Eveet canlarım! 2016 ya girmemize saatler kala ilk bölümle karşınızdayım! Bu bölümü yeni yıla benim gibi peçete-bilgisayar-mısır üçlemesiyle girenlere ithaf ediyorum. 2016 hepimize sağlık, mutluluk, huzur getirsin öpüldünüz ^.^
Ve takvim yaprakları 2017'ye dönerken yine bu kurguya kaptırırken buldum kendimi :D Değişiklik yapmadan sadece hatalarımı düzelterek yayımlayacağım. Tekrar okuyanlar için küçük bir uyarı :)
Bölüm şarkısı: BigBang- Loser.. Çok da uydu bu buraya :)
Sonunda buradaydım işte. Mis kokulu memleketimde... 5 yıl aradan sonra tekrar, havasını ciğerlerimde hissetmek bile mutlu olmama yetiyordu. Valizlerimi banttan alıp tek tek arabaya yerleştirdikten sonra çıkışa doğru yöneldim. Almaya gelen birileri olacaktı elbette. Gözlerimi pankartlara doğru çevirdiğimde aradığımı bulmuştum. Bu benden başkası olamazdı.
-Bücür Prenses Kore'ye hoş geldin!
Evet, ben bücür prenses. Pankartı suratından yavaş yavaş indirirken ben valizleri arkamda bırakıp ona doğru koşmaya başladım. Cam bölmenin üzerinden uzanıp ona sıkıca sarıldım. O kadar özlemişim ki bırakmayacakmışçasına sarıldım.
"Hey prenses sakin ol bakalım."
"Oppa çok özledim seni!"
"Ben de çok özledim prensesim. Hadi al bavullarını da gidelim. Herkes seni bekliyor."
"Hı hı tabi bekleyenim çoktu zaten."
"Kapa çeneni de düş önüme."
Arabayı sürükleye sürükleye dışarı çıkardım. Öküz yardım etse ölürdü sanki. Hayır, ben niye 8 tane bavulla geldiysem orası ayrı bir sorun.
Otoparka vardığımızda ışıkları yanıp sönen arabayı görünce ağzım bir karış açılmıştı. Tam karşımda Bembeyaz Audi R8 Quattro duruyordu.
"Ooo Kim Heechul kalpazanlığa falan mı başladın?"
"Çalışıyoruz kızım sen de çalış senin de olsun."
"Yok ben almayayım şekerim. Çalışmak bünyeme zararlı."
"Dedi Harvard'da birinciliği kimseye kaptırmayan kız."
"Öf tamam be. Birinci olduk da ne oldu? Bundan sonra hayatımı yaşayacağım. Yeter çalıştığım."
"Dedi 22 yaşındaki prenses."
"Ay ben senin bu salak laflarını hiç özlememişim biliyor musun? Neyse hadi gidelim artık şu jetlag şeysi mahvetti beni."
Heechul arabayı eve doğru sürerken ben arabayla başlayan aşkımla meşguldüm. Seul'u çok özlemişim. Her şey çok değişmişti. Rüya gibi bir şehir haline gelmiş. Her ilerleyişimizde hayranlığım daha da artıyordu. Şaşalı kapının önüne geldiğimizde kapı büyük bir gürültüyle açıldı. Çocukluğumun geçtiği bahçeye baktığımda anıların hepsi bir bir aklıma dizildi. Acısıyla tatlısıyla hepsi. Ne zaman geldiğini fark etmediğim gözyaşlarım dudaklarıma kadar ulaşmıştı bile.
Arabadan indiğimizde ip gibi sıraya dizilmiş çalışanlar çalışmış gibi hep bir ağızdan selamladılar.
"Evinize hoş geldiniz küçük hanım."
"Hoş buldum. O değil de yaşlı bunak nerede?"
Herkes mal mal birbirine bakarken bunağın o pamuk sesini duyunca insanları yarıp ona doğru koştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bücür Prenses ✴ BaekYeon ✔
Fanfictionİlk aşklar masum ve güzel olmaz mıydı? Benim yaşadığım ne? Kötülükte master yapmış aşağılık bir herifin kalbimi tuzla buz etmesi. Artık sıra bende! Karşınızda Bücür Prenses! Tüm hakları çöplüğümde bir yerlerde. Bulun bulabilirseniz! ~Medusa~