dönüş

146 8 0
                                    

Simadan;
Üzerimi değiştirip aşağı indim. Güney kapının önünde beni bekliyordu. Beraber komutanın kapısının önüne geldik. Ben kapıyı caldim. "Gel" komutu ile içeriye girdik.
"Ne var?" diye tersledi komutan. Hatta yüzümüze bile bakmıyordu.
"Komutanım izin alacaz da"dedim
" ne için? "
"Özel" dedim. Biraz bağırmıştım sanırım
"İstediğiniz zaman girip istediğiniz zaman çıkamazsiniz"dedi. Lan bu Piç ne hakla bana karşı çıkıyordu??
Biraz masaya doğru yurudum
" ben gidiyorum"dedim. Tam arkamı dönüp gidiyordum ki bir anda durdum. Tekrar ona baktım.
"Diploma gönder paranı alırsın" deyip cebimden çıkarttığım kartı masaya attım. Bana mal mal baktı. Ne yapayım yanı? Ben boyleydim. Hatta ben değil hayat böyle. Para her kapıyı açar. Kapıyı çarparak çıktım. Sanırım arkamdan güney çıktı.
"Abine benziyorsun"dedi arkamdan. Yürürken bir anda durdum.
" hey sen abimi...."
"Ortaokul arkadaşım"dedi. Sadece kafamı salladim.
" onun gibi asabi ve işini çabuk bitiren"dedi yine arkamdan. Bu sefer yürümeye devam ederken
"Çok konuşma geliyor musun?"
"Hayır" dedi sert bir sesle. Bende hiç pas vermeden yatakhaneye ilerledim. Kapıyı açıp içeriye girdim. Kapıyı sert bi şekilde kapattım. Güneye inat. Sinir oldum!
"Hey babanın malı mı?"dedi biri. Sesin geldiği yöne baktım. Sonra sirittim.
"Evet var mı?"dedim karışımdaki oruspuya. Aleyna olacak o Piç yine işime karıştı.
" O zaman ne işin var burada?"
"Senin gibi baba parası yiyip oturmuyorum da ondan"
"Sen ne hak...."
"Oruspularla uğraşmayacam" deyip dolabın karşına geçtim.
"Gotun kalkmış senin" dedi.
"Yukardan bakarken öyle görünmesi normal"deyip sirittim. O yanındakileri alıp dışarıya çıktı. Onların bu haline güldüm ve işime devam ettim. Kıyafetlerimi rastgele bavula koydum. Siyah kot pantolonumu ve beyaz salaş bluzmu giyip çıktım odadan. Binadan çıkıp kapıya doğru ilerledim. Kapıdan dışarıya çıktım. Bi dakika ben nasıl gidecem? Ana yola gideyim otostop çekerim. Ormana dalıp yürümeye basildim. Nereye gittiğimi bilmiyorum ama yürüyorum. Acaba nasildir gökmen? Hayır hayır ben gökmeni kurtarmaya gitmiyorum. Sadece o Piç tikiyi öldürmeye gidiyorum.

Sonunda ana yola çıktım. Birkaç araba çıktı ama hiçbiri durmadı. Abi hadi acıyın bir yaaa.. Gelen arabaya el kaldırım. Daha sonra araba yavaşladı ve durdu. Camı açtı şoför. Koltukta bir erkek vardı.
" gece gece hayırdır güzelim? "Dedi. Aslında çok Sinirimi bozmuştu ama zorundaydım.
" şey beni merkeze götürür musunuz? "Dedim kibar bir sesle.
" atla"dedi. O arabadan inip bavulu bagaja koydu. Bende şoför koltuğunun yanına oturdum. Arabayı çalıştırdı ve sürmeye başladı. Ben cama kafamı yaslandım ve dışarıyı izlemeye başladım.
"Gece gece ne işin var?"dedi. Ona baktım ve
" akademiden çıktım "dedim.
" çıktın mı kaçtın mı? "
Göz devirdim
"Çıktım" dedim. Daha sonra sessizlik oluştu. Ben hala aklımda olan soruları çözmeye çalışıyorum. Gökmen ve tiki ne alaka? Tamam ikiside piskopat ama yinede farklı tipler.
...
Ben böyle dusunurken araba durdu. Etrafa baktığımda merkeze geldiğimizi gördüm.
"Saol"deyip arabadan indim. Bagajdan bavulu aldım. Bagajı kapattigim anda gaza köklendi ve gitti. Hayvan herif! Hemen bir taksi çevirip bindim. Adres olarak da sokağı söyledim.
" abla ben oraya gidemem "dedi şoför
" neden?"dedim
"Abla oraya polis bile gidemiyor ben nasıl gideyim?"
"Tamam yakın bir yerde dur"
"Tamam abla"
Gerçekten sokağa fazla polis gelmezdi. Salaklar hepsi korkuyor. Bir süre sonra sokağa yakın bir yerde indim. Sokağa doğru yurudum. Sokağın başında beni görenler hemen elimdeki bavulu aldılar. Bende ofise doğru ilerledim. Etraf yine aynıydı. Yiyiseneler, sigara içenler, içki içenler, madde kullananlar filan filan. Ofisin önüne gelince durdum. Duvar boylaliydi. Hemde siyah. Kapının önünde duran adama seslendim
"Kim boyadı?"
"İrem hanım istedi"
"Tamam" dedim. Çünkü çok güzel olmuştu. Ofise girip odaya ilerledim. Kapıdan içeriye bakınca aklıma gökmen geldi. Onla bu odada uyumustuk. O gün bu odada kavga etmiştik. Ama ben onu yinede affetmiştim. Neden bilmiyorum ama o bana iyi geliyordu. Düşüncelerime ara verip üzerimi değiştirdim. Yine simsiyah giyindim. Kasanın önünde durdum. Yapmalı miydin? O kasanın içinde abimin silahı var ve o bana gökmeni bu silahla vurmami istedi. Affet abi beni. Ben sana söz verdim ama olmadı. Ben ona daha çok bağlandım abi affet. Derin bir nefes aldım. Kasanın şifresini yazdım. Kasa açıldı. İçindeki siyah silahı alıp belime soktum. Ne olur ne olmaz diye de içime koruyucu ceketi giydim. Üzerine normal ceketimi giyindim. Botlarimida giyip saçımı bağladim ve şapka taktım. Yataktaki telefon alıp açtım. Alinin numarasını bulup çevirdim.
Çalıyor çalıyor
"Alo sima?"
"Ali Neredesin?"
"Kızlar ve güneyle evdeyiz"
"Hazırlanin"
"Neden?"
"Soru sorma ama iyi hazırlanin bu arada depoyuda arayın silahları hazırlasinlar. Adam alın çok olsun. Kayıt cihazında unutmayın" deyip yüzüne kapattım. Artık hazırdım....

Piskopat Düşmanım(tamamlandi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin