Uzun zamandır yazmayan benden merhabalar...
Gerçekten yazmamalı o kadar uzun zaman oldu ki sanki her şey değişmiş gibi. Zaman yabancılaștırıyor insanı, uzaklaştırıyor. Neden yazmadığımı bilmiyorum aslında. Yazmak içimden gelmedi belki de, biraz zaman bulamamış da olabilirim aslında. Yazdıkça acılarımı kendime sürekli hatırlattığım için yazmamak koruma iç güdüsü de olmuş olabilir ama bundan pek emin değilim. İlhamım mı kaçtı aceba? Ya da hayat karmaşası içinde bir şeylere yetişmeye çalışırken kayıp olmuş da olabilirim. Yazmak bir yana okumuyorum da artık çok fazla. Farkettim de böyle yaparak kendimi kendi dünyamdan uzak tutup gerçekler dünyasına atmış oluyorum biraz.
Okul için çok yoğun ve çok zorlayıcı bir dönemdi bu dönem aslında nefes almaya, uyumaya vakit bulamadığım bir dönem. Yazmayarak okumayarak kuruntularımın korkularımın arasında kayboldugum kâbus gibi bir dönem de diyebiliriz. Aslında hala da bitmiş sayılmaz hala alışamamış olsam da projemin bütünlemeye kaldığı gerçeği-bilenler vardır mimarlık okuyorum ve proje dersi hayati derstir-. İşte aylarca uğraşıyorsunuz ve iki dakikalık jüride hocanız notunuzu yükseltmek için tekrar bakarken geçmez bu proje diyor. İşte sonra düzeltmeler yapıp büt beklemeye başlıyorsunuz. Önce kağıtlar kalemler alıyorsunuz çünkü doğru da olsa eski çizimlerinizi almanız gibi bir şey yok. Sonra düzeltme yaptığınız çıktıları alıyorsunuz sonra işinizi bitirip beklemeye başlıyorsunuz. İşte en kötü yeri beklemek. Bütün dönem olduğu gibi uykularınız kaçıyor ama daha çok, kabuslar görmeye
başlıyorsunuz. Korkularınız artıyor ya kalırsam diye düşünmeye başlıyorsunuz. Işte bu bekleme evresinde korkularımdan kaçmak için tekrar kendi dünyama kaçmaya karar verdim ve bir süre buralardayım gibi. Çok çok okuyun, ve yazın...Bu arada buraya not bırakıyorum final sınavların başlıyor da olsa bana mesaj atmıyorsun üzülüyorum Ayşenur..