Anılar, Arkadaşlar...

47 6 4
                                    

     Eski anılar geldi gözümün önüne, yaşanmışlıklar, yarım kalmışlıklar hatta kalakalmışlıklar. Şaşırmalar, mutluluklar, hüzünler, üzüntüler, gülücükler, konuşmalar, sözler...Konuşamamışlıklar belki de dedim ya yaşanamamışlıklar ama yaşanmak istenmişlikler belki de engellenmişlikler.Anılar işte insanın canını yakar, eski hatıralar.Bazıları için dört duvar olan o dört duvarın size hatırlattıkları belki de.Sonra yarım kalmış hissetmek, yarıda kalmış.Diğer yarısını aramak ama bulamamak, düşünmek, düşünmek sıkılmak, üzülmek sonra da vazgeçmek.Ama bu vazgeçişlerin kısa sürmesi her seferinde kendini kandırmak sadece.Ansızın bir şeyin onu hatırlatması sonra yine düşünmek, düşünmek, özlemek, hayal kurmak, vazgeçmek yine yeniden...Tamamen unutmak istiyorum bazen ama sonra bir boşluk, yapayalnız hissediyorum kendimi sanki tek başına gibi.

       Sonra acılarımı paylaşacak bir arkadaşımı buluyorum yanımda, beni koşulsuz seven birilerini gerçek dostlarımı.Acılarımı anılarımı, yaptıklarımı, yapmak istediklerimi dinleyen, benimle birlikte hayal kuran, benimle birlikte mutlu olan, üzülen, bana destek olan insanlar.Mutluluğu onlarda bulduğumu düşünüyorum ben. Uzun süre onları görmesem de bir araya geldiğimizde bizden mutlusu yok bence.

           Güzel arkadaşlar biriktirdim ben, birbirinden güzel kalbi temiz insanlar, iyi ki varlar.

           Ben mutlu olmayı seven birisiyim aslında, arkadaşlarıma dediğim gibi mutsuzken söylediğim bir cümle vardır 난한복해 nan hanbokhae, mutluyum tekrar tekrar söylerim bunu kendime.Mutlu olmak için çok şey beklememek gerek küçük şeylerle mutlu olmayı öğrenmeli insan.Mutlu olun, her zaman gülümseyin ve mutlu kalın...

Benim dünyam...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin