kanser

131 7 0
                                    

Melekti o... Benim Meleğim... O benim kurtarıcı Meleğim.... Yalan.... O siyah değil.... O pislik değil.... O benim gibi değil... O sadece iyilik meleği... Benim Meleğim...
"Yalan" dedim sert bir şekilde ayaza"bak bana"dedi yüzüme vurarak "o siyah o kabuslarla dolu" dedi tekrar"yalan yalan"dedim"neyse hadi içeriye girelim"dedi ve ayağa kalktı. Kolundan tutup onu tekrar yanıma otutturdum"kimse bilmeyecek irem hatice ali bile özellikle sima"dediğimde bana baktı anlamsızca. Sonra kötü bir kahkaha attı. Ben ona anlamsızca baktığımda gülmeyi kesti ve kesin bir dille"öğrenmeye hakkı var"
"Doktor moralini yüksek tutun dedi"
"Peki ya sonra öğrenirse?"
"Öğren..."
"Nefret eder bunu kabul ediyor musun?"dediğinde düşündüm. Gerçekten benden nefret ederdi. Peki ben hazır mıyım? Onun benden nefret etmesine hazır mıyım? Günlerce acı çekmeye hazır mıyım? Peki onsuz hayatıma devam etmeye? O ölürse onsuz hayat yaşamaya? Ne diyorum ben! O olmeyecek! O ölemez!
" o ölmez ölemez olmeyecek olmeyecek"....
Ayazdan;
Ben ona gerçekleri söyledim. O ölürse.... Ah ben ne diyorum.... O benim kardeşim... Küçükken benim yanımda olan tek kişi...
"O olmeyecek" . gelen sese baktığımda gökmen sallanarak "o olmeyecek" diyordu. Hızlıca yerden kalktıp onun yanına gittim. Önünde diz çöktüm. Yüzünü görmek için kafasını kaldırmaya calistim
"Gökmen bana bak!" diye bağırdım. Ama nafile... O hala o olmeyecek diye sayikliyordu. Yüzüne birkaç tokat attım. Sonunda kafasını kaldırıp bana baktı. Gözünde bilemediğim bişey vardı... Neydi bu? Nefret mı?
"O olmeyecek anladın mı?" dedi sert bir şekilde
"Olmeyecek ama ona söylememiz lazım"
"Hayır" diye bağırdı ve simanın odasının önüne doğru gitti. Kapıyı açacakken yine bana baktı ve
"Sakın" dedi.....
Simadan;
Gözlerimi cama dikip dışarıya baktım. Neydi? Neden? Neden bu kadar acı çekiyorum? Neden!? Neden!?? Kapının açılması ile kafamı o tarafa çevirdim. Gökmen içeriye girince bir kez daha kendimden nefret ettim. Ne diye ben onu okuluna gittim ki!? Yada niye ilk gordugumde onu öldürmedim ki?! Neden!?
"Sima" dediğinde tekrar ona baktım. Benim dibime gelmiş oturuyordu. Sadece gözlerine baktım. Uzun uzun... Sanki bidaha görmeyecek gibi.....
"İyi mısın?" dediğinde sadece kafamı salladim.
"Ben iyiyim hadi gidelim" diyede ekledim
"Hayır otur oturduğun yerde" dedi sakin bir tonla
"Ama neden? Neyim var benim" dediğimde gözlerini benden ayırıp yere baktı.
"Bişey mi oldu?" diye fisildadim. Kafasını salladı sonra tekrar gözlerini gözlerime dikti. Yüzüne sahte bir gülüş koydu
"Bişey yok ama biraz dinlenmen lazım" dediğinde ona inanmaz gözlerle baktım.
"Gerçekten" dedi. Ama emin değildim. Bişey var ama bana söylemiyor. Hadi hayırlısı....
1hafta sonra...
Artık eve geldim. Şu anda iremgilin evindeyim ve bavulumu topluyorum. Ayaz ile birlikte artık babamın evinde yaşayacam. Yeni bir okula yazildim. Ayazdan benim okulumda okuyacak. Ve diğerleride...
Bavulumu zorla kapatıp merdivenlerde indirmeye başladım. Ayaz beni görünce yanıma koştu
"Ne yapıyorsun sen?" diye azarladi
"Gormuyorum musun bavul taşıyorum" dedim. Şu anda gulmemek için kendimi zor tutuyorum.
Bana baktı ve sonra göz devirdi
"Hahahaha çok komik gülmekten altıma sıçtım" dediğinde kahkahayi patlattim. O bir süre bana baktı ve sonra oda gülmeye başladı.....

Piskopat Düşmanım(tamamlandi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin