"Benlisenin eziği, şişman, gözlüklü silik tip Kim Taeyeon. Sizleri yeniden görmekharika(!)"
Söylediklerime ben bile inanmazken onların sorgulayan bakışları çok normal geliyordu. Dönüşümün muhteşem olacağını biliyordum. Ama verdikleri tepkinin büyüklüğünü beklemiyordum açıkçası.
Masanın dört bir yanından gelen soruları cevaplamaya çalışıyordum. Herkes merakla sorular soruyordu. Biri hariç.
Masaya gelip kendimi tanıttığımdan beri ağzından tek kelime çıkmamıştı. Aslında ağzını açmaması benim yararımaydı. Cesaretimin kırılmasını istemiyordum. Ya da bu ortamda ağlamak. Her zaman güçlü bir kız oldum. Nedense sadece onun karşısında zayıftım. Buraya da zayıflığımı yenmek için gelmiştim. Hala canım yanıyordu. Ama artık acıyla başa çıkmayı öğrenmiştim.
Sonunda hamleyi yaptı ve konuştu. Söyledikleri beynimin her hücresinde yankılandı.
"Hey Kim Taeyeon! Estetik cerrahinin yaşayan efsanesisin. Zor olmadı mı senin için?"
Ne hissettim? Kızgınlık? Kırgınlık? Sinir? Cevap, hiçbiri. Tek hissettiğim pişmanlık. İlk aşkımın onun gibi beş para etmez bir piç kurusu olmasının pişmanlığı.
İlk aşklar masum ve güzel olmaz mıydı? Benim yaşadığım ne? Kötülükte mastır yapmış aşağılık bir herifin kalbimi tuzla buz etmesi.
Duruşumu değiştirmeden onun her zaman takındığı ifadesini alıp yüzüme yerleştirdim.
"Ah tezini çürüttüğüm için çok üzgünüm Byun Baekhyun. Bu gördüğünün hepsi tanrı vergisi. Zamanında fark edemediğin için üzgün olmalısın."
Zaferle gülümserken dirseklerini masaya yerleştirdi. Bana daha da yaklaşmıştı. İfadesi hiç değişmeden ellerini çenesinin altında birleştirdi ve konuşmaya başladı.
"Güzelliğini fark etmek zordu. Postunu çıkarman iyi olmuş. Ama artık üşüyorsundur. Malum seni sıcak tutan yağların artık yok."
Bu sefer zaferle gülümseyen o olmuştu. Ortam yavaş yavaş gerilmeye başlamıştı. Yıllardır bu anı bekliyordum. Ve ben kolay kolay pes etmeyecektim.
"Ah postum mu? Ağırlık yapıyordu kurtuldum. Yeni kazaklar çıkmış oldukça sıcak tutuyor. Bence sen de denemelisin. Belki buz tutmuş ruhunu ısıtmana yardımcı olur."
Game over, Byun Baekhyun. Benimle yarışabileceğini mi sandın? Hala karşında lisenin eziği var sanıyorsun.
Yüzündeki ifade silinirken buz gibi bir tonda gözlerime bakarak söyledi.
"Çok değişmişsin Kim Taeyeon."
"Değişen sadece zamandı Byun Baekhyun. Ben de zamana ayak uydurdum. Gördüğüm kadarıyla sen pek değişmemişsin, hala aynı öküzsün"
İşte bu son golümdü. Yiyorsa cevap ver bakalım Byun Baekhyun!
Masada herkes susmuş bizi dinliyordu. Biri atak yapıp konuyu değiştirdi.
"Heechul siz nasıl arkadaş oldunuz? Bildiğim kadarıyla Taeyeon'la konuşmazdı kimse."
"Kader desek olur herhalde. Değil mi prenses?"
"Aynen. Tamamen kader. Lisede birbirimizi tanımazken Amerika'da karşılaştık. 4 yıl birlikteydik."
"Waow sen ne okudun Taeyeon?"
"İşletme bitirdim."
"Ee nerede çalışmayı düşünüyorsun?"
"Aslında şimdilik çalışmayı düşünmüyorum. Biraz dinlenmeliyim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bücür Prenses ✴ BaekYeon ✔
Fanficİlk aşklar masum ve güzel olmaz mıydı? Benim yaşadığım ne? Kötülükte master yapmış aşağılık bir herifin kalbimi tuzla buz etmesi. Artık sıra bende! Karşınızda Bücür Prenses! Tüm hakları çöplüğümde bir yerlerde. Bulun bulabilirseniz! ~Medusa~