Bölüm 8 - TANIŞMA

73 23 4
                                    

Medya Lorel (ölüm meleği)



Şaşkın bakışlar altında Abel, ruhunun bedeninden ayrıldığının farkındaydı. Jeremy ve Dragon onu görmese de Abel, ruhu Lorelin peşinden giderken son bir kez Jeremy ye baktı. Belkide bir daha asla onu görmeyecekti. Ruhu donuktu.






Loreli taakip ederken düşündü. Neden ? Hangi sebepten Lorel onu almıştı yanına. Oysaki Abeli biliyordu. Tanıyordu. 

"Estresko lombacni innoya Lorel? (Neden ruhum ellerinde Lorel?) " Abel uzun bir süre beklemesine rağmen bir cevap alamamıştı. Mavi bulutların arasından beyaz bulutlara doğru ilerliyorlardı. Abel o sıra Kraliçeye gittiğini anladı. Ve bir daha Lorele tek kelime etmedi.






"Mo tost! (Tanrım!) nul  delhi ya roppel  intraskos humuji, terliyaki! (Bir hiç uğruna ruhunu satan melek, hoşgeldin!)"  Tanrıça çürümeye yakın tırnaklarını Abelin ruhunda gezdiriyordu.






"Mo tostram, cingero molla ıldıoks hojma ruthned (tanrıçam gerçekten ne yaptığım hakkında bir fikrim yok)"






" Do palap gerntroska ilji ga polletra öniflea sanburga humuji! ( seni aptal meleki beynin ve kalbin o ölümlü insana aşık oldu). Ka dirce rostram !! (Bunun cezası ölümdür!)  kreci do jabu del vuhra yobo!! (dünyaya dön ve görevini tamamla.) "



Kreliçenin son sözleri aklındaydı. Ama sadece bir kısmı. 'ölümlüye aşık oldun' 

Saçmaydı sonuçta o öyle bir şeyi ilk defa kitaplarında okumuştu. "saçmalık" diye düşündü. Tanrıça Abeli bırakınca dolayısıyla hem Label peşini bırakmıştı hem de ruhu yavaşca bedenine dönmüştü. 






"Abel, çok korktum geri geldin en sonunda tanrım şükürler olsun." Jeremy deki çareşizlik, endişe, korku ve mutluluk değişik yüz ifadeleriyle kendini gösterdi.

Abel kendine geldiğinde etraf dikkatini çekti. Nerdeydi ? Harabede değillerdi. Burası evde değildi. Bakınırken öylece hızla kapı açıldı.

"Abi biz dışarı çıkıyoruz az bişey ister misin? " hayır dercesine başını salladı Jeremy. Abele baktı " istediğin bir şey var mı " diye sordu. "Hayır" gibisinden başını salladı Abel. Sonra gözlerini kapattı. Bu sırada yattığı yatağın diğer tarafının çöktüğünü hissetti. Sonra belinden bir el sardı onu. Abel şaşkınlıkla Jeremy ye baktı. "Üşüdüm" dedi Jeremy harabe evdeki gibi. Yorum yapmadı kız. Eskisi gibi gülümsedi.

Biraz öyle kaldıktan sonra Abel gözlerini kapattı. Peşindende Jeremy.

Uyandıklarında birbirlerine daha çok sarılıp kenetlendiklerini gördüler.

Kız ve adam daha kalkmamışlardı. İçeri giren Dragon ve Jack "oha " bakışı atıp alalacele odadan kendilerşni dışarı attılar.
"Bunlar ne ara sevgili oldu la?" Dedi Dragon.
"Sevgili mi olmuşlar? Beraber mi uyumuşlar? Bizene mk ! " jack kahkaha atarak söylediklerini haraketleriyle tamamladı.
"Git at lan kendini man kafa defol görmek istemiyorum seni." :) Dragon intihar etmek istedi ama nafile.

Bu sırada içeri Kİm Tan girdi. Yanında bir kız vardı. Kız hiç konuşmuyordu. Ama gülümsemiyordu da. Öylece etrafa bakıyordu. Daha önce Abelle karşılaşan Kim Tan, bu kızında konuşmadığını söyleyip ekledi. " Hah siz kızların çenesinden şikayet ede durun. Bana hep konuşmayan kadınlar denk geliyor. Neden mi? Çünkü tanrı en çok beni seviyor." Suratındaki 'ben kazandım' ifadesi çok başkaydı. İplemez gülüşü daha başka.

