Not: Eğer aralarda anlatımda ufak tefek hatalar ve yazım yanlışı olmuşsa bütün okuyucularımdan özür dilerim sizleri daha fazla bekletmemek için hızlı bir şekilde bölümleri yayınlıyorum Hikaye tamamen bittiğinde bütün bölümler yeniden düzenlenip olan hatalar giderilecektir.😊Arabadan iner inmez yaz güneşiyle, başının tepesinde duran güneş gözlüğünü indirdi. Karşısında devasa büyüklükteki binaya hayranlık dolu bakışlarla bakıyordu Aysel. Uzun bir süre yurt dışında hem mimar hem de iç mimar olarak çalışan kadının yıllar sonra yeniden ülkesine dönmesi içini kıpır kıpır ettirmişti. Bugün yeni bir hayat için ilk adımını atacaktı.
Türkiye'nin en büyük ve prestijli inşaat şirketlerinden birinde iş görüşmesi vardı. Üstelik teklif bizzat onlardan gelmişti. Adamlar Aysel ülkeye döner dönmez onu rakip bir firma kapmasın diye Fransa'da yapılacak şirket binası projesi götürmüşlerdi.
Ne istediklerini de en ince ayrıntısına kadar anlatmışlar, Aysel'den bir mimar olarak bütün yeteneklerini göstermesini istemişlerdi.
Genç kadın için bu şirkette çalışmak , mimarlık kariyeri için oldukça önemliydi. Hele ki ülkenin en başarılı ününü bütün dünya' ya duyurup tasarladığı projelerle Aysel'in gönlünde taht kuran , büyük idolü Ekrem Polatlı ile çalışacak olması kadının gencecik yüreğini çok heyecanlandırmıştı.
Derin bir nefes alarak kendinden fazlasıyla emin adımlarla şirketten içeriye girdi. Danışmanın önüne geldiği sırada daha kendisini tanıtmadan karşısında ki kadın onu anında tanımış ve patronun odasına kadar Aysel 'e eşlik etmişti.
Sonuçta oda adını bütün dünya' ya duyuran başarılı bir iş kadınıydı. Üstelik bu başarısını daha otuzlu yaşlarında elde etmişti. Hal böyle olunca onu iş camiasında tanımayan yoktu.
Kısa sürede adından sıkça bahsettirmesi ve bir çok ödüle layık görülmesi çevresinde ya kıskanç ya da hayran bakışlara sebebiyet veriyordu. Şirketin büyük patronu Ekrem Bey de Aysel Bozkurt'un hayranlarındandı bu yüzden genç kadını ayakta nazik bir şekilde karşılamıştı.
"Aysel Hanım, hoş geldiniz."
"Hoş buldum Ekrem Bey, sizinle bizzat tanışmak oldukça onur verici." dediğinde Ekrem Bey samimi bir şekilde gülümseyerek .
"O onur bize ait Aysel Hanım, Güney Kore 'de yapmış olduğunuz Sanat Galerisi projeniz oldukça ses uyandırdı." dedi ve ardından hayranlık dolu bakışlarıyla konuşmasına devam etti.
" Senin gibi ayakları yere sağlam basan , tutuğunu koparan ve işinde büyük titizlik gösteren başarılı bir kadının aramıza katılacak olması bizim için gerçekten çok kıymetli. Yeni nesil genç mimarların ve benim oğlanların senden öğrenecekleri çok şey var. "
Bu övgü dolu sözleri Ekrem Polatlı gibi yılların başarılı bir iş adamından almak Aysel'i çok utandırmıştı.
Gerçi o hayatı boyunca iltifat almaya hiçbir zaman alışamamıştı ya neyse. Onu ne zaman övseler yanakları tıpkı şuanda olduğu gibi al al oluyordu. Sesinin güçlü çıkmasına özen göstererek.
" Bütün övgüleriniz için çok teşekkür ederim Ekrem Bey , hele ki bu sektöre yıllarını veren sizin gibi büyük tecrübe sahibinden bunları duymak inanın bana çok gurur verici." dedi.
Nefesini düzene sokmak için biraz bekledi ve kendine gelince yeniden konuşmak için dudaklarını araladı.
"Size küçük bir ricada bulunabilir miyim ?"
"Tabii ki sizi dinliyorum Aysel Hanım" dedi adam merak dolu gözlerle Aysel'e bakarak.
"Benim bir projem var onu hayata geçirmek için bir kaç şirketten yardım almak istedim ama bir çok yer beni geri çevirdi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asla Vazgeçme
ChickLitAysel Bozkurt , adını bütün dünya ya duyuran başarılı bir iş kadınıydı.Üstelik bu başarısını daha otuzlu yaşlarında elde etmişti.Hal böyle olunca onu iş camiasında tanımayan yoktu. Kısa sürede adından sıkça bahsettirmesi ve bir çok ödüle layık görül...