Bölüm 14 Part-3

67 5 57
                                    


Herkese uzun bir aradan sonra merhaba gecikme için kusura bakmayın. Keyifli okumalar 😊🥰

Aysel, yüzüne yansıyan gün ışığı ile güzel bir sabaha merhaba demişti. Gözleri odanın içinde gezinirken koltukta uyuya kalan Chang'a takılmıştı . Bütün gece kendisi için endişelendiğinden dolayı uyuyamadığını anlamıştı genç kadın. Yüzünde buruk bir gülümseme ile onu izlemeye devam etti. Bu sırada yerinde kıpırdanmaya başlayan adam uyanmıştı. Gözleri sevdiği kadınla kesişir kesişmez ona harika bir gülümseme sunarak "Günaydın güzellik, kendini nasıl hissediyorsun? "Diye sordu.

"İyiyim, gece boyunca başımda beklediğin için adam akıllı uyumadın değil mi?"

"Tamam sakin ol çatma kaşlarını hemen ben sana acile gidelim dedim biliyorsun konu sağlık olunca endişeleniyorum "

"Konu sağlık olunca endişelenmiyorsun Chang . Ben ve Ayla 'ya bir şey olduğunda endişeleniyorsun. Kendine bir şey olunca umurunda olmuyor "dedi Aysel sinirle burnundan solurken. Chang sevdiği kadının bu sinirli haline bakarken 32 diş sırıtmıştı.

"Çünkü siz bu hayatta en çok değer verdiğim iki muhteşem kadınsınız size bir şey olmasına müsaade edemem değil mi?"

"Biliyorum ve başımıza gelen bütün bu sorunları sana anlatamadığım için bana çok kırıldığını da Biliyorum "

"Güzelim bu kötü şeyleri artık konuşmayalım. Bugün yaşadığımız bütün olumsuzlukları unutalım hatta dünyadan tamamen soyutlanalım sadece sen ve ben. Başka hiçbir şeyi düşünmeyelim ne dersin ?"diye sordu genç adam sevdiği kadının gözlerinin içine derin derin bakarken. Aysel, çoktan bu bakışların girdabına düşmüştü bile. Sevdiği adam ona diyecek bir şey bırakmamıştı. Zaten bir şey söylemek ve itiraz etmek de istemiyordu. O da aynı şeyleri istiyordu . Bu yüzden gülümseyerek konuşmaya başladı.

"Tamam olur. O zaman bugün için planımız nedir ?"

"Aslında birkaç şey düşündüm ama hepsi sürpriz sırasıyla göreceksin "

"Sen ve meşhur sürprizlerin yine başladık desene "

"Sızlanma hayatım sürpriz dedim "

"Peki öyle olsun dışarıya çıkmadan önce, duş alayım o zaman "

"허리 씻는 걸 도와줄까?" Aysel korece duyduğu bu soru karşısında olduğu yerde kaldı. Az önce sevdiği adam ona korece sırtını yıkamana yardım edeyim mi diye mi sormuştu. Hemde o kalın derin sesiyle uzun zamandır duymadığı dilde. Birisi bu adama korece konuşmayı yasaklamalıydı . Sevdiği kadından cevap alamayan adam bu sefer İngilizce sorusunu tekrar etti.

"Shall I help you wash your back?" Hala bir cevap alamayınca şansını bu sefer Fransızca dan kullanmayı denedi.

"Dois-je vous aider à vous laver le dos?"

"하지마! 자기야 닥쳐주세요" (Yapma canım lütfen sus)

"왜 ?" (Neden)

"그렇게 말하면 매우 매력적이기 때문입니다. 나는 당신을 저항 할 수 없습니다." ( Çünkü bunu söylediğinde çok çekici oluyor. Sana karşı koyamıyorum) diyerek sustu Aysel. Ardından derin bir nefes alarak konuşmasına devam etti.

"그러니 하지마" ( Yani yapma)

"Okey. 하지만 이것을 잊지 마세요. 옆에 있으면 좋갰습니다" (Tamam. Ama şunu unutma. Yanında olmak güzel) dedi Chang . Sevdiği kadını böyle etkileyebileceğini düşünmüştü. Aslında düşündüğü şey olmuştu. Aysel sevdiği adamın farklı dillerde konuşmasından oldukça etkilenmiş ama bunu ona belli etmemek için sakin bir ses tonuyla konuşmaya çalıştı.

Asla VazgeçmeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin