boynunu öptüm - fazlaca yaptım bunu-.
Şimdiyse uyandım ve sabahtı.Yanımdaki telefondan saate baktım ve 09.23 olduğunu gördüm.Daha çok erkendi.Lakin erken diyede Martina'yı uyandırmayacak değildim tabiki.Yoksa çok sıkılırdım.
"Bebeğim uyan hadi." dedim boğuk bir sesle.Normaldi tabi sesimin boğuk çıkması,sonuçta bende yeni kalkmıştım.
"Of hayır!"
"Sevgilim hadi ama.Ben çok sıkıldım."
"Jorge,aşkım lütfen."
Aşkım? O bana biraz önce 'aşkım' mı dedi? Vay be,bu kadar çabuk kabulleneceğini hiç tahmin etmezdim.Demek ki imkansız gelen her şeyin bir gerçeklik payı vardır.
"Sen,bana,aşkım mı,dedin? Yoksa ben mi yanlış duydum?"
"Yoo,gayet doğru.Sen benim aşkımsın işte,aşkım.Sevgilimsin,sahibimsin,erkeğimsin...Bir dakika ben ne diyorum ya? Unut unut!"
"Erkeğin...Sahibin...Aşkın ha? Kız sen düşündüğümdende hızlı gidiyorsun.Ruggero'yu unuttun herhalde." dediğim an yüzü düştü.
Hayır yani durup dururken neden hatırlatıyorsun ki? Ne güzel mutlu mutlu sohbet ediyorduk...
"Şey Martina,ben..."
"Yok sen aslında hakkın olan bir soru sordun.Sadece ben cevabında emin değilim."
"Bak,ben senden onu bir çırpıda atmanı beklemiyorum.Sonuçta bir geçmişiniz var.Benim senden istediğim tek şey mutlu olman,olmamız...Ve en önemlisi başkasına gitmemen."
Yatakta doğruldu ve sağ elini yanağıma koydu.Dokunduğu yeri okşarken konuşuyordu.
"Sen varken ben asla bir yere gitmem."
&&&
Lavaboda yediklerimi çıkardıktan sonra elimi yüzümü yıkadım.Ne oluyordu şimdi bana? Hasta mı oluyordum?"Hayatım iyi misin?"
"İyiyim de,ne olduğunu anlamadım." derken çoktan çıkmıştım banyodan.
"Hasta olabilir misin?"
"Ben pek sık hasta olmam aslında."
"Ya da..."
Korkuyla ona baktım.Ya da ne?
"Hamile olabilir misin?"
Hamile olabilir miydim?
-foreverrjortinii
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-BEBEK-
Romance"Sevgilim? Ruggero! Affet beni." "Çoğu şeyi hatırlamıyorum." "Oh ne ala! Peki hatırladığınız bir şey var mı prenses hazretleri!" "Bir çift yeşil göz."