Mekan hep aynı... Etrafta break dans yapanlar, kaykay ve patenle dolaşanlar, BMX'le hareket denemeleri ve freestyle becerilerini videoya alanlarla dolu. Ve tabi hayatımın aşkı Emir'in meydana kattığı yetenekleri... Bir meydan ve ilgili izleyiciler... Bugün burada yeni bir graffiti çalışması yapacağım "BREAK DANS XXX". Evet 'X' çünkü bugünkü alfabede çekici duruyorlar; sanki içine girilebilir gibi ve düşünmek için kaçabileceğim bir yer gibi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Saat geç oldu ve meydanı aydınlatan ışık söndü. Fotoğraf zamanı,merceği temizledim ve şaheserimi kareye aldım. Artık yapılacak bir şey kalmayınca ayakkabılarımı değiştirdim... Köşeye bir yere attığım topumu ararken oyuna çağırdılar. Graffitiden elimde arta kalanı; hazır olduğunu belli edercesine, yüzüme sıvadım.
Havada oynamak için gökkuşağı hareketiyle başladım. Sonra dünya, bunun gibi şeyler işte... Henüz isim veremediğim bir çok hareketi sergiledikten sonra yeni getirilen makineden enerji içeceğimi aldım. Uzun kıvırcık saçlarımı tutturmaya çalışırken sabah olduğunu fark ettim.
Gün doğuyordu, bu anı izlemeyi seviyorum bana ilham veriyor. Kimin için yazdığımı bilmiyorum (tamam onun için!)ama etkili olduğunu düşünüyorum ki okuyanlar; dehşete kapılıp, ağlamaya başlıyor. Sürekli kalıplı birinden bahsedip duruyorum. Muhtemel kişi 'Emir.'...
08.50
Eve gitme zamanı... Motoruma atlayıp gitmeden önce etrafa bakındım. Hala dolu, hiç boş kalmayan bir meydan...Burası benim evim!
Motoruma çok düşkünüm... O olmadan adım atamaz, o oluncada yürümeye ihtiyaç duymazdım.
Telefon titredi "İstiklal'de parti var!' Öğlen 13.00' de burada ol. Bir tek senden haber yok,yanımda olmanı çok istiyorum." Büşra tamamen aklımdan çıkmıştı. Hemen eve gidip hazırlanmaya başlamalıyım. Yaklaşık yarım saatlik yolu geride bıraktıktan sonra apartman kapısında bekleyen Şebnem boynuma atladı "Kuzen! Geliyorsun değil mi?" 'Gitmiyorum'demeyi çok isterdim ama mümkün değildi... Eve çıktık. Aslı arkadan "Beni bekleyin." diye ekledi, bize yetişmeye çalışırken. O kahvaltıyı , Şebnem kıyafetimi halletti, bense duşa girdim. Kahvaltı hazır olduğunda geriye bir tek makyaj kalmıştı.
11.13
Makyaj yaparken Şebnem "Bugünde milleti peşine takıcaksın, anlaşıldı." dedi. Sert ama alaycı bir bakış attım. "Tabi giysileri yanıma alıp, motorla gitmek vardı şimdi ama bir kaç kişi eksilsin istediğimden, arabayla gideceğim." dedim. Yan bakış atmadan duramadım. Aslı: " Bu sefer birini bul, reddedip kavga çıkarma!" Diyip adım atarken son anda geri döndü ve ekledi:" 'Onu'da unut. (Emir'den bahsediyor.)Bakışlarım tavanla buluştu. Şebnem: "Büşra için önemli bir gün lütfen." dedi. "Sabretmeye çalışıcam.." dedim. Şebnem BMW'siyle gelmişti. Arabaya bindik,ben kullandım;yetişmemiz gereken bir davet var ve saat on iki! Dünyanın bir ucuna gitmeliyiz..
