BENİ AŞKA İNANDIR

17. bölüm

Bazı gerçekler vardır hani, istemediğimiz, saklandığımız, korktuğumuz... Ben en büyük korkumu babamın gelmeyeceğini öğrendiğim zaman hissetmiştim. Ama bir gerçek de var ki; Kaya... Yani lise yıllarında, onun için gelip geçici bir heves olabileceğini düşünmüştüm. Belki de sırf bu yüzden onu rezil edecek olmam bu kadar çok korkutmamıştı beni... Ama öyle olmamıştı. Hiç istemediğim Kaya'nın aşk gerçeği, hep saklandığım ona karşı bir şey hissediyor olduğum gerçeği... O gün Kaya bana kara gözleriyle bakıp giderken, bir karar almıştım. Kaya'yı kesinlikle unutacaktım!

Geçenlerde yatağımın altındaki kutuları düzeltiyordum ve annemin bahsettiği, benim içine neler yazdığımı unuttuğum günlüğümü bulmuştum. Allah'ım! Resmen her sayfasında babam ve Kaya'dan bahsetmişim. Babama olan özlemim ve Kaya'ya olan henüz o zaman bilmediğim duygularım. Kaya bunu okusaydı kesin alay ederdi benimle! Tabii o zamanlar babamın geleceğine o kadar inanmıştım ki... Sırf babam benimle daha çok gurur duysun diye onun gibi mimar olacağımdan bahsetmişim. Tabii annemin aslında istemediğini ama bana karışmadığını da yazmışım. Kaya'nın yanındayken aslında mutlu olduğumu fakat kimseye çaktırmamak için verdiğim mücadeleyi yazmışım. Kaya'nın utanmaz, kendini beğenmiş hallerini yazmışım... Şu anda da başka bir gerçek var işte... Kaya'ya âşık olduğum gerçeği... Onun yanındayken kendimi çok fazla güvende hissetmeye başladım. Kıskanç halleri, sahiplenici tavırları ve benim için her şeyi yapabilecek olması...

Aradan geçen bir buçuk aydan sonra her şey öyle başka olmuştu ki... Kaya benim için anlamsız bir cümle olmaktan çıkmış ve anlamlı bir cümle olmuştu. Onun yanında o kadar doğal ve bir o kadar da mutlu oluyorum ki...

Artık Ceren'le bir sona yaklaştıklarını düşünüyorum. Ceren her geçen gün daha da delirmeye ve daha da abuk sabuk davranmaya başlıyor. Kaya son zamanlarda ona normal davranıyor ama Ceren'in bünyesi bunu kaldıramadığından verdiği tepkiler fazla hayal kırıklığı dolu. Sürekli Kaya'ya emirler yağdırıyor. Amacı; onu elinde oynatmak olsa gerek ki bu hareketleri alışkanlık edindi... Kaya'nın dediğine göre; Ceren'in bu şımarık tavırları arkadaş ortamlarında da eksik kalmıyor. Çünkü onlara Kaya'yı avucunda oynattığını ispatlama derdindeymiş, hal ve hareketleri hiç de hoş değilmiş. Ceren'le Kaya'nın ilişkisine girmeseydim belki Ceren bu hal ve hareketlerinden dolayı Kaya'yı yine elinden kaçıracaktı. Artık eminim ki; Ceren Kaya'ya âşık değil. Tek amacı arkadaşları arasında en üst seviyeye yükselip, ulaşılmaz olmak.

Annem bu süre zarfında, teyzemin biricik kızı evlendiği için onlara destek olma amacıyla İzmir'e gitti. Fakat ben asıl amacının, insanların bana laf sokması için bolca malzeme bırakmak olduğundan şüpheleniyorum. Annem İzmir'e gitmeden bir iki gün önce, geçen aylardan kalan olağan konu tekrardan açılmış ve biz Funda Hanım teyzelere akşam yemeğine gitmiştik. Tabii annem bu haberi bana vermek için ise en uygunsuz anı tercih etmişti. Çünkü tam o sırada Kerem'le proje için çalışmaktaydık. Annemin ısrarlı arayışının sonunda Kerem kısa bir mola verilmesi gerektiğini belirtip, masadan kalkmıştı. Ben de annemin telefonu açıp ne istediğini sormuştum. Funda Hanım'ın bizi yemeğe davet ettiğini söylediği anda elim ayağım boşalmış, utanmadan bir de birbirine girmişti. O gün ilerlettiğimiz çizimden hiçbir şey anlamamıştım ve eve dönerken Kaya'yı aramıştım. Kaya cıvıl cıvıl bir sesle bundan zaten önceden haberi olduğunu söyleyince onu sözlerimle dövmüş ve telefonu yüzüne kapatmıştım. Yemek gününe kadar onla konuşmamış, kızların ne kadar da başarılı bir şekilde trip attığını ona kanıtlamıştım.

Yemeğin olduğu akşam da, annemle odalarımızda hazırlanırken annem bir yanda Cemre'nin neden gelmediği hakkında benimle söyleyişi yapmıştı. Oğuz'la bu sıralar fazla görüştüklerini vurgulayınca içimden 'Onlar yeni çift elbette bu sıklıkla görüşecekler. Kaldı ki Cemre bunun hayaliyle yanıp tutuşuyordu, şimdi bırakıp bizimle gelmesi, onun için tam bir fiyasko olurdu.' dememek için kendimi zor tutmuş ve annemi yatıştırıcı cümlelerle sakinleştirmiştim.