Anlayacağınız bebekliğim bile bu kadar olaylıyken geleceğe umut bağlamak saçma olurdu. Küçüklüğüm o kadar yaramaz o kadar hızlı geçti ki anlayamadım bile... O zamanlara dair hatırladiklarim arasinda her gün biriyle kavga eden, kendi çetesini kurmuş, hergün yaramazlıkları yüzünden babasından dayak yiyen 5 yaşında bir çocuktum. Sonrasında beni büyüten olaylardan biri gerçekleşti. Daha küçücük bir çocukken Annesiz kalmıştım . Daha anne kelimesini doya doya kullanamadan anneme doymadan gitmişti. Arkasında 9 çocuk bir koca yürekli adam bırakmıştı . Yıkılmıştık, hepimiz dağılmıştık... Bir insanin annesiyle olan hiç bir anısını hatırlayamaması kadar kötü birşey olabilir mi , yok değil mi? Anneme dair hatırladığım tek şey , cenazesi yıkanırken komşumuz Meryem Yenge'nin beni kucaklayıp annemin yüzünü göstermesidir. Sanırım küçük olmam o acıya dayandırmıştı. Tam olarak bilmediğim bir acıyı yaşayamıyordum sanırım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlıktan Aydınlığa
General FictionBir insan ne kadar acı çekebilir, Ne tür acıları yaşabilir , bu acıları nasıl yenerde geçer. Her zaman bir umut vardır...