O beni opunce sanki dünya durdu. Bir an kendimi sadece ona hapsettim.
"Sen benimsin" dedi fısıltı ile
Sadece onun gözlerine baktım. Onun o okyanus mavisi gözlerine. Ama içimde kötü bir his vardı. O bunu bilmiş olacak ki
"İyi mısın?" dedi
"Herkes iyi mi?"
"Evet merak etme sen iyileşmene bak"
Ama ne olursa olsun içimde kötü bir his vardı. Gökmenin telefonu çaldı
"Pardon" deyip telefonu açtı. Elleri hala ellerimin üzerindeydi. Ben o telefonla konuşurken cama baktım. Bir anda elimin üzerinde bir soğukluk hissettim. Ona dönünce yüzü buz gibi olmuştu. O deniz mavisi gözleri siyaha dönüşmüştü
"Bir sorun mu var?"dedim. Bana sanki özür dilerim dermiş gibi baktı.
" gökmen "
"Gökmen ne oldu"
"Gökmen yalvaririm söyle"
Hem ağlıyor hemde konusuyordum. İçimde kötü bir his var demiştim.
"Sima sakın ol"
"Gökmen kime ne oldu?"
"Sima"
Ağladım. Hıçkıra hıçkıra ağladım. Ne vardı kime ne olmuştu. Yakasına yapistim.
"Gökmen söyle."
Sadece bana baktı
"Sana söyle dedim bana bakma öyle yalvaririm" dedim. Sonlara doğru sesim kesilmişti. Hiçkırıklarım konuşmama engel oluyordu
"Yalvaririm" dedim. Son gucumle. Tekrar ona baktığımda hala bana bakıyordu. Hala ağlıyordu oda
"Sana ne oldu dedim?" dedim bağırarak. Hala bana bakıyordu. Ağlıyordu. Ve konuşmuyordu. İçeriye irem girdi. Oda ağlıyordu.
"Ne oldu dedim!" diye kukredim. İrem gokmene bakıp kaş göz yaptı. Gökmen kafasını salladı.
"Ya yeter" deyip kolumdaki serumu çıkardım. Çok acimisti ama umrumda değildi. Hastanenin koridorlarında koşmaya başladım. Bir anda durdum. Neden çevrede kimse yok?
"Sima" diye bağırdı arkamdan gökmen ve bana doğru gelmeye başladı. Bende o bana geldikçe koşmaya başladım. Dışarı çıktım. Yine koştum. Bir kalabalık vardı hastanenin arkasında. Yavaş adımlarla oraya ilerledim. Kalabalığı yarıp en öne geçtim. Herkes yukarıya bakıyordu. Bende baktım!
"Babaaaaaa"
"Sima kızım özür dilerim sen benim yüzümden oradaydın benim yüzümden ölüm mücadelesi verdi ben seni çok sevdim kızım" dedi bağırarak
"Babaaa" dedim.
Galiba onla son konuşmam olmuştu. Gözlerimin önünde kendini attı aşağı. Benim tek ailem olan kişi. Her ne kadar onu sevmesem de o benim babamdı
"Babaaaaaaaa" diyerek bağırdım son gucumle...
Gokmende;
Simayi kucağıma aldım. O kucağımda çırpınıyordu
"Babaaaa" diye bağırıp duruyordu. O agladikca bende ağladım. Çünkü hepsi benim yüzümdendi.
"Bırak beni senin yüzünden babam öldü" dedi. Ben ona baktım. Sanki onu son defa gorecekmisim gibi...
Onu yanımda duran alinin kucağına verdim. Ona son defa bakıp yürümeye başladım. Evet onun hayatını ben batırmıştım. Ve onun istediğini yapıyorum şu anda. Sevdiğim kadını bırakıp yürüyorum. Çukur içine dustum. Çırpınıyorum ama olmuyor. Çıkamıyorum. Bana o lazım. Hayatımın kadınını bırakıp gittim.....
Aradan 1yil sonra iremden;
1yil geçti. Tam bir yıldır simanın ağzını bıçak acmiyor. Sadece kafası ile bizi cevaplıyordu. Babasının ölümü ona çok acı çektirmişti. Daha sonra gökmenin gitmesi. O gökmeni çok seviyordu. Ama onların hikâyesi hiç başlamadı. Sima her gece yatağında ağlıyor. Şimdi olduğu gibi. Onu psikiyatriste goturduk. Ama hiçbiri simayi kabul etmedi. Bizde nedenini bilmiyoruz. O her gece gökmeni sayikliyordu rüyasında. Egemen onu her yerde aradı ama nafile. Bulamadı. Şu anda simanın kapısının önünde duruyorum. İçerden hıçkırık sesleri geliyor. İçim parçalanıyor. O her ağladığında bende ağlıyorum. İçeriye girmek istemedim. Sadece ona bakıp aşağı indim.
"Nasıl?" dedi ali
"Ağlıyor" dedim
"Gökmeni buldunuz mu?"
"Hayır" dedi egemen.
Ben koltuğa oturdum. Bu arada egemenin telefonu çaldı.
"Adamlar" deyip telefonu açtı ve hoparlöre verdi
"Buldunuz mu?" dedi egemen
"Şey abi..."
"Ne!"
"Abi gökmen beyin mezarını bulduk"
"Neeeee!"diye bağırdı biri. Hepimiz kapının oraya bakıyorduk. Sima gözleri yaşlı bize baktı.
" o ölemez"dedi. Ve tekrar ve tekrar. Aynı babasından yaptığı gibi."O ölemez".....