Bücür Prenses ✴ BaekYeon ✔

15. Big Surprise

Video: Çekici Kaçırıcı 'I' performansı ^^

Keyifli okumalar...

#

"Sanırım seninle çok eğleneceğiz Taeyeon."

Bu adamın beyninde bir sorun olduğundan şüphelenmeye başlamıştım. Söylediğim şeyleri neden hep farklı yorumlamak zorunda ki? Hayır ben kaçırılan taraf olarak rahatım ama o kaçırıcı olarak benden de rahat.

"Ya senin anlaman mı kıt? Ben cambaz mıyım seni eğlendireyim? Evime götür beni. Bak ne istersen yaparım." Benim sesim bıkkınlıkla çıkarken o ifadesini bozmadan konuşmaya başladı.

"Senin evin artık burası. O yüzden alışsan iyi edersin prenses."

"Bana prenses deme. Onu sadece yakın olduğum insanlar kullanabilir. Hem ne demek burası benim evim?"

"Dediğimi duydun P-R-E-N-S-E-S."

Çekici kaçırıcının gülerek kapıdan çıkışını öylece izledim. Çekilecek çilem var yemin ederim. Nasıl bir insanın başına en olmadık şeyler gelir ki? Normal insanlar kaçırılmaz, ben iki kere kaçırıldım. Normalde kaçırılan insanlar kötü muamele görür bense iyi muamele görüyorum. Gerçekten burada normal olmayan ben miyim? Neden buradayım, bana ne yapacaklar hiç bir fikrim yok. Kimse hiçbir şey söylemiyor. Oh tanrım kafayı yemek üzereyim. Dedem de Baekhyun da ne kadar merak etmiştir beni. Söylemekten çekinsem de sanırım onu özledim. Konuşacaktık bir de. Pislik herifler bari konuştuktan sonra kaçırsaydınız. Düşünmekten beynim iflas edecek neredeyse. Yatağa uzandığımda günün yorgunluğunu iyice hissetmiştim. Tüm bunların rüya olmasını dileyip gözlerimi kapadım.

∞

Sabahın ilk ışıklarıyla gözlerimi araladığımda alarmsız uyanmanın mükemmelliğiyle mutluluk dansı yapmama ramak kalmıştı. Tabii bu bir kaç saniye sürdü. Çünkü hala o lanet odadaydım. Yüzümü dizime gömüp, ellerimle saçlarımı karıştırdım. Bütün sinirimi boşaltmak için çığlık atmayı da ihmal etmedim. Çığlığımla odaya milletin doluşması bir oldu.

"Efendim iyi misiniz?"

"İyi değilim pislik herifler! Bırakın beni artık!"

Aralarında konuşup odayı terk ettiler. Daha sonra kaçırıcı bey yanında oldukça güzel bir bayanla içeri girdi.

"Günaydın Taeyeon. Ne güzel bir sabah değil mi?"

"Ah evet mükemmel bir sabah. SEN BENİMLE DALGA MI GEÇİYORSUN SAPIK HERİF!"

O kadar bağırmıştım ki boğazım acıdı. Boğazımı sıvazlarken cık cıklayıp konuşmaya başladı.

"Bu hareketler bir prensese yakışıyor mu? Bayan Hwang, Taeyeon'u hazırlayın kahvaltıyı birlikte yapacağız."

"Bana sordun mu? Git kendine başka oyun arkadaşı bul."

Dediklerimi bir taraflarına takmadı tabii. Sapık, psikopat, deli ne olacak. Bakışlarını benden yanındaki kadına çevirdi ve emir verici tonda konuştu.

"Bayan Hwang dediğimi yapın siz."

Bayan Hwang üzerime doğru gelirken korkudan yatağı boylamıştım.

"Bayan Hwang siz de kadınsınız. Birbirimizden halinden anlarız değil mi? Beni buradan kurtar ne istersen yaparım. İyi bir anlaşma yapabiliriz bence. Ne dersin?"

"Üzgünüm hanımefendi. Ben sadece emirleri uygularım. Eğer müsaade ederseniz sizi hazırlayacağım."

"Sen de mi ya? Nerde kaldı kadın dayanışması. "