11.Bölüm

47.7K 1.8K 69
                                    

Yorum ve voteleri unutmayın....


Gözlerimi araladığımda ilk bakış alanıma giren Abim olmuştu. Bakışlarımı ondan çekip etrafı incelediğimde bir hastahane odasında olduğumu anladım. Beyaz duvarları ve ilaç kokan havası insanı kendinden geçiriyordu. Neden burada olduğumu hatırlamaya hatırlamaya çalışınca en son hatırladığım şey merdivenlerden yuvarlanarak düşmemdi. Korkuyla elim karnıma gitti. Eskisi gibi onu içimde hissedemiyordum. Bebeği bir şey olma düşüncesi beni korkutuyordu.

"Abi" diye zorlukla ona seslendim. Bakışlarını camdan çekip bana çevirdiğinde yorgunluktan dokunsan bayılacakmış modundaydı. Yataktan doğrulmaya çalıştığımda karnıma ve kasıklarıma giren ağrı ile küçük çaplı bir çığlık attım. Elim hala karnımdaydı ve çoktan ağlamaya başlamıştım bile.

Ellerimin üzerinde hissettiğim elle nefesimi tutup elin sahibine yani yalvaran bakışlarım ile abime baktım.

"Ne olur bana hala onun yaşadığını söyle? "cevap vermeyince ellerini itip yatakta, oturur pozisyonunu aldım.

" Ne olur cevap ver....abi konuşsana hala seninle desene, 8ay sonra kucağına alacaksın desene"sesim sonlara doğru olabildiğince yüksek çıkmıştı. Gözlerinden akan bir damla yaş yanaklarından süzülürken o an beni bırakıp gittiğini. Ama kabullenemiyorum. Kollarımı karnıma sarıp bakışlarımı karnıma çevirip gülerek ayağa kalktım.

"Hayır, o hala içimde, yaşıyor o. Size yalan söylemişler benim bebeğim annesini bırakıp gitmez. O beni ayakta tutan tek şey "deyip deliler gibi gülmeye devam ettim.

Beni kendine çekip ağlamaya başlayınca onu itip bağırarak konuşmaya başladım.

" Neden ağlıyorsun sen... Ağlama... O yaşıyor biliyorum o annesini bırazmaz.... Ağlama dedim sana... Yaşıyor diyorum sana... Konuşsana, haklısın desene" sırtımı duvara yaslayıp yere çöktüm. Dizlerimi kendime çekip kollarımı dolayıp kendi kendime konuşmaya başladım.

"Yaşıyor... Ölmedi, o beni bırakmaz... Yaşıyorsun demi bebeğim... Dayın inanmıyor bana "deyip kendi kendimi avuttum.

" Nisan o öldü "diye bağırdı abim, ona cevap verecekken kapının açılmasıyla zelal analar ve berfinler girdi içeriye. Berfini görmemle üzerine doğru yürüdüm.

" Sen yaptın. Sen beni ityin merdivenlerden. "kolundan kavrayarak duvara ittim.

" Ama istediğine erişemedin, o ölmedi "dediğimde annem ve zelal analar duvara tutunarak hıçkırarak ağlamaya başladılar. Bu sefer onlara dönüp ağlamaktan şişmeye başlayan gözlerimi onların üzerine sabitledim.

" Ağlamayın dedim size"kolumda hissettiğim acı ile koluma baktığımda bir hemşirenin bana sakinleştirici iğne yaptığını gördüm. Tam üzerine yürüyecekken olduğum yerde sendelendim. Tutunacak bir şey bulamadığım için yere düştüm. En son hatırladığım şey Berfinin kulaığıma eğilerek 'Özür dilemesi'.

___________________

Iki gündür Hastahanede kalıyorum. Bir çok kez sinir krizi geçirmiş ve bayıltılmıştım. Bu iki gün içinde kimseyle konuşmuyor, yemiyor içmiyorum.

Berfinin söylediği yalanı öğrendiğim de gözlerim kararmış bir kere elime bıçak alıp üzerine yürümüştüm. Mirhan araya girmese onu kendi ellerimle öldürecektim.

Bu olay yüzünden Mirhan ların düğünü ertelenmiş, Baranı ise hiç görmemiştim. Ama onu geceleri ben uyurken yanımda hissediyordum, kokusunu her içime çekişimde kırgınlığım daha çok artıyordu. O yüzden gözlerimi hiç açmazdım. Rüya olmasından korkuyordum, her ne kadar Kırgın olsamda onu yanımda hissetmek güzel ve iyi hissettiriyor du.

Bir Kuma Hikayesi✅ #Wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin