Girdap-4.Bölüm

483 83 13
                                    

Veee yine, yeni, yeniden Merhabalar! Medyada PiXi bardan Arya&Cansu ve o Meşhur bankta oturan Rüzgar. iyi okumalar, yorum atmayı unutmayın :)

Hassiktir! bu Arya!. Bana elini uzatmış, gülerek ''vay be seninde böyle olduğunu bilmiyordum'' dedi. Elini tutup ayağı kalktım. '' Saçmalama ben normalim! Bu benim peşimden ayrılmadı.'' diye saçma bi şekilde kendimi savunmaya geçtikten sonra hala imalı bi şekilde sırıtıyordu, söylediğime pek inanmış gözükmüyordu. Sonunda beni arkadaşlarının bulunduğu lobiye doğru götürdü. Arkadaşlarıda burdakilerden farkı yok bide Arya hanımın kız arkadaşıda burada. Bunu demek bile midemi bulandırıyor. Karşı koltuğa oturup Aryayı izliyordum. Arada gözgöze geliyorduk. Ona bakarken bağlantıyı hiç kaybetmemek sürekli o çekici gözlerine bakmak istiyordum acaba ondan hoşlanmaya mı başladım?. Hayır hayır bu sadece bir iş ve hayatımın normale dönmesini istiyorsam bu kızı tavlayıp o parayı almam lazım hem bu bi hoşlantı olamaz kim olsa Arya gibi bi kızı beğenirdi. Yanındaki kız yine Cansuydu. Durmadan Aryaya sarılıp öpüyordu.Cidden kusucam ama! Onları böyle gördükçe gözlerimi başka tarafa kaydırıyordum. Tabi her taraf bunlarla dolu olduğu için başımı yere eğmekle yetindim. Saat iyice geç olmaya başlamışti ve Arya haddinden fazla içtiği için kendinde değildi. Bunlar iyice kafayı yemişti heralde Cansuyla beraber dans etmeye kalktıklarını görünce onu durdurmaya çalıştım. ''Çok sarhoşsun Arya hadi seni eve bırakayım'' dedikten sonra beni bi anda ittirip koltuğa oturttu,bu kızda deli gücü var. Piste geçip kendilerinden geçene kadar deli gibi dans ettiler ama farkettiğim bişey vardı ki Arya'nın gözleri ara sıra bana kayıyordu. Ne bu şimdi? hadi dans ettiği erkek olsa beni kıskandırmaya çalışıyor dicem, kız kıza bi erkek kıskandırmak çok mantıklı gelmiyor kulağa.. Baktım bu iş çok uzamaya başladı, artık bu ortamda daha fazla dayanamıcam bide  cins cins tipler beni buluyor, kafam attı ve Aryayı kolundan tuttuğum gibi dışarıya doğru sürükledim. Arkasından arkadaşları beni durdurmaya çalışıyordu.Düşünmem gereken bir sürü derdim var birde sizin saçmalıklarınızlamı uğraşıcam! Arkadan şerefsizin biri omuzumdan tutup yüzüme yumruk indirdi.Peki ben buna sessiz kalırmıyım? Aryayı bi köşede bırakıp bütün gecenin siniriyle adamı yere yatırıp yüzünü dağıttım. Elimden o yarma güvenlik aldı.Arabamı arka sokakta tenha yere çekmiş bazı piçler. Arya'nın elinden tutup zorla çekiştirerek arabaya doğru götürmeye başladım.Yüz yılın patlamasını yaşıyordum resmen. Bi çok kez kavga ettim evet ama birini bu kadar pataklamamıştım. Arya bileğini elimden kurtarmaya çalışıyor, sokağa kadar ana avrat sayıyordu. Sonunda dayanamadım ve iki bileğinde kavrayıp sırtını duvara hızlıca yapıştırdım. Yüzüm o kadar yakındı ki ona, o an aklımda ne para vardı ne de peşimdeki adamlar. Aryada donup kaldı. Sadece gözlerim onun gözlerine kitlendi. Zaman durdu, sanki kıpırdayamıyordum. Sonra gözlerim dudaklarına kaydı. Nefesini hissediyordum ve ona doğru dahada yaklaştım bi anda sesi titrer gibi '' Yapma!'' dedi. Kafamı çevirip, hiç bişey demeden arabanın olduğu tarafa doğru yürümeye devam ettim.İşin ilginç tarafı oda bişey demeden beni takip etti. Arabaya bindik, bana yolu tarif etmesi hariç tek kelime etmedi. Kapının önüne geldiğimizde tam ineceği sırada kolundan tutup '' Arya..!'' diyerek kendime çektim.''Bunu çok sık tekrar etmeye başladın. Aklında ne varsa şimdiden unutmaya bak çünkü kendini buna inandırırsan diğerleriyle aynı kaderi paylaşmak zorunda kalırsın yeni çocuk'' diyip kolunu çekti ve kapıyı hızlıca kapattı. Offf!! Böyle hayatın içine sıçayım! Ne düzgün yaşayabiliyorum ne de adam gibi birini sevebiliyorum. Kendi dertlerimle gazı kökleyip arabayı sürmeye devam ettim.

Eve geldiğimde kapıdan sessizce girdim. Bi anda ışıklar yandı.Noluyo lan demeden babam beni bekliyormuş meğerse. Şimdi boku yedik! ''Nerdesin ulan sen? Ben senlemi uğraşacam bide it herif!'' diyerek apartmanı inletiyordu. Babamın beni rezil etmesine alıştım zaten. ''baba ben..'' nedenini açılayamadan tokatı yüzüme yapıştırdı. Bu zamana kadar atılan yumruklar, tokatlar sayamayacağım kadar çoktu. Araya annem girmeye çalıştı ama babam bana vurmaya devam ediyordu.Ona hiç karşılık vermedim. Arabasını aldığım için daha çok sinirliydi. Zar zor odama geçip kapıyı kilitledim. Kulaklığımı takıp sesini kulağımı patlatacak kadar çok açtım ki o adam küfürlerini duymayayım diye hala kapıyı yumrukladığını işitiyordum. Ne vardı arabasını aldıysam, hangi genç yapmamıştır ki bunu, bende ki baba, baba değil ki! Aynanın karşısına geçtim ve yüzümde hafif morluklar vardı. Benim için önemli bir durum değildi. Aklımda şuan içerdeki adamın arabasını tekrar çalıp bu evi terketmek vardı. İstesemde yapamayacağım bir şey değildi ama bu adam illaki beni bulur doğduğuma doğacağıma pişman ederdi, hem babam bulmasa lanet olası katillerim bulurdu. Beni ne de çok seviyorlar böyle.. Yatağa geçip bu geceki olayların yorgunluğuyla uyumaya çalıştım...

Sabah uyanır uyanmaz gittiğim kolejin formalarını çantaya atıp öyle evden çıktım.Sonuç olarak ailem hala bilmiyordu durumu, söylemeye hiç niyetimde yoktu zaten. Yüzümdeki morluklar duruyordu adeta benden önce onlar konuşuyordu yüzümde. Okula yaklaştığımda ders başlamıştı, derse biraz geç kalmıştım. Sınıfa girmeden üzerimi değiştirdim ve kapıyı tıklattım, hocanın izniyle içeriye girdim. Bütün sınıf yüzümde bok varmış gibi suratımı inceliyordu.Kimseyi takmadan yanı boş olan Arya'nın yanına geçtim. Dersle alakam yoktu sadece dünki olanların aklıma gelmesini engellemeye çalışıyordum. Aryayla son derse kadar hiç konuşmadık.Bir iki kez göz göze geldik yada onun yerine geçmesi için ayağa kalktım. Bana sert bakışları vardı. Bu bakışlara çok anlam veremiyordum, dün olanlara mi sinirliydi hala? Hoca derse girdi ve direk konuya bir proje ödevi vermekten bahsetti. Hayda bu nerden çıktı yaa, hoca efendi bizim başımızda türlü belalar dönsün, sen ödev ver. Oldu mu hiç ? Çiftler halinde olacakmış sanırım. Hoca ödev hakkında bilgi vermeye başladı. Hiç oralı bile olmuyorken bi an hocanın "herkes sıra arkadaşıyla eş olacak"  demesiyle kafamı içine gömdüğüm sıradan kaldırarak şaşkın bi şekilde Aryaya baktım. '' Hocam ben bu arkadaşla olmak istemiyorum. Hem benim eşim var . Ben cansu ile yapıcam bu projeyi!'' diyerek hocaya atar yaptı. Tabi kolej bebeleri olduğu için hoca dahi kimse fazla ses çıkaramıyordu. Benide başka bi kızla eş yaptı. Ne var beraber şu ödevi yapsaydık, çok vakit kaybettik zaten. Ah be arya! Sonunda ders bitti ve şu sıkıcı ortamdan çıktım. Telefonum çalmaya başladı, isimleri çok lazım olmayanlardıı yine. Açtım ve '' Abi paranızı ödeyeceğim.Merak etmeyin sadece bi yerden para bekliyorum'' diye korkuyla bişiler anlatıyordum.Bana kalan son 16 günümü hatırlattı.Hemen Reyhan teyzeyi arayıp başımın belada olduğunu en azında paranın yarısını vermesini yalvara yakara istedim. Oda bana 100 bin TL vermeyi kabul edip bana resmen artı yaşama günü verdi. Yarın bankadan çekebileceğimi söyleyince en azından içimde azıcıkta olsa bi rahatlama oldu. Akşam karanlığında halen dışarıda kafama göre dolanıyordum. Çok acıkmıştım, sabahtan beri küçük bi tostla duruyordum. Şu düşüncelerden resmen yemek yemeye vakit bulamıyordun. Sahil kenarında köfte ekmek satan yerde oturup yarım ekmek yaptırdım. Şu açlıkla bir ekmekte gömerdimde, neyse.. Denizi izlerken öyle bi dalmışım ki omzuma birinin dokunmasıyla irkildim Arkama baktığımda, Ulan! senin burda ne işin var yaa..

GİRDAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin