Burak Adanır[Zayi]

238 3 0
                                    

Yaz ayında olduğumuzdan alçı yerine sardı. İşi bitince kısa bi süre odadan çıktı. Bi an içimden deli gibi "Zayi - Beklentiler"i dinlemek geldi. Telefondan açıp yanıma koydum. Kafamı yastığa koyup gözlerimi kapadım ve düşünmeye başladım ama dudaklarım şarkıya eşlik etti ne kadar sesim çıkmasada...

"Gülebilmek hakikaten zor zanaat
Yalandan tebessüm bir zerzevat
Bu ömür ölümüme gele gide geçerken
Hep yerinde duruyo mu yine kainat
... " şarkı devam ederken Kerem tekrar odaya geldi. Şarkı bitene kadar kıpırdamadım. Bitince toplanıp odadan çıktım. Kızlar kapıdaydı. Beni görünce Aslı
-"Kuzi iyisin dimi?" Bön bön bakarak karşılık verdim. Aslı Kerem'e
+"Nesi var bunun?"
-"Hiç bilmiyorum ki yanına gittim bağırdım,çağırdım hatta bişeyler sordum ama hiç cevap yok..." +"Buna bir çözüm bulmamız lazım. Hocana sorar mısın?"
-"Tabi. Ama bana sorarsan tamamen psikolojik..." Yanımda benim hakkımda konuşmaları ne kadar tuhaf... Bunca şeyden sonra tabiki psikolojim bozulmalı!
-"İsterseniz yatılı hemşirelik yada doktorluk yapabilirim beni haberdar edin onun için endişeleniyorum."

Eve dönünce kendimi duvarın önüne attım. Aslı kapının arasında
-"Kuzen benim ünide derslere Şeb'inde studyoya bi rapçi için dönmesi lazım... Kendini iyi hissetmiyosan kalabiliriz. " elimin tersiyle kovdum odadan. Gözlerini devirip çıktı. Duvarı tekrar açtım ama görüntü falan yoktu. Acaba ikiside duvardan çıkmış mıydı? Emir'i aramaya başlarken bi yandan duvarı kapadım. O açmadıkça aradım,sonunda reddettiğinde sanırım elli kez falan aramıştım. Bu neyin peşinde? Biraz kafa dağıtmak için mutfaktan cips,mısır,kola... ne bulduysam kucaklayıp salona götürdüm. Bulduğum ilk filmi açtım. Koltuğuma yayıldım ve öndeki koltuğa ayaklarımı uzattım. Aslında film çokta umrumda değil sadece yemekle ilgileniyorum. Filmin sonlarına doğru Şeb aradı. Dolu ağzımla
-"Alo..."
+"Naptın kuzen?"
-"Film izliyorum. "
+"Sonunda!(konuşmama sevinmişti.)Bir sorun yok yani?"
-"Emir'e hala ulaşamıyorum... Tek sorun bu. "
+"İnan ne yapabiliriz bilmiyorum."
-"Biliyorum. " sesim hala kısık geliyo ama duyuluyo en azından.
+"Tamam akşama misafirimiz olabilir haberin olsun. Belki kafanı dağıtmana yardımcı olur. "
-"Kim gelicek?"
+"Bugün kapıda beklerken kimin müziğini duydum tahmin et..."
-"Burak mı? Burak Adanır? " heyecanla cevabı bekliyorum! Çünkü kafamı anca Burak dağıtır. Tamam bir müddettir buralarda değil kabul... Tıpkı Büşra gibi ama onlar  yakın dostlarım. Yanımda olmadanda beni rahatlatıp kafamı dağıtabiliyorlar...
+"Aynen. " bu sevindirici haber...
Burak telefonu aldı...
_"Alya?"
+"Burak..."
_"Sesine ne oldu? "
+"Boşver uzun hikaye... Nasılsın?"
_"İyiyim peki sen duyduğuma göre yaramazlığa devam..."
+"Aynen öyle. Neyse ya gelince konuşuruz bunları ne yapim sana yemeğe kalırsın değil mi? "
-"Hm... Aslında oraya gelmekteki amacım zehirlenmek değildi ama... Zehirlensem bile en fazla bana bakmak zorunda kalırsın ki bu beni mutlu eder. Her neyse elinden geleni ardına koyma... Sana üç saat veriyorum. Zaman başladı. Telefonu kapatıp ayağa fırladım. Aburcuburlar yere saçılırken koltun üzerinden tek elime ağırlığımı verip atladım.(tabiki sargılı olanla değil!) Zıplarken yumruğumu sıktığımdan canım acımıştı! Koşar adım sağa sola çarpa çarpa mutfağa daldım. Evdeki malzemelere baktım. Elimdekilerle ne yapabilirim? Mantı, mantı makarna, sebzeli denilip içinde sadece kızarmış havuç,haşlanmış bezelye ve patates kızartması bulunan pilav... Ki en sevdiğim yemekler olur kendileri... Bir kazan sebzeli pilav yapmalıyım. Tek oturuşta üç koca tabağı zorlanmadan ben yiyorsam diğerleriyle birlikte kesinlikle kazana ihtiyacım var. Dolapları karıştırdım ve o hiç işe yaramamış olan koca tencereyi çıkarıp işe başladım. Bir taraftan ortalığı üstünkörü toplarken bi taraftan yemeyi yapmaya çalıştım. Ve zamanıda ayarlamalıydım... Kerem'e verdiğim yemek sözü aklıma geldi...Uygun olur mu bilmiyorum hem özel bir yemek hemde bana bağırdığı için kızmıştım. Bir taraftan beni önemsiyordu... mesaj atıldı ve söz tutuldu,işe devam...

Bulduğum ilk fırsatta dans odasındaki hoparlörden "Zayi- Adını Henüz Koymadık "ı açtım ve son ses olduğuna emin olup işime geri döndüm. Hoparlörün tüm evi inleticek kapasitede olması mükemmel bişey... Bunu bir kez daha anladım. Bu sesle bağıra bildiğim kadar bağırıp eşlik ettim.
"HipHop beynine karışıyo
Bunu dinleyen alışıyo (o o ooov)
Sende çek beynine
Zayi Hamza her tarzda zirvede kapışıyo..."

...
BEĞENME UNUTMA !!!

Sokak HayatıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin