Merhaba arkadaşlar! yorumu, voteyi vee Medyaya bakmayı unutmayın, iyi okumalar
Gözüm Arya'ya baktı, bir cevap beklermişcesine.. ama o gözleri dolmuş bir şekilde yanımızdan koşarak gitti sadece. Arkasından kaç kez bağırdım, ancak duymadı bile. Ece'ye çok kızmıştım! onu bu denli üzmesini hazmedememiştim nedense.. Onuda kolundan tuttuğum gibi kantinden çıkararak banka oturttum.
''Kızım senin derdin ne he!? içeride yaptıklarında neydi öyle?'' diyerek üstüne gittim. Şuan oda sinirliydi ve tabi gözleri dolmuştu. Bu kızlarda her şeyde ağlamaya başlıyorlar! ''Rüzgar, Lütfen daha sonra! iyi olduğumda herşeyi anlatıcam, söz.'' Dahada kızı bunaltmadan onu yalnız bıraktım, açıkcası her şeyi Arya'nın ağzından duymak istiyordum. Ece'yi arkamda bırakırken, benim aklım Arya'da kalmıştı. Ders başladığı için zaten ortalık boştu, sınıfın koridorlarında 100 kez volta atmama rağmen, Arya hiç bir yerde yoktu. Hazır ortalıkta kimse görünmüyorken; kızlar tuvaletine bakmaya karar verdim. Kapının önüne geldiğimde, içeriden ağlama sesleri geliyordu. İlk tereddüt etsemde, Arya'nın sesine dayanamayıp içeri girdim ve onu gördüğüm an kalbimde bi' sızı hissettim. Neydi bu şimdi? Onun o halini görmeye katlanamamıştım ve asla onu bu halde tekrar görmek istemiyordum. İçeride duvara yaslanmış , dizlerini elleriyle kenetleyerek yerde oturuyordu. O güzel, öz güvenli, hiçbir şeyi takmayan kızın şuan gözleri ağlamaktan kıpkırmızı olmuş haldeydi. Yanına çöktüm. Onu bir süre izledikten sonra, biraz tereddütle beraber kolumu omuzuna atarak, kafasını göğsüme yasladım. Hiç bir şey demedi, ne küfür nede başka bir şey.. Sanki buna ihtiyacı varmış gibiydi. Beraber neredeyse yarım saat o halde kaldık. Saçları harika kokuyordu ve kendisi o kadar güzeldi ki.. Sımsıkı sarılıp bir daha bırakmak istemiyordum. Sonra göğsümden başını kaldırdı ve gözlerime baktı. ''Neden buradasın Rüzgar?'' Sesi ağlamaktan çatallaşmıştı, fakat aynı küçük bir çocuk gibi masum ve yumuşacıktı. O kadar hüzünlü sordu ki, sanki sorunun altında beklediği başka bir cevap varmışcasınaydı. Mavi ve kızarmış gözleri yinede çok güzeldi. ''Bilmiyorum. Bedenim, beni senin yanında olmaya zorladı ve ben şu durumdan asla şikayetçi değilim.'' dedim. Sesimin tonu keskindi, gözlerimi hiç ayırmadım ondan. Sonra bi anda tenefüs zili çaldı. Hay zilininde, okulununda içine sıçayım! Bütün ortamın içine sıçıldı resmen. Arya'da sanki biri bizi basacak korkusu varmış gibi, aniden kendini çekerek ayağı kalktı. Bi hızla aynada saçını başını, üstünü düzeltmeye başladı. Bana da bağırarak ''Hadi çıksana neyi bekliyorsun daha?!'' Lan daha iki saniye önce benim sarmaladığım kız gitmiş, yerine 10 kaplan gücünde biri gelmişti. Yok arkadaş.. ben bu kızı bırak 20 günü, 20 sene olsa tavlayamam. İlk tavlarım, aşık olur, 2 saat sonra da 'sen kimsin ya' derse şaşırmam vallahi. Tuvaletten çıkarken Allah'tan biri görmedi, sonra milletin laf yapmasıyla uğraş dur . Sınıfa girip, sırama geçtim. Arya gelmez, evine geçer diye düşünüyordum ama geldi ve yanıma oturdu. Ece de sırasına geçmiş Arya'ya her an dalacakmışcasına, pis pis bakıyordu. Ders boyunca Arya, kafasını camdan bi an bile ayırmamıştı. Hoca içeri adımını atar atmaz derse başlamıştı ve ders sıkıcıda olsa sonunda kimsenin bi bok anlamamasıyla bitmişti. Şu Reyhan Teyze'den paranın bir kısmını alıp hemen o adamlara götürecektim. Okul kapısından çıkıp, durağa doğru yürümeye başladım. Ellerimi hırkamın cebine koyup, kapişonumu saçımın yarısına kadar çekmiştim. Bi anda kolumdan biri tuttu. İrkilerek noluyo lan diyerek, soluma baktım. Arya mı? hahaha hassiktir! Tek kelimeyle kitlendim, gözlerim Arya'yı mı görüyordu?! Hiç ama hiç beklemiyordum. Gülümseyerek sadece ona bakıyordum. Kulağıma minik bir tehditle ''sakın kıçından bişeyler uydurup, farklı şeyler aklının ucuna bile getirme, yeni çocuk!'' diyerek kolumu çekiştirdi. Yan yana yürümeye devam ettik. Hâlâ bana yeni çocuk diye hitap etmesi, gülmeme neden oluyordu. Arada ona bakıyordum ve bazen göz göze geliyorduk. Arya'larin evine doğru yürüdük, sanırım şoförü gelmedi bugün.. Ya da o tercih etmedi. Sabahki olanları soracaktım ama şuan iyi gorünüyordu ve bunu bozmak istemedim. Tabi bununda peşini bırakmayacaktım. Sessiz sessiz yürüyorduk, insan konuşacak hiç mi bir şey bulamaz ya!? ne anlatsam diye düşünüyordum. Acaba hazır bu haldeyken hemen elinimi tutsam? Oha, Rüzgar bi sakin ol oğlum! kıza ilk defa bu kadar yaklaşmışken bide kızı uzaklaştırmayalım kendimizden. Ne sorsam, ne konu açsam diye düşünene kadar kızın evine geldik. İnşallah sıkıcı olduğumu düşünmemiştir, bu işleri hiç beceremediğimi tescillemiş oldum! Evini geçen arabayla bıraktığımda net görememiştim. Şimdi bir gördüm, vay anasını saray yavrusu resmen. Evi süzerken, Arya karşıma geçip; ''bugün yanımda olduğun için teşekkür ederim Rüzgar'' dedi. Ahh onun adımı söylemesiyle daha da mutlu oluyordum. Hafif gülümseme ve kafa sallamayla onu uğurladım. Eve girene kadar bekledim, bi kez bana dönüp baktı ve sonra eve girdi. Yürümeye devam ederken, yolumu bir mercedes kesti. İçinden Reyhan teyze çıktı. Yok abi kendime söz verdim, bugünlük şaşırma kotamı doldurdum! ''Rüzgar? senin ne işin var burda? diye sordu etrafı izlerken. ''Arya'yı eve bıraktım teyzeciğim'' kadının şok olduğu yüzünden okunuyordu. ''ciddimisin?'' diyede ekledi hemen. Aferin aferin ilerleme kat ediyorsun gibi bişeyler derken '' Reyhan Teyze, paragöz gibi görünmek istemem ama şu para işinide halletsek?'' diye hemen konuyu değiştirdim. ''Heh yavrum, bende tam onu ayarlıyordum. Bugün seni arayıp çağıracaktım zaten. Paran arabada gidip alabilirsin, ayrıca bu parayı hakettiğini görüyorum'' Arka koltukta siyah bir çanta duruyordu, aldım ve Reyhan Teyze'ye minnet dolu bakışlarımı yollayıp, adamlara parayı teslim etmek için mekanlarına doğru yol aldım. Oraya ulaştığımda kapıda iki yarma herif beni durdurdu. '' kimsin sen? '' off her şeyleri ayrı dert. ''Paramın bir kısmını ödemeye geldim, Recep abi yok mu?'' diye sordum, bekletmeden hemen içeriye aldılar . Recep abi bunların başıdır. Bu adamla tanıştığım güne ne kadar lanetler okuduğumu bilemezsiniz. Adamın karşısına geldiğimde '' abi burda paranın yaklaşık yarısı var, diğer kısmını da getiricem '' dememle, adam masasından kalkıp yanıma doğru gelmeye başladı . Aha şimdi sıçtık! Gülerek yanağımı küçük çocuğu tokatlar gibi tokatlayıp duruyordu. Bu yaptığı her ne kadar canımı sıksada götüm yemedi bişey demeye . ''Aferin, en azından süreni iyi kullanıyorsun. Bu parayı kabul ediyorum ama devamı süre bitmeden gelmesse.." adam kulağıma doğru ''TAK'' sesi çıkardı. Ulan ben böyle küçük düşürüldüğümü hiç görmedim. Tamam abi diyerek, oradan en kısa sürede uzaklaşmaya baktım. Can güvenliğim açısından yani! Sonunda kapıdan çıkıp, evimin yolunu tutabildim. Yoldayken bu sefer düşündüğüm şey; para değil, Arya'ydı. Kapıya geldiğimde, cebimdeki anahtarla içeriye girdim. Annem yemek yapmıştı, babamla beraber sofrada yiyorlardı. Bense mutfağa gidip ayaküstü bir şeyler atıştırdım. Babamın suratına bile bakmadan odaya geçip, kendimi yatağa bıraktım. Bugünkü olayları düşünürsek karmakarışıktı işte . Yarın okul yoktu.. acaba Arya'yı dışarıda takılmak için buluşmamı teklif etsem?. Hem onca yanında oldum, bu buluşmayı hakettim!. Gerçi bu kızın neye nasıl tepkiler vereceğini kestiremiyordum. Telefon numarasını Reyhan Teyze'den almıştım. Ama Arya nereden buldun numaramı diye sorarsa? Aman önemli mi sanki! geçiştiririm bişeylerle.. İlk olarak aramadan önce, kendime ön konuşma hazırlayıp, provalar yaptım. Numarayı tuşladım ve biraz bekledikten sonra ''alo?'' diye ses geldi. Heyecandan elim ayağım karıştı , o nasıl tatlı bir alo deyişti! ! böyle olacağını düşünemiştim '' A- Aloo. Selam Arya, naber. Ben Rüzgâr ?'' sesim götümden çıkıyormuşcasına konuşuyordum. '' Rüzgar? sanada selam da numaramı kimden aldın?'' diye sordu , biliyordum abi soracağını '' aman numara bulmakta ne var" diyerek geçiştirdim. ''Acaba yarın benimle gelir misin, takılırız?'' lan çok mu ani oldu acaba ? tabi kızlarla iletişimi olmayan bir denyo olarak, nasıl sorulacağınıda bilmiyordum. Arya kahkaha atarak '' Beni dışarı mı davet ediyorsun?
- Evet, ayıp bi' şey mi söyledim?
-" Bugünden ötürü fazla gaza gelmişsin belli ama yinede gelicem, bu aralar canım sıkkın evde durmak istemiyorum. Yine söylüyorum, aklına başka şeyler getirme 'yeni çocuk' "
oha bu çok kolay oldu! Neden bu kadar kolay oldu ki? kendi kendime düşünürken, aman oğlum siktir et, kız kabul etmiş işte dedim ve Arya'ya saat verip, onu evden alacağımı söyleyerek telefonu kapattım. Kalbim onun sesini duyduğunda yerinden fırlayacak gibi atmaya başlamıştı ve hâlâ etkisi devam ediyordu. Düşüncelerle uykuya daldım.
Sabah, ilk kez bu kadar enerjik kalkmıştım. İlk işim güzel bir duş almaktı. Duştan sonra dolabımın başına geçtim. İlk defa bu kadar garip hissediyordum, belkide kızlarla görüşmeye alışık olmadığım içindir. Üzerime siyah bi gömlek üstünede bi kot mont çektim, altınada siyah pantolon ve siyah ayakkabılarımla her zamanki gibi tarzımı bozmadım. Saçımada extra bir özen göstererek hallettikten sonra, parfümümü sıktım. Evden çıktım ve otobüs durağına gittim. Biraz bekleyip, otobüse bindim. 30 dakika sonra Arya'larin evinin ordaki duraktaydım. Arya'ya ''Seni durakta bekliyorum ''diye mesaj attıktan sonra, beklemeye başladım. 2 dakika sonra cevap geldi "Tamam bekle, geliyoruz" Geliyoruz mu? Nasıl yani? Yanlış yazdığını düşünüp; kafamı telefondan kaldırır kaldırmaz, Arya'nın, o muhteşem fiziğine giydiği yarım tshirt ve hafif yırtık kotuyla karşılaştım. Herşey iyi hoştu ama arkasındaki kimdi lan? bu neden gelmişti şimdi!!! Siktiğimin moralinden eser yoktu, boşuna umutlanmıştım. Şansımı sikeyim, bugün nasıl geçecekti kim bilir..

ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİRDAP
Jugendliteratur"Rüzgar Akman & Arya Gürmen" Kızlarla alakası olmayan bi erkeğin ve kızlarla apayrı ilişkisi olan bi kızın ilginç hikayesi. BU GİRDAPTA KAYBOLMAYA HAZIR MISIN??