32. Bölüm

20.4K 764 12
                                    

Yorum ve voteleri unutmayalım (bunu yazmak bende alışkanlık yaptı)

-----------

Medineden....

Uzandığım yerden yavaşça doğrulup yüzüme gelen saçlarımıda kulaklarımın arkasına itip odada göz gezdirdim. Biraz dağınıktı.

Kimse odayı bu halde görmeden ayaklanıp odayı toparlamaya başladım. En sona mirahnın kirli gömlekleri arta kalınca onlarıda elime alıp banyodaki kirli sepetine atmak için hareketlenmişken içimden gelen dürtüyle parmaklarım arasındaki gömleği burnuma yaklaştırıp kokladım.

Büyüleyici.

"Kokusuna kurban"diye söylendim kendi kendime.

Geceleri ona sarılarak uyumayı hep sevmişimdir. Her ne kadar o sevmesede. Tamam yalan yok oda seviyor ama işine gelince. Pis herif ama benim herifim.

Derin bir nefes daha aldıktan sonra gömleği sepete koyup arkamı dönmemle sırtını kapı pervasına yerleştirmiş bana gülümseyerek bakan Mirhanla karşılaşmamla şaşırdım.

Onu bu saatte beklememiyordum. Daha gideli kaç saat olmuştu ki hemen geri dönmüştü. Normalde akşama kadar gelmezdi.

Ağzımı açıp konuşmaya niyetlenmiştimki yüzündeki gülümseme sırıtmaya döndüğünde tek kaşım havada ona baktım.

"Ne diye sırıtıyorsun sen şimdi?"diye sordum üstüme doğru gelen kocamla geri geri giderken.

"Demek yokluğumda gömleklerimi koklayarak özlemini gideriyorsun çocuğumun anası, kalbimin merhemi"demesiyle hayranlıkla mirhanı süzdüm.

Kalbimin merhemi...

Kafamın içinde söyledikleri yankı ederken yanaklarımda hissettiğim ısıyla içimden kendime kızdım. Adamla yemediğim bok kalmadı ama hala ilkmiş gibi utanıyordum ondan.

Seviyorum ben bu adamı deli gibi.

"Kokuna kurban"az önce ağzımdan çıkan iki kelimeyi kendi tekrarladığında o dibime kadar gelmiş benimse sırtım soğuk duvarla buluşmuştu.

Titreyen ellerimi ellerinin arasına alırken alnınıda alnıma yaslamıştı. Gözlerini biran olsun gözlerimden ayırmadan.

"Seni seviyorum kadın"demesiyle alt dudağımı heyecandan dişlemeye başlamıştım.

Kolay kolay her saniye veya dakika beni sevdiğini söyleyen biri değildi.

"Neden erken geldin"diye sordum söyleyecek bir şey bulamadan.

"Karımı özledim"dediğinde dudaklarına uzanacakken kafamda hissettiğim acıyle silkelendim.

"Dalmışsın. Sabahtan beri sana sesleniyorum. Buralarda kırmızı dosyayı gördünmü"diye öküzlüğünü kafama yastık atıp beni güzel bir hayalden uyandıran konuşması ile göz devirdim.

Hayallere kapılmamız bile yasak.

"Ayrıca yataktan niye kalktın sen. Gömleğimi neden kokluyorsum hastalıklı?"demesiyle gözlerim doldu. Hadi ama benim daha hamilelikten kalan duygusal hormanlarım var.

"Görmedim dosya felan... Duygusuz katıksız adam"deyip gömleğini sinirle sepete atıp yatağa oturup ayaklarımı uzatıp ellerimi karnım üstünden birleştirip boş beşiğe baktım.

Beni takmayıp dosyayı arayan mirhanla derin bir nefes alıp parmak uçlarımla oynamaya başladım.

"Aha buldum"deyip dosyayı açıp incelemeye başladığında bende onu inceledim.

Bir Kuma Hikayesi✅ #Wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin