Bölüm şarkısı:The Neighbourhood-Afaird(Kesinlikle bununla okumanızı öneririm.)
Kafamı çevirip Ulaş'a baktığımda,Ecevit denen adam doğru 'birazdan seni buraya gömücem' gülüşünden yolluyordu.Masaya doğru ilerlemeye devam ederken,Ecevit bizi görmüştü.Suratında ki aniden oluşan ciddiyet,beni neredeyse güldürecekti.Tam karşısın da durunca,adamlarına elliyle işaret verdi.Etrafında ki kızlar ve adamlar dağılınca,
"Ooo!Kimleri görüyorum!" Adamın sesi ciddiydi.
"Burası zaten benim mekanım adamım.Asıl senin burada ne işin var?Yoksa,tekrardan seninle birlikte adamlarınında mı kıçını tekmelememi istiyorsun." İğneleyici ses tonu kulaklarım da yankılanırken,onları dışardan izlemekle yetiniyordum.
Puro yüzünden,kulak tırmalıyıcı bir sesle kahkaha attı Ecevit.
"Küçüğümü bu seferde mekanın da yeneyim dedim."
"Hiç şansın yok."
Göz kırpıp,kafasını yan yatırıp beni işaret etti.Ecevit'in suratında sinsi bir gülüş yayılmıştı.Eliyle davetkar bir hareket çekip,oturmamızı bekledi.Ulaş sandalyemi çektikten sonra kendi yerini aldı.Oyun başlamadan hemen önce kulağıma eğilerek fısıldadı,"Şu kendinden emin olmayan surat ifadeni değiştirsen iyi edersin"
Yanağıma öpücük kondurup geri çekildiğinde ona gülümsedim.Bana yandan bir bakış attıktan sonra dudakları üste doğru kıvrılmıştı.
Oyun başlamış hatta sıra Ulaş'a geçmişti.Zarları avucunun içine alınca yavaşça salladı,salladı,salladı.Atmadan önce zarları salladığı yumruğunu bana öptürmüştü.Bahis sanırım 1Milyon dolar idi.Adamların getirdiği çantanın üstünde bolca sıfır vardı,yani mantık yürüttüm lütfen.Dört el sonra her şey belli olucaktı.
Hassiktir!Zarlar 6/6 tuttmuştu.Ecevit'in,zarları görünce rengi rengi kaçtı ama belli etmemeye çalışarak gülmeye çalıştı.Ulaş bana 'ben sana ne demiştim' bakışını attıktan sonra önüne döndü.Bu iş tuhaf bir hal almaya başlıyordu.
***
Son eli oynuyorlardı ve öndeydik.Bu eli de alırsak milyoner olabilirdik.Ya da durum eşitlene bilirdi.Ulaş her el olduğu gibi bu elde,zarları avucunun içinde salladı ve atmadan hemen önce benden küçük bir öpücük aldı.Zarlar masanın üzerinde dans etmeye başladıkların da nefesimi tuttmuştum.Heycandan.Kalbim.Durucaktı.
Siktir!Siktir!Siktir!Tutturmuştu.Artık milyonerdik.Kendimi Ulaş'ın üzerine atmamak için zor tutuyordum.Yavaşça ayağa kalkınca bende onu taklit edip,oturduğum yerden kalktım.Klas bir şekilde,elini belime koyup dudaklarıma küçük bir öpücük bıraktı.Ne yapıyordu bu?!Olayın etkiseyle öylece kalmıştım neyse ki yaptığı hatayı uzatmamıştı.
Ecevit'e dönüp,"Parayı şimdi istiyorum." dedi net bir sesle.
"Nasıl istersen küçüğüm.Ama bunu yanına bırak mıyacağımı umarım biliyorsundur." diye karşılık verdi.
"Nasıl istersen."
Göz kırpıp, önüne döndü ve belimde ki eli sayesinde,ilerlememde yardımcı oldu.Bar masalarından birine geçince kendi için en pahalı içkilerden oluşan bir kokteyl hazırlattı.Ben ise kola içiyordum.Cidden böyle iyiydim.Oyun içerisinde dağıttığı -ve şuan da onu aşırı derecede seksi gösteren-saçlarından ellerini geçirdi ve gülerek bana döndü.
"Artık sende bir milyonersin ve ne yapmak istersin?"
"Bilmiyorum.Sanrım hayatımda hiç milyon dolarlarım olmadı bu yüzden ne yapacagım hakkında bir fikrim yok."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
13(Düşmüş Melekler)
Fantasy''Bir elmas, senin kadar parlak olabilir mi?Bir dumanın, benim kadar karanlık olmayacağı gibi.'' ⚡️23.03.2016⚡️