Sabah çok güzel dinlenmiş bir şekilde kalktım. Ayağa kalkmaya çalıştım ama nafile. Bir türlü ayağa kullanıyordum. Aşağı mı bağırsam diye düşünurken içeriye gökmen girdi.
"Günaydın" dedi bay bilmis
"Sanada" dedim
"Ayağa mı kalkmaya çalısıyorsun?" dedi. Bide gülüyor.
"Evet. Orada dikelecegine gelde yardım et" dedim sert bir şekilde.
"Hemen" dedi ve beni kucağına aldı.
"Nereye?"suratına baktım. Allahım ya bu kadar yakışıklı olmaz bu jojuk. Fizik kurallarına aykırı
" banyo"dedim. Siritti. Kesin fesat bişey dusundu eee nede olsa erkek. Banyonun kapısına gelince
"Tamam gerisi ben hallederim" beni yere bıraktı. Aslında korkmuştum beni yere atacak diye ama atmadı. Kapının koluna tutunarak kapıyı açtım. İçeriye girip gökmenin yüzüne kapıyı sert bir şekilde kapattım ve kiliteldim. Ne olur ne olmaz diye. Banyonun duvarlarına tutuna tutuna ilereledim. Elimi yüzümu yıkayıp aynadan kendime baktım. Çok tipsiz görünüyordum. Dolaptan maşayi alıp prize soktum. O ısınıncaya kadar üzerimi giyinebilirdim. Yavaş adımlarla kilidi açıp dışarıya çıktım. Gökmen duvara yaslanmış telefonla oynuyordu. Dolabımin karşına geçip siyah kot sortumu ve siyah bluzumu aldım. Arkami dönünce yere kapaklamdim. Kafamı kaldırıp baktığımda karşımda gökmen kaşları çatık bana bakıyordu.
"Senin benim arkamda ne işin var!" dedim
"Onları giymeyeceksin değil mi?" dedi bay çok bilmiş
"Kim dedi, tabikide giyecem"
"Hayır"
"Giyecem, hem sen ne sıfatla bana karşı çıkıyorsun?" dedim bağırarak. Gökmen yüzüme baktı ve çıkıp gitti. Kapıdakilerde bize dik dik bakıyordu....
Gökmenden;
Ben mı fazla ileriye gittim yoksa o mu bir türlü karar vermedim. Ben sadece öyle kısa şeyler giymesini istemiyordum. Kıskanıyorum hemde deliler gibi. Ama sanki o inadına benim istemediğim şeyleri yapıyor. Bana ne yaptı bu kız?anlamıyorum. Ben ilk defa birini kaybetmekten korktum. İlk defa birini görünce kalbim böyle çarpıyordu. Ama hayır ondan nefret etmem lazım. O benim düşmanım. Ama ağırıma gitti. Bana"hangi sıfatla "dedi. Zor tuttum o anda kendimi. Arabama atlatıp bara doğru surdum. Sinirli olduğum için çok süratli gidiyordum. Arkamdan gelen seslerle aynaya baktım. Bir bu eksikti. Polisler beni takip ediyordu. Daha suratlı gidip onları baya arkada bıraktım. Artık biraz yavaşladım ve bara gittim. Bara gelince arabadan indim ve içeriye girdim.
"Hoşgeldiniz gokmen bey"
"Aynısından"
"Tabi efendim"
Yanıma bir suru kız gelmişti ama hepsini azarlayip yolladim. Çok fazla içmiştim. Simayi merak ediyordum. Fazla dayanamayıp ayağa kalktım. Yamuk yumuk yürüyerek dışarıya çıktım. Ustum çok kötü goruyordu. İlk eve gitmeyi düşünüp taksi çevirdim. Sarhoşken araba kullanmayı sevmem. Taksiye adresi verdim. Düşünmeye başladım. Simadan uzlaşmak için ne yapmam gerekir diye. Acaba bende mi almanyaya gitsem?
"Abi geldik" taksicinin sesi ile irkildim. Parayı verip indim. Kapının önüne gelince kapıyı caldim. Kapıyı açan annemdi
"Gökmen oğlum" annemi es geçip yukarıya doğru çıktım.
"Gökmen yeter artık içme şu Zıkkımı" diye bağırdı. Odama girip üstümu çıkardım. Banyoya gidip güzle bir duş aldım. Rahatlamıştım birazda olsa. Üzerimi giyinip yatağa yattım. Sabah ilk işim simayi gormek olacaktı. Sonra ise sanırım almanyaya gidecektim. Kapı açıldı ve içeriye annem girdi
"Gökmen konuşmak ister mısın?" dedi. Annemi çok seviyorum ve onu sanırım biraz kırmıştım. Yanıma gelip beni kollarının arasına aldı. Kaç yaşımda olursam olayım bu anı hep sevicem.
"Anne çok seviyorum" dedim
"Kim?"
"Sima"
"Hmm güzel isim peki tanıdığımız bir mı?"
Ona tunanin kardeşi diyemezdim. Babası organ mafyası ama Sima bilmiyorum. Ama babamla arkadaşlar. Evet benim babamda organ mafyası.
"Kerim Arasın kızı"
Güldü.
"Güzel mı?"
"Güzel ne kelime anne melek gibi"
"Peki o biliyor mu?"
"Hayır"
"Neyse sen şimdi uyu daha sonra konuşalım"
"İyi geceler anne"
"İyi geceler oğlum"
Annem çıktıktan sonra telefonumu elime alıp simanın resmini açtım. Evet melek gibiydi. Artık uykum daha fazla bastırınca kendimi uykunun kollarına attım.....
