MULTİDE YAĞIZ IYI OKUMALAR
Karşımda bir adam vardı yüzü bebek gibi pürüssüz esmer tenli ve boyu benden uzundu. He ayrıca bayada kası vardı. Ne diyorum ya ben? Ben bir adım gittiğimde adam bana bir adım yaklaşıyordu.Fakat o bana yakınlaştığı her adımda ben ondan uzzaklaşıyordum.
En son bir adım geri gittiğimde sırtım soğuk duvara değdi.Sırtım soğuk bir duvara değdiği an ürperdim ve sırtımı duvardan çektim.Bu haraketimin karşısında ona biraz yakınlaşmış oldum.O bu hareketime gülümsedi.Ben bu yaklaşmanın hayra alamet olmadığını anlayıp onunla duvar arasından çıkmaya çalıştım.
Bakın çalıştım diyorum çünkü bir kolunu benm tarafımdan duvara koymuştu.Bende bu hareketten korkduğum için gözlerim dolmaya başlamıştı.Onun kolunu ittirip onun yanından uzaklaştım.Fakat o benim üstüme üstüme geliyordu.Benim ise sadece ağzımdan 'Gelme... Gelme' çıkıyordu.Onun bana her bir adımı benim ona bir adım uzaklaşmamı sağlıyordu.
Bu seferde sırtım pürüzlü bir ağaca temas etmişti.Az önceki gibi adam beni ağaçla kendi arasına sıkıştırdı.Ben daha ne olduğunu şimdi anlayıp bağırmaya başladım' İmdat... yardım edin' ben bu kelimeleri bağırarak söylerken bir yandanda hıçkırarak ağlıyordum.Adam bir elini belime koyup beni kendine bastırıyordu.Şuan benim tek çarem onu ittirmekti elimi omuzuna koyup ittirmeye çalıştım.
Bir yandan onun belimdeki elini çekmesi için belimi sağa sola çeviriyordum.Ama hayvan gibi olduğu için hiç bir fayda etmiyordu.Artık yapacağım hiç bir şey olmadığını anlayıp gözlerimi kapadım. hiç bir şey olmayınca gözlerimi araladım.Ağzım 'o' şeklini almıştı.O beni tecavüz eden adamla başka tanımadığım adam kavga ediyordu.O tanımadığım adam bana tecavüz ettmeye kalkan adamın kulağına eğilip bir şey söyledi sonra tecavüzcü topuklarını kıçına vura vura kaçtı.O tanımadığım adam bana bakmadan arkasını dönüp gidiyordu.
'sen kimsin' benim sorumla olduu yerde durup arkasını dönmeden 'TAKİPÇİN' dedi ve gitti.Ben öylece adamın arkasından bakıyordum.Korkudan ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama bir çift ayak sesi duydum. Duyduğum ses ile paniğe kapılıp 'kim var orada ' dedim. Hiç kimse ses vermeyince daha da korkmaya başladım. Hıçkırıklarımın arasından 'kim var orada' diye tekrarladım. Bir kişinin gölgesini görünce ağlamalarım daha da çoğaldı.
O gölgeden sadece 'şişt sakin ol' lafını duydum. Sonra karşımda bir kişi belirdi. Ben kafamı hafifce havaya kadırdım. Adamın suratına baktığımda içimde huzur verici bir his oldu. Ama kim olduğunu bilmediğim için direk 'yaklaşma' diye bağırdım. Oda ellerini teslim olmuş gibi kaldırıp 'tamam sakin ol sana yardım etmeye geldim'. Benim senin yardımına gerek yok'. Hem sana niye güveniyim ki hem ben seni tanımıyorum bile diyince yüzünde tebessüm oldu.
'Evet haklısın ama zor durumdasın hem üstünde yırtılmış burası ıssız bir yer buradan sadece sarhoşlar geçer. O yüzden seni buradan götürmeme izin ver'. Aslında haklıydı başka çarem yoktu ya ona inanıp buradan gidecektim ya da burada kalıp az önceki olayı yaşamayı göz yumacaktım. 1.fikir daha makul geldi bana. 'peki seninle gelicem ama yanlış bir hareketin karşında olacaklara karışmam'. Aslında bir şey yapacak değilimde yani yapamam. Ama amaç göz korkutmak. Bir kahkaha atıp 'peki tamam bir şey yapmayacağım,söz' dediğinde başımı aşşağı yukarı salladım.
Ayağa kalkmaya çalışıyordum. 'Bu arada adım yağız' diyip elini uzattı. Bende ilk tereddütle kalktım ama sonra bende elimi uzatıp 'Defne' dedim. 'Memnun oldum defne ' dedi. 'Bende' diyip yürümeye başladım. Yağızda arkamdan geliyordu. 'Şey... ımm bir şey sorcam ama yanlış anlama. Ne oldu sana?' dedi. O an aklıma gelince yine gözlerim dolmuştu. Yağız bunu görüp 'özür dilerim amacım seni üzmek değildi tekrar özür dilerim' dedi. Başını öne eğdi. Ben yüzüme sahte gülümseme takıp 'sorun değil , okula giderken biri bana saldırdı fakat ben kurtuldum'.