24. Kidnapper Princess

942 58 42
                                    

Selam canlarım! Medyada Rap Monster var; şarkıya iyi bakın^^ Bölümü onunla yazdım. Nasıl bir kafayla yazdığımı az çok anlayabilirsiniz~

Keyifli okumalar diliyor, sizi son bölümle baş başa bırakıyorum!

###

"Senin en iyi yaptığın şeyi yapacağız Yong Hwa!" Salondaki yedi kişi de bana anlamaz gözlerle bakarken, gelen özgüvenle plânımın ana fikrini söyledim.

"Baekhyun'u kaçıracağız!"

"Taeyeon saçmalama. Ne kaçırması?"

" O gelmiyorsa ben getiririm Hyoyeon. Başka çarem yok maalesef."

Tepki alacağımı biliyordum. Buna da hazırlıklıyım. Her türlü plânımı uygulayacağım. Yanımda olsalar da olmasalar da.

"Herkes hazırlansın. Pasaportlarınızı ve eşyalarınızı alın. 1 saat sonra havaalanında buluşalım."

"Hâlâ mantıklı olmadığını düşünüyorum ama senin için yardım edeceğim."

"Teşekkür ederim Hyoyeon. Ayrıntıları uçakta anlatacağım. 1 saat sonra görüşürüz."

Herkes hızla sarayı terk ederken, Tiffany ile birlikte eşya toplama işini halletmeye başladık. Başım belaya girecekti; bundan eminim. Ama Baekhyun bana başka seçenek bırakmadı. Son hazırlıkları da bitirince havaalanına doğru yola çıktık. Telefonum ısrarla çalmaya başlayınca açmak zorunda kaldım. Açmasam aramaya devam edecekti.

"Efendim dedoş."

"Kızım neredesin sen? Duyduklarım doğru mu?"

Ben bu adamdan gizli bir şey yapamayacak mıyım ya?

"Ne duyduğuna bağlı dedoş."

"Kızım senin Türkiye'de ne işin var?" (Y/N: Asın bayrakları!)

Yuh be dedoş! Bunu ne ara öğrendin?

"Dedoş ajanlık işlerini hâlâ bırakmamışsın bakıyorum da."

"Konu sen olunca nasıl bırakabilirim? Konuyu değiştirme Taeyeon."

Sesindeki bariz değişimi fark etmemek için aptal olmak gerekirdi. En şirin sesimle konuşmalıydım ki dedoşun kalbine imesin.

"Peki dedoş. Sana damat almaya gidiyorum oldu mu?"

Tamam. Bu pek de sakin kalmasını sağlayacak bir cümle değildi. Ki sessizliği korkutucu olmaya başlıyordu.

"Dedoş?"

"Taeyeon! Sen beni öldürmeye mi niyetlisin kızım?"

"Dedoşum lütfen sakin ol. Mutlu olmamı isteyen sen değil misin? Ben de mutlu olmak için yapıyorum tüm bunları. Beni anla lütfen."

"Taeyeon hâlâ anla diyorsun. Normal davransan anlarım herhâlde. Ama yok benim çok zeki torunum illa bir delilik yapacak. Kızım ne demek Baekhyun'u kaçıracağım?"

Bunu da öğrenmiş. Ne sanıyordum ki? Saray onun ajanlarıyla dolu. Bir ara bununla ilgilensem çok iyi olacak.

"Dedoş tam olarak öyle değil aslında. Sonra açıklasam olmaz mı? Uçağın kalkmasına az kaldı da."

"Sen kime çektin bilmiyorum ki!" Kime çektiğim belli değil mi? Derin bir nefes alıp sakinleşmiş sesiyle devam etti. "Pekâlâ, küçük hanım. Bu konu öyle kolay kapanmayacak bilmiş ol."

"Seni seviyorum dedoş. Öptüm ton ton yanaklarından!"

Cevap vermesine izin vermeden aramayı sonlandırdım. Döndüğümde yiyeceğim azarı göz ardı ederek Jiyong'u aradım. Israrlarına dayanamayıp onun da bize katılmasına izin verdim. Kısa bir zaman sonra alana gelmiştik. Girişte buluştuktan sonra içeri girdik. Tüm işlemler bitince özel jetime bindik. Evet, jetim var.

Bücür Prenses ✴ BaekYeon ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin