7.Mektup

145 12 1
                                    


        Sevdiğim,

        Buraya güz erken düştü. Akşam erken çöküyor yeryüzüne. Güneş, iç ısıtan o sıcak tebessümünü daha bir cimrilikle gösteriyor artık. Henüz sabahın sersemliğini üzerimden atamadan kendimi akşamın en ıssız karanlıklarında buluyorum. Bu kısa sürede ne yaptığımın bile farkına varamıyorum. Kendimi işe vermekle seni düşünmek arasında bocalayıp duruyorum. Kendimi tamamen işe versem sana haksızlık yaptığımı anlıyorum ve bana güceneceğin endişesine kapılıyorum. Gün boyu seni düşünsem işini savsaklayan bir insanın suçluluğu biniyor tepeme. Her nasıl oluyorsa ikinizi aynı zamana eşit biçimde bölüştürmeyi becerebiliyorum. Oysa ben hep seni düşünmek istiyorum. Hep senin düşlerinin gölgesinde kalmak istiyorum. Erkenden çekip giden güneşe inat, ansızın beynimin orta yerine çöreklenen senin o güzel yüzünü seyretmekle geçirmek istiyorum günümü. Ama olmuyor. Burada olma sorumluluğum buna izin vermiyor. Bir şekilde, seni ve işimi aynı anda taşımayı bilmem gerekiyor; seni kalbimin derinliklerinde, işimi ise aklımın en yücelerinde taşımayı bilmeliyim. Sanırım en doğrusu bu.

        Akşam üzeri daha güneş tebessüm dolu yüzünü alıp gitmeden, lojmanın önünde, sararan otlara oturup aşağıdaki köyden akan ırmağın sesini dinledim. O kadar rahatlatıcıydı ki bir ömür boyu o sesi dinlesem usanmazdım. Tıpkı yeni çiçeğe durmuş erik ağaçlarının kokusu kadar hafif, kar sularında beslenip yeni yeni filizlenmiş çimenler kadar serindi. Günler boyu bilmem hangi yaylalardan, hangi dağlardan aşıp gelen o ırmağın kim bilir hangi diyarlara uçup gittiğini hesaplamaya çalıştım. En aşılmaz dağlardan, en kuytu yaylalardan topladığı suları büyük bir sevinçle çok uzaklardaki denizlere büyük bir aşkla taşıdığını düşündüm. Ne güzel ! Ne güzel ! Yıllarca denize hasret suların özlemini çektikleri denizlere kavuşmaları ne güzel ! O an " Bir gün ben de böyle çimen kokusu bir özlemle sana koşacak mıyım? Bir gün ben de böyle bir aşkla sana kavuşacak mıyım ? " diye geçirdim içimden. Mutluluğu ta iliklerimde hissettim. Tarifi olmayan bir mutluluk. İnsanın damarlarını sersemleten bir mutluluk. O an her şeyi bırakıp çıldırasıya yollara düşmenize neden olabilecek bir mutluluk.

        Yüzükoyun yere uzanıp, sararan otlarda kalan güz yağmurları kokusunu içime çekerken " Bu ırmak sevdiğime doğru gider mi acaba ? " diye düşündüm. Birden içimde beliren tanımsız bir isterinin peşine takılıp o ırmağa doğru koşar adım gittiğimi fark ettim. Sanki bir ses beni çağırıyor ve bir el ensemden yakalayıp beni o ırmağa doğru sürüklüyordu. İçimdeki isteriye karşı koyamıyordum. Adımlarım daha sıklaşıyor, kalbim daha hızlı çarpıyordu. Sonra da olanca gücümle koştuğumun farkına vardım. Kafam darmadağınıktı. Düşüncelerim yerlere saçılmış, aklım buhar olup uçmuştu sanki. Tek bildiğim bir an önce o ırmağa ulaşmaktı. Sonunda ırmağın kenarına geldim. Batmakta olan güneşten şavkıyan ışıkların vurduğu ırmak suyuna baktım. O kadar çocuksu bir edayla akıyordu ki tıpkı annesine bir an önce kavuşmak isteyen bir bebeğin emeklemesindeki masumluk vardı. Ne kadar sevinç dolu, ne kadar özlem kokan bir koşturmacaydı bu. Irmağın gittiği yöne doğru uzun uzun baktım. " Evet, bu ırmak sevdiğime doğru gidiyor." dedim. "Bu ırmak sevdiğime doğru gidiyor." Sana benim kokumu götürsün diye binlerce kez avuçladım o ırmağın sularını. Her damlasını binlerce kez öpüp sana yolladım. En içli sevgi sözcüklerini fısıldadım damlalara. En duygulu şarkıları söyledim sana götürsünler diye. Bin bir çeşit özlemimi boşalttım ırmağa. Ve oturdum hıçkıra hıçkıra ağladım. Sevinçten boşalan gözyaşlarım damla damla aktı ırmağa. Irmak büyüdü, büyüdü ve tüm dağları, tüm yaylaları yutarcasına büyüdü. Ve ben o ırmağa karışıp sana gelmek istedim.

        Sonunda akşam oldu. Bense o ırmağa boşalttığım gözyaşlarımı geride bırakarak, içime çöreklenen katmerli özlemlerle birlikte lojmanıma döndüm. Yine en yalnız düşlere sarılıp senin sevginin doruklarında uyanmak üzere en derin uykulara yattım.

Yirmi Yedi Eylül





Sarı Hüzünler Gölgesinde  1.Kitap(tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin