Sabah birinin kolları arasında kalktım. Yüzümü çevirdiğinde onu gördüm. Çok güzel görünüyordu. Dağınık siyah saçları, kusursuz yüzü ile mükemmel görünümlüydü. Kalkmaya çalıştım. Ama çalıştım. Yerimden kipirdayamadim. Ben oynadıkça o daha çok bana sariliyordu.
"Gökmen boğuldum" diye bağırdım.
O yataktan fırladı. Ben ise yatakta oturup ona gülmeye başladım.
"Kızım sabah sabah ne bağırıyorsun? Kuyruğuna basılmış kedi gibi!" diye beni azarladi.
"Bana bağırmasın! Anladın mı beni! Şimdi siktir olup git." dedim sert sesimle.
"Merak etme istenmedigim yerde durmam" dedi ve kapıyı çarpıp gitti.
"Hayvan!" diye bağırdım arkasından.
Zaten 1gunluk barışmıştık. Yataktan kalkıp diğer odaya geçtim. Masaya oturup telefonu elime aldım. Birçok mesaj gelmişti. Mesajları açıp birkaçını okumaya başladım. Doğum günü mesajları. Nefret ediyorum şu doğum günümden. Üzerimi değiştirmek için odaya tekrar girdim. Siyah kot pantolon siyah gömlek ve siyah deri ceket giydim. Altıma siyah botumu giyip silahımi belime aldım. Bugün benim ölüm günümdü. Her yılki gibi. Dışarıya çıkıp asansörü çağırdım. Aşağı inip sokakta yürümeye başladım. Telefonum çaldı ve arayan egemen idi
"Alo?" dedim
"Alo sima nbr?"
"İyi egemen sen?"
"Bende iyi, bu arada doğum günün kutlu olsun"
Of kim söyledi buna!
"Saol"
"Eee kutlama yapıyor muyuz?"
"Egemen işim var sen iremgile sor baybay" deyip kapattım. Oh be! Arabaya binip sürmeye başladım. Çok hızlı suruyordum. Arabalar arasında makas atıp şehir dışına çıktım. Birkaç kilometre ileride arabayı durdurdum. Arabadan inip biraz yurudum. Belimden silahı çıkarıp rastgele ateş ettim.
"Senden nefret ediyorum emir!
Senden nefret ediyorum baba!
Senden nefret ediyorum gokmen!
Senden nefret ediyorum hayat!" diye bağırmaya başladım. Sesim kesilmişti artık. Kalbim sanki yerinden cikacakmis gibi atıyordu. Yere oturup ağlamaya başladım.
"Senden nefret ediyorum gokmen
Senden nefret ediyorum" diye söylenmeye başladım kısık bir sesle.
Sanki bir çukura dusmus çıkamıyorum gibi hissediyorum. Ne olurdu annem ölmeseydi? Ne olurdu abim ölmeseydi?
"Ne olurdu egemen ölmeseydi!" bu sefer bağırmıştım. Beni dinleyen yoktu. Ancak böyle Sinirimi atıyordum. Keşke be anne!keşke sen değil de babam olseydi. Keşke sizi o gün bırakmasaydim. Keşke keşke!ama olmuyor!hiçbirşey dönmüyor geriye. Ben bıktım be anne. Yaşamaktan bıktım anne!
Biri beni kendine çekti ve bana sıkı sıkı sarıldı. Ah allahım bu koku! Bayılıyorum bu kokuya
"Şşş ağlama. Sen güçlüsün" diye fisildadi kulağıma
"Hayır ben güçlü değilim, değilim" dedim bende
"Hadi ama yapma" dedi.
Saçlarımı hem oksuyor. Hemde bazen opuyordu. Çok huzur vericiydi. Ama hayır olmaz ben-ben ona aşık filan değilim. Hava karamaya başladı ve 1-2dakika sonra yağmur yağmaya başladı. Biz hala birbirimize sarılmış oturuyorduk. Zamanı durdurmak istedim. Ama olmadı. Olmuyordu
"Hadi kalk hasta olacaksın" dedi.
"Hayır ben iyiyim"
Beni kollarının arasına alıp kucağına aldı. Arabaya götürdü. Beni şoför koltuğunun yanına kendisi ise şoför koltuğuna geçti. Arabayı çalıştırıp sürmeye başladı. Nereye gittiğimizi bilmiyorum. Konuşmak da istemiyorum. Sonunda bir evin önünde durdu. Kendisi indi ve benim kapımı açıp beni kucağına aldı. Adamlar vardı kapının önünde ve bizi görünce kapıyı açtılar. Gokmenle içeriye girdik. Burası bir dağ evi gibiydi. Heryer bembeyazdi ve bu beni çok rahatsız etti.
Beni bir koltuğa otutturdu. Montunu çıkardı. Sonra gelip benim montumu çıkardı. Sonra gelip benim yanıma oturdu.
"Bak sima ben çok denedim. Calistim. Senden uzak durmaya çok calistim. Çünkü sen ve ben olamazdık. Benden nefret etmeni istedim. Sende benden nefret ettin. Ama ben yapmadım. Ben senden ayrı kalamadım. Sen benim kalbime girdin ve çıkamıyorsun. Ne dersin sima? Bende senin kalbine girebilir mıyım?"
Gözümden bir damla yaş düştü.
Ama hayır gökmen olmaz!
Olamazdı!
Biz düşmanız!
Ah bende seni seviyorum ama!
Hayır olmaz!
Sima tut kendini!
Ayağa kalktım. Montumuda alıp dışarıya çıktım. Arabanın anahtarı üzerinde idi. Arabaya binip sürmeye başladım...
Gökmenden;
Yine gitti. Yine beni bırakıp gitti. Ben ne yaptım?
Daha ne yapacaksın gokmen!
Sen kendin istedin senden nefret etmesini!
Kız haklı!
Ayağa kalktım. Bütün evi dağıttim. Elime ne geldiyse fırlattım. Kapı açıldı ve içeriye egemen girdi. Etrafa baktı. Sonra da bana
"Ne oldu burada?" dedi.
Sustum çünkü kelimeler boğazıma dizildi.
"Gökmen!" geldi yanıma ve oturdu. Bana sarıldı.
"O buradaydı değil mi?"dedi. Kafamı salladim.
"Oda seni seviyor gökmen oda seni seviyor".....