İyi okumalar.
Bölüm şarkısı:Chris Brown Ft.Ariana Grande-Don't Be Gone Too LongNe beklediğimin hakkın en ufak fikrim yoktu.Belki biri geçer veya her hangi birşey umudu vardı.Canım sıkılmaya başladığında bilmem kaçıncı kez yaptığım gibi,tekrardan yola döndüm ve ilerlelemeye başladım.
Yavaş adımlarla,kendimi yormadan ilerlerken,bir kaç dakka dolmadan gürültülü bir motor sesi gelmişti.Sesin geldiği yöne çevirdiğim de kırmızı bir R8'in yaklaştığını gördüm.Güzel görünümü ve yeni cilası buradan bile belli oluyordu.Bana yaklaştıkça arabanın hızı yavaşlıyor,vites sayısı düşüyor gibiydi.
Yanımda durup yolcu koltuğunun camı aşağıya indi ve içinden,zengin,alnında resmen züppe yazan genç bir çocuk çıkmıştı.
"Güzel kaportanı oğlumun koltuğuna yerleştirip bir kaç tur atmaya ne dersin?"
Eli ile yolcu koltuğunu pohpohlayıp gelmemi işaret etti.Sesi sigara içmekten sikilmiş durumdaydı.Yüzümde istemsizce alaycı bir gülüş oluşmuştu.
"Bu araba senin oğulun olmak için fazla mükemmel vs beni o arabaya sokabilme kapasitesini sende göremiyorum.Şimdi kıçına tekmeyi basmadan,siktir git."Arabanın içinde ki çocuk kahkaha atmaya başladığında ,arladan gelen RangeRover sesiyle gülüşü yarım kalmıştı.Duman arabasını durdurup,hızla indi ve R8'in yanına geldi.Boynunda ki damarlar en az elindekiler kadar belirgindi.Sinirden kasılmış çenesi ve sırt kasları herkesi korkutucak durumdaydı.
Bana sinirli bir bakış attığında,gözlerinde kahverenginden eser kalmadığını görmüştüm.Siyah leke her yerdeydi.Hızlı hareketlerle R8'in sürücü kapısını açıp,içeride oturan çocuğu sertçe arabaya yapıştırdı.Yaptığı hareketle araba bana doğru kaymış,camları kırılmıştı.Korkudan hızlı,hızlı nefes alıp,sakin kalmayı deniyordum.Göz irislerimin büyüdüğüne yemin edebilirdim.Onlarca ton ağırlığında ki arabayı bir vuruşta yerinden oynatmıştı.
Dizlerim titremeye başladığında,üzerime yaklaşmış olan arabaya tuttundum.Kafamı kaldırdığım da Duman bana bakıyordu.Şu an hiç birşeyden korkmadığım kadar ondan korktuğuma varlığım üzerine yemin edebilirdim.
Sinirli gözlerini benden çekip arabaya yağıştırdığı çocuğa döndü.Bir anda kaşlarımın çatık hali düzeldi ve gözlerinde bütün sinirler çekilir gibi oldu.Biraz önce ki halinden eser kalmamıştı.Kasılmaktan iyice genişleyen omuzları normal boyutuna dönmüştü."Buray," dedi kalın sesi ile.
Çocuğu ayaklarının üzerine bıraktığında kaşlarını çatan taraf ben olmuştum.
"Senin burada olmadığını sanıyordum?"
Sesi soru sorar gibi çıkmıştı.
"Geleli bir kaç hafta oldu."
Buray denen çocuğun sesi arabadakine göre daha boğuk geliyordu."Üzgünüm,kardeşim.Hatunun sana ait olduğunu bilmiyordum."
Eliyle beni işaret ediyordu.Bu piç ne dediğinin farkında mıydı?Tam konuşmak için ağzımı açmıştım ki,Duman benden önce davrandı.
"Öyle bir şey yok.Ondan uzak dur yeter.""İstediğin bu olsun adamım.Bende,hayatın boyunca önünde ki bezelyenin göremeyeceği kadar piliç var,bilirsin."
Buray kahkaha atmaya başladığında,Duman'nın da tebessüm ettiğini gördüm.Daha sonra çocuğun kafasına attığı şaplakla olaya son vermişti.
"Her neyse,Demir.Araba için sonra ödeşeceğiz."
Kucaklaşmalarının ardından Buray arabasına bindi.Gözlerini hala üzerimde hissedebiliyordum.
R8'in güçlü sesi uzaklaştığında Duman ile aramızda ki boşluk hala duruyordu.Araba aramızdan çekildiğinden beri gözlerimiz ayrılmıyordu."Haydi,arabaya binelim."
Sesi çok sakindi,gözlerinin aksine.
Cevap vermeden gözlerine bakıyordum.Elime doğru,elini kaldırınca bir adım geri çekildim."Ben..ben kendim b-binerim."
İstem dışı sesim de vücudum da titriyordu.Arabaya dönüp ilerlemeye başladığımda onun da arkamdan geldiğini hissedebiliyordum.
Koltuklarımıza yerleştiğimizde hızlı kontağı çevirip yola açılmıştı.Ona bakamıyordum bile.Arada bana bakıp bir şeyler beklediğini görebiliyordum ama yapamıyordum.Zaten üşümüş ve korkmuştum.Bunun için en iyisi kafamı cama koyup gözlerimi kapamaktı.
🥀🥀🥀
"Elmas,uyan"
Gözlerimi yavaşça araladığımda,Duman bir eliyle kemerimi çözmeye çalışıyor,diğeri eli ise saçlarımdaydı.Bir anda doğrulup kemerin üzerindeki elini itip,kemeri kendim çözdüm.
Üstümü düzeltip hızla arabadan insim.Yeniden arkama bakmadan ilerliyordum.Evin dış kapısına yaklaştığımda bileğimde yumuşak bir tuttuş hissetmiştim.Sinirle elimi çekip,ona döndüm.
"Dokunma bana."
Sesimde duygudan eser yoktu.Söylediklerimle birlikte bir adım geri çekilmişti.
"B-Bak Duman.Ben kendimi toparlamalıyım.Lütfen bana biraz zaman ver.""Benden biraz uzak durun."Sözlerimle daha fazla tutamadığım göz yaşlarımın gözlerime hücum ettiklerini hissedebiliyordum.Boğazım acıyordu.Hızla gözlerimi silip,kafamı kaldırdım.
Olduğu yerde bana bakıyordu.Gözleri koyulaşmıştı ve etrafı kızarıklarla kaplıydı.Ağlıyor muydu?"Peki...Kendini iyi hissettiğinde,seni burada bekliyor olucağım...Her zaman."
Yüzünde ki ifade o kadar boş bir o kadar doluydu.Sanki elinde olsa her şeyi silip baştan yazıcakmış gibi bakıyordu.Ondan gözlerimi alamıyordum ama korkularım her tarafımı kaplamıştı.
Ne kadar gözlerimi silsemde gözyaşım,sol gözümden yol bulup yüzümü ıslatmıştı.Hiç çekinmeden burnumu çekip,eve girmiştim.
Kapının arkasında gidene kadar beklemiş,daha sonra boğazıma dizilen hıçkırıklarımın iplerini çözmüştüm.Yine Elmas'ın dramaları ile biten bir bölüm bitişi ile karşınızdayım.Sanırsam birazcık kısa oldu bölüm ama idare edin işte 🌚🙆🏿Herkese iyi tatiller dilerim,umarım beğenmişsinizdir.Veeeeeeeee,Yorum ve oy isterim.
All the Love.x
-Ş
ŞİMDİ OKUDUĞUN
13(Düşmüş Melekler)
Fantasy''Bir elmas, senin kadar parlak olabilir mi?Bir dumanın, benim kadar karanlık olmayacağı gibi.'' ⚡️23.03.2016⚡️