***Media'daki şarkıyla okumanızı öneririm.***
Eve girdiğimde babam ortalıkta gözükmüyordu.Hala işte olmalıydı.Onu aradığımda telefonu meşguldu,telesekretere düştüğünde ona mesaj bıraktım "Baba okulda olaylar oldu.Kendimi iyi hissetmediğim için eve geldim.İşten erken çıksan olur mu?Seni seviyorum.Görüşürüz."
Mesajı bıraktık dan sonra odama çıkmak için merdivenlere doğru yöneldim.Yukarı çıkmadan önce bir kaç dergi almak için salona uğradım.Annemin aldığı beyaz eşyalar hala evin soluk duvarlarına canlılık katıyordu.Televizyon ünitesinin yanındaki toz tutmaya devam eden aile fotoğrafımız hala oradaydı.Yine içime o hissin yerleştiğini anlamam saniyelerimi aldı.İçimdeki boşluk hissi hiç gitmeyecek gibi,orada duruyordu.Ağlamamak için dergileri alıp,hızla merdivenlere ilerledim.Birkaç adımdan sonra başımın dönmesiyle düşücek gibi oldum.Bir kaç dakika olduğum yerde kalarak kendimi toparlamaya çalıştım.Sanki üzerimde yine o çocuğun bakışları vardı.Keskin bakışları ve bal sarısından koyu kahverengine dönen gözleri.Bir türlü aklımdan çıkmıyordu.Kafamı hızla iki yana sallayıp,bu sefer yavaş yavaş yukarı çıkmaya çalıştım.Sonunda odama vardığımda,dergileri odanın bir köşesine koyup kendimi yatağa attım.Gözlerimi kapatmadan önce ki tek duam bu çocuğun bir an önce aklımdan çıkmasıydı.
***
Arabayı hızlı sürmesinden babamın maç için ne kadar heyecanlı olduğunu anlayabiliyordum.Maçın olduğu stada geldiğimiz de,arabayı otoparka park ettik.İçeri girmeden,stadan gelen tezahürat sesleri kulaklarımı delecek kadar güçlüydü.Giriş bölümüne geldiğimizde babam cebindeki biletleri çıkartıp görevliye verdi.İçeri giren ilk ben olmuştum.Koltuk sıralarımız olan E13-E14 bulup oturduktan sonra babamda yerini almıştı.Reklam panolarına çok yakın oturduğumuzu fark ettiğimde,bu beni biraz rahatsız etmişti.Maçın başlamasına 3 dakika varken,her 2 takımda sahaya çıkıp file altında selamlaşıp,yerlerini aldılar.Hangi takımı bile desteklediğimizi bilmezken benim burada ne işim vardı?
Maç başlayalı 10 dakika bile olmadan canım sıkılmıştı.Yanımda ki koltuk da boştu,yani anlayacağınız konuşcak biriside yok.Fazla dikkat çekmemek için siyah dar pantolonumla ve yine siyah olan dar bir tişört giymiştim ama sanırım tribünde forması olmayan bir ben vardım.Gözlerim karşıdaki skor tablosuna takılıp kalmıştı.13-8'di.Sanırım önde olan bizim takımdı,bunu babamın suratında ki sırıtışla herkes anlayabilirdi.Kafamı çevirip tekrar maça odaklanmaya çalışırken,hiç istemesemde aklıma Ulaş'ın pis ses tonu geldi.Sırtımdan aşağıya soğuk bir ürpertinin indiğini hissettim.Bir türlü aklımdan çıkmıyordu.Annem hakında bir sikim bildiği yokken onun hakında bu kadar rahat nasıl konuşa biliyor?Onu,bunu yaptığına pişman etmeliydim.Bunu yapmalıydım.Canımı sıkmaya başlamıştı ve bunu ödetmeliydim.Bunları düşünürken babamın kolumu sarsmasıyla irkildim.
"Canım iyi misin?" kaşları da soruyla birlikte havaya kalkmıştı.
"Evet..evet teşekkürler." kekeleyerek konuşmam beni biraz ele veriyor gibiydi.Bütün olanları babama anlatıp,olayın müdürün odasında son vermesi mantıklı geliyordu.Ama bu işi kendim halletmeliydim.
"Her neyse,önemli değil.Ben sosisli almaya gidiyorum.Sende ister misin?"
Hayır anlamında başımı salladım.Omuz silkerek yanımdan uzaklaştı.Tekrar maça döndüğümde,üstüme hızla gelen bir top ve üzerime doğru koşan kas yığınıyla karşılaştım.Ani bir refleksle,kafamı aşağıya eğip ellerimi siper ettim.Topu tutmaya çalışan oyuncu,önümdeki,boyumun yarısına gelen enli reklam panolarını atlayıp tribünlere kadar çıkmıştı.Olay o kadar hızlı gelişmişti ki,ne olduğunu anlamam zaman almıştı.Top,eğilmeden önce durduğum yere hızla çarpmıştı.Biri kolumdan tutup beni havaya kaldırmaya çalıştığında,hala şoktaydım.Kendime geldiğimde kafamı kaldırdım.Yine o gözler karşımdaydı.Metroda ki o çocuk.Voleybolcu muydu? Hemde ciddi bir takımda? Yapılı vücudundan anlamam gerekirdi.Beni gördüğünde şaşırmış casına kaşları havaya kalkmıştı.Gözlerin de biraz şaşkınlıktan başka bir şey yoktu.Boştu.Koyu kahveyi andıran bal rengi gözlerini her zaman hissiz tutmayı nasıl becerebiliyordu? Onu burada,yeniden görmem bir işaret miydi acaba? Kafamda bir sürü cevap bekleyen soru vardı.
Hakem düdüğü çaldığında bakışlarını üzerimden çekip sahaya doğru koşmaya başladı.Formasının arkasında "Demir" yazıyordu.Adı Demir'miydi?Diğer oyuncuların da formasına bakınca,soyadı olduğunu anlamıştım.Numarası 13'dü.Cidden kafam çok karışmıştı.Bütün bu olanlar,13 rakamı...
Olasılık olması çok düşüktü.Böyle bir şey olasılık olamazdı.Kafamı,kendime gelmek için iki yana salladım.Maça konsantre olmaya çalışırken babamın hızla koltuğuna oturmasıyla tekrar sarsıldım.
"Neler oldu?Hey!Bir sayı geride miyiz? Bu nasıl olur?!"
Sesinde hayal kırıklığı vardı.Neden erkekler maçları bu kadar önemser anlamıyordum.Ağzımı açıp olayları anlatıcaktım ama bunu doğru bulmayıp ağzımı kapattım.Sahaya bakarken Demir'in...Yani adı her neyse bana baktığını gördüm.Onunla bir daha göz göze gelmemek için her şeyi yapardım.O...O beni,nedenini bilmediğim şekilde korkutuyordu. Onu,daha ikinci görüşümde beni korkutacak derecede soğuk bakışları vardı.
***
Gözlerimi sahadaki çığlıklar sayesinde açmıştım.Yüksek seste müzik,çığlıklar,ıslıklar ve gülüşmeler kulaklarımı dolduruyordu.Neler olduğunu anlamak için ayağa kalkmaya yeltendim ama sanki biri belime bıçak saplamıştı.Belim lanet derecede tutulmuştu.Yavaşça ayağa kalktığım da, arayan gözlerle etrafa bakışlar atarken, tribünde sadece benim kaldığımı anladım.Tribün bomboştu.Gözlerimi sahaya diktiğimde,insanların karınca gibi bir arada yuvarlak oluşturuyorlardı.Karşı taraftaki kapıdan yavaş adımlarla bir takım sahaya çıkıyordu.Hepsinin suratında koca birer gülümseme vardı.Siyah ve altın sarısı yoğunluklu formaları cidden çok dikkat çekiciydi.En sonda onu gördüm.Sanırım Demir'in takımı oyunu almıştı.Onu tanıdığımdan belli ilk defa gülüyordu.
Merhabaaaa!!Yine ben.İlk bölümde ki yorumlarınız için çoooooooook teşekkür ederim.Olabildiğimce bölümleri hızla atmaya çalışacağım.Tekrardan yorum ve oylarınızı bekliyorum.Seviliyor sunuz :*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
13(Düşmüş Melekler)
Fantastik''Bir elmas, senin kadar parlak olabilir mi?Bir dumanın, benim kadar karanlık olmayacağı gibi.'' ⚡️23.03.2016⚡️