7. Bölüm

57.6K 1.9K 146
                                    

Hikayemi okuyup ve beğeniyorsanız yorum ve votelerinizi bekliyorum ;)

Umarım beğenirsiniz...

Iyi okumalar!

................................................

Nisan'dan...

Şuanda herkes Çardakta oturmuş çay içip sohbet ediyorduk. Hepimiz derken Babamlar ve Haşim ağalar hariç. Onların aşiret toplantısına gitmeleri gerekti.

Baranın bakışlarını ne kadar üzerimde hissetsemde ona bir kez olsun bakmadım. Dediklerini düşündükçe ağlamak istiyordum. Kolay kolay ağlayan bir tip değilim ama sanırım hamilelik kendini gün yüzüne göstermeye başlamıştı.

Başımı abimin omzuna koyup konuşmalarını dinliyordum.

"Peki. Mardine tekrar gelme sebebin nedir Mirhan. Yerinde olmak isteyen çok kişi vardır eminim. Istanbul'a gidip okumak ve orada yaşamak. "dedi abim. Bunu bende merak ediyordum. Kim istemezki okumak, iyi bir meslek kazanmak için. Ama burası mardin. Buradakiler için kız çocuğu dediğin evinde oturup annesine yardım eder veya genç yaşta evlendirirler.

" Doğru. Ama insan ailesini özleyince gözü hiç bir şeyi görmüyor. Aklım zaten hep buradaydı sadece bedensel olarak oradaydım. "diye cevapladı mirhan abimi. Evet haklı ama insan gelmeden en azından biraz düşünür çünkü Mirhanında zorla evlendirileceğinden eminim. Belki bir sevdiği vardır bilemiyorum ama bildiğim bir şey varsa oda sonunun benimki gibi biteceği.

" Neyse sonuçta senin kararın"deyip alnımdan öptü abim.

Evlenmeden önce hep senin destekçinim derdi. Ve şimdide öyle yapıyor. Kendimi yanında güvende hissediyorum.

"Baran ağa sesin çıkmıyor. Rahatsız etmiyoruz ya"dedi abim bu sefer Barana bakarak. Bende o tarafa baktığımda Baranın Berfini kollarının arasına almış kulağına bir şeyler fısıldadığını gördüm. Abimi duymuyor du sanki. Kendilerini birbirlerine o kadar kaptırmışlarki dünya umurlarında değildi. Gözümden bir damla yaş süzüldüğünde kendimi toparlayıp göz yaşlarımı sildim. Mirhan la göz göze geldiğimizde buruk bir şekilde gülümsedim. Onlara karşı değilim ama benimle aynı ortamdayken böyle davranmaları, heleki abimin yanında ahh.

"Eee Nisan yenge senin hayalin nasıl bir şeydi. "diye sordu zilan.

İçten bir gülümseme sundum zilana. Hayalim okuyamasamda sevdiğim daha doğrusu beni seven biriyle evlenmekti. Üç sene öncesine kadarda hep Baran ağa ile ilgili hayaller kurmuştum. Dediğim gibi üç sene önceki düşüncelerim, hayallerim şimdiyi tutmuyor.

"Bilmem. Pek hayal kurmam ben."diye yanıtladım onu. Şimdi burada herkesin heleki Baranın yanında gençlik hayallerimi anlatacak değilim. Yanlız olsak belki ucundan bir şeyler anlatabilirdim.

Kafasını sallayıp bu seferde mirhana çevirdi bakışlarını.

"Peki ya senin hayalin nedir. En çok neyi elde etmek isterdin. "

Mirhan gülümseyerek gözlerimin içine bakarak konuştu.

" Hayalim sevdiğim kadınla evlenip mutlu bir yuva kurmak. İki çocuğumun olmasını ve onları sonsuza dek kalbime hapsetmek isterdim. "

İçimden umarım bir gün sevdiği yada kaderindeki kız ile mutlu olur diye geçirdim.

Masada hareketlenme olunca bakışlarımı ayağa kalkan çifte çevirdim. Baran ve Berfin çifti.

" Size iyi geceler "deyip arkalarını dönüp gidecekleri zaman zeliha nın sorduğu soru ile olduğu yerde öylece durdu.

" Baran ağabey yakında baba olacaksın. Kendini nasıl hissediyorsun. Heyecanlı mısın. " Baranı bilmiyorum ama zeliha nın hepimizden daha çok heyecanlandığı ortada.

Bir Kuma Hikayesi✅ #Wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin