Simadan;
Arabayı rastgele park edip sokağa girdim. Allah kahretsin. Ben nasıl sokağın başında polislerin olduğunu gormedim.
"Yolun sonu sima aras" dedi bir polis
"Ben sima aras bu kadar çabuk pes edeceğimi mı zannettin"
"Bitti sima aras buradan çıkış yok"
"Sen öyle san"
Bizimkilere kaş göz işareti yaptım. Onlara silahla dikkat dağıtmalarını söyledim. Bir anda silah sesi geldi. Bende hiç vakit kaybetmeden koşmaya başladım. En son duyduğum ses
"Seni bulacam sima aras"
Bu sesten sonra kahkaha atmaya başladım. Salak daha karşısında kim var bilmiyor. Ben dar sokaklardan geçerken biri beni çekip köşeye sıkıştırdı.
"Şşş sessiz ol"dedi bir ses. Beni sırtımdan tuttuğu için yüzünü görmüyordum. Ve eliyle ağzımı kapatmıştı. Birkaç dakika sonra siren sesleri duyuldu. İçimden" sıçtık"dedim. Sonra siren sesleri uzaklaştı ve kayboldu.
Beni kendisine çevirdi ve elini ağzımdan çekti
"Güney"
"Salaksin sima"
"S-sen ne alaka?"
"Sana bakmaya geldim"
"Haa?"
"Şey neyse boşver eee ne yapıyoruz?"
"Sokağa gidemem"
"Hmm o zaman hadi gidelim" deyip elimden tuttu. Dar sokaktan çıkıp etrafa baktı. Sonra kafasını salladı. Beni elimden tutup bir arabanın yanına getirdi. Arabayı açıp şoför koltuğuna oturdu. İçimden "öküz" diye geçirdim.
Sessiz süren bir yolculuktan sonra deniz kenarına geldik. O arabadan indi bende arkasından. Bir yatın önünde durdu. İlk kendisi bindi. Sonra elini uzatıp benim binmemi sağladı.
"Burası kimin?"
"Merak etme burada güvendeyiz" dedi. Ona sadece tebessüm ettim.
"Güney sana bişey diyecem"
"Tabiki gel oturalim"
"Peki " deyip aşağı indik. Aşağıda kocaman yuvarlak bir yatak vardı. Küçük bir tezgah ve küçük bir koltuk. Güney koltuğa oturdu. Bende yatağa bağdaş kurarak oturdum. Güney ayaklarını uzattı ve
"Hadi başla" dedi
"Ben gidiyorum"
"Baştan"
"Peki, gökmenden uzak durmam lazım. Onu çok seviyorum ama ondan ayrı kalmam lazım. Ben 1yil boyunca yaşayan ölü gibi davranıyordum. Oda anlasin istiyorum. Oda benim gibi acı çeksin"
"Hmm peki ayrı kalabilecek mısın?"
"Hayır ama mecburum"
"Hm peki nereye gideceksin?"
"Askeri akademi"
"Haa? S-sen ciddi mısın?"
"Sevindin mı üzüldün mü? Anlamadım"
"Ben çok sevindim"
"Haa?"
"Babam benide gönderecek"
"Gerçekten mi?"
"Evet"
Bu habere çok sevinmiştim. Gidip onun boynuna sarıldım. O küçük kanepeye sigmadik. Beraber yere düştük. Sonra İkimizde kahkaha atmaya başladık.
"Eee ne zaman gidiyoruz güney bey?"
"Yarın?"
"Çok heyecanlıyim"
"Bende"
"Bekle bizi akademi" diye bağırdık İkimizde.
"Şey diyorum ki üzerimde kalksan"
"Ha pardon" deyip üzerinden kalktım.
"Eeee o zaman alışverişe ne dersin?"
"Sen erkeksin alışverişten nefret etmen lazım"
"Sima çok konusuyorsun hadi"
"Tamam hadi" deyip yukarıya çıktık. Şanslıydım. Oralarda bana sahip çıkacak biri olacaktı yanımda. Güney beni kolunun altına aldı ve beraber avmye doğru yürümeye başladık....