Abel ve Jeremy kendilerini birbirlerine kenetlenmiş gördüklerinde Jeremy keyiften dört köşe olmuştu Abel ise kızarmış ve adamın suratına bakamamıştı.
"Sen" dedi Jeremy "gerçekten de meleksin"

Odada geçirdikleri zaman Abel fazla konuşmadı. Sadece "burası neresi Jeremy" diye Sordu. "SAna bir evim olmadığını söylemiştim. Burası da evim olmadığı için kaldığım yer. Bar deniyo Ama cafe desek daha doğru olur ara sokakta olduğu için barla pek ilgisi yok" cevabını aldığında Abel yavaşca Jeremy ye sokuldu. Görevini tamamlaması gerekiyordu. Jeremy den ayrılması ve başka bir yere gitmesi gerekiyordu. Ama sadece gerekiyordu Abel yapmak ayrılmak istemiyordu.

Uzun süre odada sessizlik hakimdi. Jeremy sessizliği bozdu. "Bilincini kaybettiğinde noldu yada neden bilincini kaybettin Abel" siye sordu.
Abel onun gözlerine kaşlarının üstüne düşen kahküllerine güldüğünde meydana çıkan gamzelerine baktı. "Lorel geldi ve ruhumu alıp götürdü. Ben tanrıçanın karşısına çıktım. Sanırım görevimin dışına çıkmışım yapmamam gereken bir şey yapmışım. Bunun için uyarıldım" açıklamasını yapınca pür dikkat adama baktı kız. " lorel kim ve ruhun koparılacak kadar ne yapmışsın görev dışına çıkmışsın?" Jeremy Labeli erkek sanmıştı be ondan bile kıskanmıştı.
"Lorel ölüm meleğidir. Nasıl ben iyilik üflüyorsam insanlara oda yanlarından geçerken ölmesi gereken kişinin ruhunu alıyor. " kız sustu. " ee görev ihlalin neymiş peki?" Diye tekrar sordu Jeremy. Kıskançlık diz boyuydu. Merakı ise hat safhada.

"Bir ölümlüye aşık olmuşum"
"Hmm anladım" dedi ve kızın saçlarını izlemeyi bırakıp kızın suratına baktı.
" kime aşık oldun Abel kim var hayatında?"
Anlamadan dinlemeden kıskançlığı tutunca böyle saçma şeylerde sorabiliyordu bu adam. :)
"Üşüdüğünde bana sarılan adama"
Jeremy bu itirafı biraz geç algılasa da anladığında gözleri büyümüş ve mutluluktan dört köşe olmuştu.

Odaya tekrar sessizlik hakim olmuştu. Jeremy bu sessizlikten istifade edip Abele doğru yanaştı. Yüzünü iyicene Abele yanaştırıp dudaklarını Abelin dudaklrının hizasına getirdi. Çok yavaş adımlarla yüzünü Abelin yüzüne yanaştırdı. Burunları değiyordu artık birbirlerine. Ve şimdide dudakları. Hafifçe öptü Abeli ve ardından bir cm geri çekti kendini kızın gözlerine baktı. Öpmesini onayladığını yani ses çıkarmadığını gördüğünde tekrar dudaklarına yaklaşıp öpmeye başladı. Ve sonra kendini geri çekti. Abeli omuzlarından tutup tekrar kendine çekti. Abel yine dudaklarından öpeceğini düşünüp gözlerini kapattı. Jeremy gözlerini kapattığını görünce hafif tebessüm edip alnına küçük bir öpücük kondurup geri çekildi.

Bu sırada içeriden gelen kahkahalar ardı sıra kesilmeden dahada yükseliyordu. Jeremy merak edip içeri gitmek istedi. Abelin elinden tuttu ve odanın kapısına doğru yürüdüler. Jeremy kapıyı açtı ve Abelin elini bırakmadanğ içeri girdiler. Jeremy ilerlerken bi an kolu geri gitti. Abele baktı kaskatı kesilmişti. Pür dikkat kıza bakıyordu Abel. Jeremy tam "Abel neyin var " diyecekken Abelin ağzından şaşırtıcı bir şey çıktı. "Lorel ?!!!"



💋💋💋💋💋💋💋💋💋💋

Arkadaşlar oy vermeden geçmeyin.
Bölüm hakkında yorum yazın rica ediyorum. Sizleri çok seviyorum. Beni hayal kırıklığına uğratmayın lütfen. İleriki bölümler hakkında fikirlerinizi sunabilirseniz çok mutlu olurum. 💕💕💕😘

Pamuk Cüceyi Yedi Prensler (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin