19. Bölüm

37.9K 1.4K 56
                                    

Yorum ve voteleri bekliyorum :) Desteğinizi eksik etmeyin lütfen :)

_______________

"Kahveleri hazırladınız mı?" diye soran Zeliha ile gülümsedim. Kahveyi kendisi yapmak yerine Zilana yaptırıyor du. Nitekim o heyecandan tırnaklarını yemekten başka bir şey yapmıyor du.

"Hazır"dedi zilan son fincana kahveyi doldurarak.

Ben ise elime geçen baharat, tuz ve toz biber çeşitlerini elime alıp Barana özel kendi ellerimle vereceğim kahve fincanına doldurdum.

Beni istemeye geldiklerinde o yoktu, Haşim ağaya inat gelmemişti. Şimdi intikam alma vaktiydi. Abimin ikinede yapacağım sırada zeliha buna engel olmuştu.
"Dur yapma yazık"dediğine güldüm. Mutfakta bulunan herkes onun bu dediğine gülmüştü.

Omuz silkip "Sen bilirsin canım" deyip fincanı elime alıp onunda tepsiyi alıp mutfaktan çıkmasını bekledim.

Merdivenlerden çıkarken dikkat ediyordum. Bir elim korkuluklarda diğer elimle ise fincanı tutuyordum. Salona girmeden derin bir nefes alıp zelihanın arkasından içeriye girdim. Bana gülerek bakan Berfine göz kırpıp fincanı Barana uzattım. Yüzünde beliren tebessümle uzattığım fincanı alıp oda bana göz kırptı. Yanına geçip oturup ellerimi dizlerimin üzerine koyarak kahveyi içmesini bekledim.
"Sebebi ziyaretimiz belli Haşim ağa. Allahın emri peygamberin kavliyle kızınız Zelihayı oğlum Murat istiyorum" diyen babama çevirdim bakışlarımı. Oda oğluna Can dostunun kızını isteme heyecanıyla yanıp tutuşuyordu. Ona artık kızgın değilim eskisi gibi, nerden bile bilirdiki mutsuz olacağımı, kayıplar, acılar çekeceğimi.

Ama şimdi mutluyum. Yanımda kocam, karnımda çocuğum ve kocaman mutlu bir aile. Insan daha ne isterki.

Haşim ağaya baktığımda oda Zeliha ya bakıyordu.

"İstiyor musun kızım "diye sordu haşim ağa geleneklere uyarak. Gerçi zelal ana sabah ona sormuştu ama sanırım emin olmak istiyordu.

Zeliha başını usulca salladığında haşim ağa" Verdim gitti. Allah bir ömür boyu mutlu etsin "dedi.

Abimle Zeliha büyüklerin elini öperken sinirle Barana döndüm. İki saattir bir kahve içecekti. Beklediğim manzara bu değildi. Baran kahveyi su içermişcesine içiyordu. Bakışlarımı fark etmiş olacakki başını bana çevirdi ve gözlerimin içine baktı. Hafif eğilerek dudaklarını kulağımın hizasına getirip nefesini kulağıma üfleyerek konuşmaya başladı.

"Nisan'ım evlilik teklifi mi kabul ettiğin anlamına mı geliyor bu. Hem acı tat da kahveye ayrı bir tat katmış"demesiyle yanaklarımın kızardığına eminim.

Gelen öksürük sesiyle Barana cevap veremeden ondan uzaklaşıp karşımızda duran abime sarıldım. Aklıma bana benimle evlen dediği gün geldi. Kabul etmemiştim, abimle kaçacağımız düşünceleriyle ama kaçmamıştık. Üst üste gelen olaylar buna mani olmuştu. Şimdi tekrar teklif etse kabul ederdim.

"Tebrik etmeyecek misin abini"diye kulağıma fısıldayan abimle düşüncelerimden sıyrılarak kokusunu içime çektim.

"Tebrik ederim abim. Allah utandırmasın. "deyip yanağını öpüp geri çekildim. Sonra bana gülümseyerek bakan zelihaya sarıldım.

" Nisan heyecandan bayılacağım şimdi "dedi Zeliha mırıldanarak.

" Geçer geçer heyecanın "dedim kıkırdayarak.

________________

Annemleri uğurladıktan sonra biraz salonda oturup sohbet ettikten sonra büyükler odalarına çekilmişti.
Zilan uykum geldi bahanesiyle Zelihayı kolundan tutup çekiştirerek odadan çıkarttı.

Bir Kuma Hikayesi✅ #Wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin