HERKEZE MERHABA BU BENIM ILK KITABIM . UMARIM BEĞENIRSINIZ .
İYİ OKUMALAR."Gelme..." "Gelme diyorum..." tanımadığım bir adam üstüme üstüme geliyordu. Onun bana her bir adımı benim ona bir adım uzaklaşmamı sağlıyordu . Sırtım pürüzlü bir ağaca temas ettiğinde köşeye sıkıştığımı anladım. Tek çağrem onu ittirip bağırmaktı. "İmdat..." "İmdat..." Bir yandan bağırıyor bir yandanda onu omuzlarından ittirmeye çalışıyordum.
Fakat o kadar güçlüydü ki yerinden bile kıprdamıyordu . Ellerimin titrediğini görünce kriz geçirmeye başladığı mı anladım.
Bir yandan hıçkırarak ağlıyordum bir yandan da onu ittirmeye çalışıyordum. Gözlerimi kapattım. Bir - iki dakika öyle gözlerim kapalı hıçkırarak ağladım . Hiç bir şey olmadığını anlayınca gözlerimi araladım.Ağzım 'o' şeklini almıştı. Az önce bana tecavüz etmeye kalkan adam ile başka tanımadığım bir adamla kavga ediyordu. O tanımadığım adam tecavüzcünün kulağına eğilip bir şeyler söyledi.
Tecavüzcü ilk bana bakıp sonra o adama baktı. Sonra topuklarını kıçına vura vura gitti. Beni kurtaran adam hiç bir şey olmamış gibi bana arkasını dönüp gitmeye başladı. Sonunda ağzımı açmayı başarabildiğim de "S-sen kimsin" diye bağırdım. O bana bakmadan "TAKİPÇİN " dedi. Birden her yer kararmaya başladı. Ben onun arkasından koşmaya başladığımda ayağım takıldı ve yeri boyladım.
Ayağı kalkmak için yeltendiğimde biri bana sesleniyordu ve sarsıyordu. "Defne.." "Defne..." "Defne..." ismimi duyar duymaz sıçrayıp kalktım. Bir baş ucumda annem bir baş ucumda ise ablam duruyordu. Onlar bana telaşla bakarken ben ise nefesimi düzeltmeye çalışıyordum.
Ablam: "Ne oldu yine kabusmu gördün " diye sorduğunda sadece başımı aşağı yukarı salladım. Aslında bu kabus değildi gerçeğin ta kendisiydi. Ben defne tobal . 16 yaşındayım. Lise üçe gidiyorum.
1 HAFTA ÖNCE
"Dıt..." "Dıt..." Dıt..." Ah bu alarmlar yok mu ? İnsanı sinir ediyorlar . Elimi rastgele komidine attığımda telefonumu bulamadım. Lan yoksa yere mi düştü diye söylendim ve bir hışımla kalktım. Hemen yere baktım. Allah kahretsin yere düşmüş . Telefonu mu alıp okşamaya başladım. Ne ya ?
Iphone sonuçta hortum mu ? niye hortum derseniz herkes boru diyor bende farkım olsun diye hortum diyorum . E sonuçta ,' tarzımız farkımız farkımızın da farkındayız '.
Alarmı susturup paytak adımlarla banyoya girdim. Vaktim olduğundan kısa bir duş aldım. Okul formalarını da giyip ( mavi lacos siyah mini kalem etek ) hafif makyaj yaptım. Aşağıya indiğimde annem , babam ,ablam , ağabeyim kahvaltı yapıyorlardı. Bende ağzıma bir şeyler tıkıp kapıya doğru gittim.
Okulla evin arası 10 dakikalık mesafe olduğu için yürümeye karar verdim. Aslında kahvaltı yapmadığım için açtım . Bunu karnımın gurultusundan anladım. Aslında burada güzel bir börekçi vardı . Gidip oradan bir börek mi alsam ? Evet evet en iyisi oradan bir börek almak . Börek almaya karar verdim. Oraya doğru giderken kısa yolu tercih ettim. Fakat o kısa olan yoldan gidersem ıssız bir sokağa girecektim. İçimden aman ne olabilir ki deyip o yola saptım. Sapar sapmaz içimde bir ürperti hissetmem bir oldu.
Yürürken arkadan ayak sesi duymamla arkamı dönmem bir oldu. Fakat arkamda hiç kimse yoktu . Korkudandır deyip omuz silktim. Tam önüme dönüyordum ki biri benim kolumu tuttu ve kendine döndürdü .