Dr.Dre ft.Snoop Dog- Still D.R.E veya Alan Walker -Faded ile okumanızı öneririm. 🙄❤️Karanlığın içinden çekildiğimde,Duman'ı karşımda gördüm.Her zaman ki soğukluğuyla bana bakıyordu.Kendime gelmek için kafamı iki yana salladığım da bana,"İyi misin?!Elmas,iyi misin?!Kendine gel!" diye bağırıyordu.Ellerinden kollarımı kurtarıp koşmaya başladım.Görüş alanım bulanıklaştığında etrafı göremez olmuştum.Koridordaki herhangi bir odaya girip,kapının arkasına çöktüm.Hıçkırıklarım boğazımı doldururken,bütün bu olanları çözmeye çalışıyordum.Daha demin ne olmuştu öyle?Kaç saat sürmüştü?Ya da kaç saniye?Gözyaşlarımı saldığımda olanları çözmeye çalışıyordum.Dur bir dakika,Duman benim ismimi nerden biliyordu?Bu iş iyice boka sarmaya başlamıştı.
Orada ne kadardır oturduğumu bilmiyorum ama kıçımın uyuştuğuna yemin edebilirdim.Etrafdaki sesler bitince yavaşça kapıyı açıp,dışarı çıktım.Koridor karanlıkla sevişiyordu.Telefonumun ekranını açıp,önüme tuttum.Hızlı,koşar adımlarla ilerliyordum.Bacaklarım sanki benden bağımsız hareket ediyordu.Önümde bir kapı belirdiğinde,hızla kapıyı itip kendimi dışarıya attım.Soğuk rüzgar suratımı dövmesiyle,içimede rahatlama hissi yayılmıştı.Saçlarımın arasından küçük ter damlalarının akıyordu.
Tekrar telefonumun ekranına bakınca şarjımın çok azdı.Şansımı deneyip tekrar babamı aradım ama her seferinde telesekreter araya giriyordu.En sonunda telefonum siyah ekranıyla beni yalnız bıraktı.Telefonumu cebime sokarken,etrafa bir ağız dolusu küfür savurdum.Biraz daha dinlendikten sonra tekrar koşmaya başladım.Hava iyice kararmıştı.Lanet olası telefonumu şarj edebilseydim bunların hiçbiri başıma gelmeyecekti.
Stadı görünmeyecek kadar ilerlediğim de,durakladım ve nefeslendim.Bacaklarım acıyordu.Tepemden aşağı sokak lambaları sarkıyordu.Yere çöküp demirlerden birine yaslandım.Çok ilerden araba farları gelene kadar orada oturdum.Dikkatlice baktığımda güçlü ışıklar gözlerimi yakmıştı.Elimi gözlerime siper edip,hızla gelen arabaya baktım.Siyah Audi A6'ydı.Lanet olsun!Bu Ulaş'ın arabasıydı.Ne işi var bu piçin burda?!
Sanırım benim görmüş olucak ki bana doğru yavaş yavaş gelmeye başladı.Onu şuan da çekicek psikolojide değildim.Önüme dönüp hızla adımlarla ilerlemeye başladım.Geriden gelen gaz sesiyle nerdeyse kulaklarım patlayacaktı.Ne olduğunu anlamadan hızla araba önümde patinaj çekerek durdu.
Şaşkınlığımı saklamaya çalışıyordum ama eminim gözlerim beni ele veriyordur.Tozlar yavaşça yere indiğinde Ulaş'ın kendinden emin mavi gözleri,benim yorgun ve şaşkın gözlerimi delip geçiyordu.Dudaklarının kenarları ukala bir şekilde yukarı kıvrıldı.Kalbim sanki beynimin içinde atıyordu.Biraz daha baktıkdan sonra el frenini çekti ve hızlı bir şekilde kapısını açarak indi.Bana doğru geldiğinde,bir kaç adım gerilemiştim.Ayağım arkadaki bir taşa takıldığın da,geriye doğru sedelenirken Ulaş'ın kaslı kolları beni tutup kendine çekti.Kalbim iyice zıvanadan çıkmaya başlamış,damarlarımda ki kanın daha hızlı attığını hissedebilmiştim. Beni tuttuğunda kollarım göğüsü ve elleri arasın da sıkışmıştı.Saçlarımı yüzündem çekmeye çalıştığımda onu ittim.İşe yaramamıştı.Hala olduğu yerde duruyordu.
"Bırak beni!" diye bağırdım.Beni duymuyormuş gibi devam etti.Üste üste "Bırak beni!"diye bağırdım.Umursamıyordu.Yumruk yaptığım ellerimi göğüsüne vurmaya,tekme atmaya başladım.Yorulduğumda vurmayı ve bağırmayı kestim.
"Bitti mi?"dedi.Sesi yumuşaktı ve tedirginlikten eser yoktu.
"Ne istiyorsun?!"
"Sakin ol.Bir şey yapmıyacağım.Bugün ki aptal davranışım ve bundan öncekiler içinde üzgünüm.Kuru bir özür oldu ama beni affedebilecek misin?"
Dedikleri karşısında afallamıştım.Ne dediğini farkında mıydı bu?Kafamı geriye atıp suratına bakmaya çalıştım.Kolları hala sıkıca duruyordu.Biraz zorlansam da göz teması kurmayı başardım.Gözlerinin beyaz parlamasına rağmen maviliklerinin içinde yoğun bir bulanıklık vardı.Suratında mimikden eser yoktu.
Kaşlarımı çattığım da,suratında alaycı gülüşü yayılmıştı.Biraz daha bakıştıktan sonra "Önemli Değil" anlamında omuz silktim.Burada tek kalacağıma onunla gitmek,daha az tehlike içeriyordu.
"Burada ne arıyorsun?" diye sorarken kollarından kurtulmuştum.Geri çekilip arabanın yanına doğru ilerledi.Hala cevap bekliyordum.Sürücü koltuğuna oturup yanında ki kapıyı eğilerek açtı.Eliyle yolcu koltuğuna pat patlayıp, yanına gitmemi belli etti.Tedirginlikle ilerledim ve arabaya bindim.Kapıyı kapattığım anda arabayı çalıştırdı.Radyo devreye girdiğinde "Dr.Dre ft.Snoop Dogg-Still D.R.E" çalmaya başladı.Arabayı son gazla geri vitesten çıkarıp,hızla ilerledi.Soruma hala cevap vermemişti ama artık umursamıyordum.
Biraz daha ilerlediğimiz de Ulaş müzik sesini yükseltmişti.Bas nerdeyse arabayı sallıyacak derecedeydi.Olması gerektiğinden hızlı ilerlediği için midem bulanıyordu.Başka şeyler düşünmeye çalışıp,koltuğa yayıldım ve kafamı cama yasladım.Kabul ediyorum bir ara kendimi klip çekimlerimde gibi hissetmiştim.
Bir liseliye göre şuan kullandığı ara onu aşıyordu.Ulaş'dan herşeyi beklediğimden bu arabayı nerden bulduğuna kafamı yormadan yolculuğumun çabuk bitmesi için dua etmeye başladım.
HEYOOOO!!BEN GELDİM !🤗SINAVLARIM BİTTİĞİNE GÖRE BÖLÜMLERİ DAHA RAHAT YAYIMLARIM DİYE DÜŞÜNÜYORUM 🖖🏾YORUM VE OYLARINIZI BEKLİYORUM.SEVİLİYORSUNUZ.❤️🤗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
13(Düşmüş Melekler)
Fantasy''Bir elmas, senin kadar parlak olabilir mi?Bir dumanın, benim kadar karanlık olmayacağı gibi.'' ⚡️23.03.2016⚡️