Sokak Hayatı

Alya'dan

Yekta'dan:
Günlerdir sandalyede bantlıyım! En yakınım sandığım insanlar başımı bekliyor... Allah'tan yemeği esirgemiyolar. Sürekli oturmaktan uyuştum! Ama pişman değilim iyi ki o günlüğü almıştım. İyi ki Alya'yı bulmuşum. Ama ne bileyim seneler sonra annemden başkasına güvenebileceğimi hissedip ihanet etmiştim. O gün onu duvardan attığımda içim parçalanmıştı ama kendime bile itiraf edemedim. Belkide aşk dediklerini yaşıyorumdur,belkide...
 
  Ama onun bana gösterdiği sevgi tamamen Emir'e aitti biliyordum... Sonuçta benim ona yaşattıklarımın neredeyse hepsi Emir'in onunla ilgili kurduğu hayalleriydi. Bizi benzettiği için böyle bir yanılgı yaşamıştı. Ama şimdi Emir'ciğiyle sarmaş dolaştırlar. Bu düşünce beni öldüyor! Duvarları kapatmayı planlıyolardır birlikte. Emir hep şanslıydı. Duvara zorla alındığında  (Gülay itaatsizlik etmişti,onun için... )Alya'ya deli gibi aşıktı. Ama ayrılmışlardı karı gibi triplerdeydi. Gizli gizli ağlayarak o defteri karalayıp dururdu. Kimseyle adam akıllı konuşmadığı halde herkesle dosttu ve benim köpeğim olan kızların göz bebeği olmuştu. Çünkü o ağlayıp zırlıyodu... Çünkü onda karı tribi vardı. Çünkü o onları anlıyordu. O,o,o!Varsa yoksa o! Hiç bir kız değilde Alya'nın onu bu denli sevmesi çok koymuştu. Of be oğlum  o kız seninle cehenneminde bile boğuştu. Sense onu bu dünyada tek bıraktın!
   Duvara hükmeden biri kalmadığında düşüncelerimle ikimizi dünyaya aktarmıştım. Meydan meraklı izleyicilerle dolu zaten ki Alya ünlü bir kız tüm dünyaya bile yayılmıştır bu haber. Tayfun elinde gazeteyle geldi ve haberi dışından okudu.

"Ünlü dj Alya yeni dünyayı saklıyor mu yoksa gerçekten gösteriye ilgi mi çekmek istedi?
Alya:Sakin olun arkadaşlar... Malesef tek tek soru alamayacağım. Ama size anlatmak istediklerim var. Biliyorum tüm herkes yeni bir dünyadan bahsedip duruyor ama tamamen benim hayal dünyamın bir ürünüydü. Yekta karakteri sahte; evet adı öyle, evet bizim dünyamızdan... Ama ne yazık ki öyle bir dünya yok. Bunlar yani Yekta'ya özel verdiğim sanılan parti oyunun başlangıcı sayılabilir aslında... Sevgili gibi gözüktük, sözde ona özel halka açık gösteri yaptım. Ama onunla tek alakam bu gösteri o gün meydanda,duvarda gördükleriniz tamamen planlı,programlı bir gösteriydi. Acaba Asistan Doktor Kerem'le aralarında bişey mi var?" "Dedi.Haberleri sıralıyordu...Bu çocuk cidden sinirimi bozuyordu!
+"O sesini kes artık!"
-"Senden sonra her şey değişti biliyor musun? Emir'le harika bir çift oldular. Senin aksine...Dün gece birlikte uyumuşlar.(!)"
+"Sana sesini kesmeni söyledim!"
-" Duvarla alakan kalmayacak neden biliyor musun? Ya kapatıcak yada dünyaya açıcak. Sana kalmıycak  Yekta duyuyo musun? Alya'nın umrunda değilsin. "
_"Tayfun yeter." dedi Mehmet.
-"Kıza yaptıklarını görmedin mi? Birinin hesap sorması gerekmez mi?"
_"Bunun için çok zamanın var. "
-"Az bile yapıyorum! Yakında işkenceyede başlarım. Önce tırnaklarını çekip sonra - sonra tek tek parmak uçlarını kırarım..."
+"Yap lan! Onu yap yeter ki sesini kes!" Haykırırken içim sızlıyordu. Her şey bir kenara ama onun adını duymak bile beni gebertiyor! Neden lan neden!
_"Hadi kalk gidelim..."
-"Nereye?"
_"Alya'ya. "
-"Aa doğru plan yapıyorduk. " imalı bakıp göz devirdi.
_"Her haltı anlatma şuna!"
-"Hadi hadi..."
+"Görüşürüz yavru..." Yanağımdan makas aldı it! Burdan kaçmak için bir yol bulmalıyım. Burada elim kolum bağlı tek başımayken zaman geçmiyor. Sürekli onu düşünmekten kafayı yiyorum. Benim bu halde olduğumdan haberi var mı bilmiyorum belkide onun fikridir? Saçmalıyorum o öyle bir şeyi aklına bile getirmez! Tam karşımdaki graffiti benimle dalga geçer gibiydi. Bir yolunu bulsam! Oturduğum sandalye arkamdaki bazaya bağlıydı. Belki bağlı olan ayağı kırarsam olabilirdi ama düşme ihtimalimde çok fazlaydı. Hadi burdan duvara girdim diyelim... Orayı o ele geçirdiyse yardım edebilecek  kimsemde yok. Ama hala kimse ele geçiremediyse duvarın gücüyle bir şeyler  yapabilirdim. Acaba bir bıçak hayal etsem dibine biter miyim? Harbi saçmalıyorum! Deliriyorum sanırım... Ayakları kırabilirsem zaten mutfağa girerim! Evet bu iyi bir fikir. İleri atılıp kırmayı denedim. Defalarca ve defalarca... Son denememde gelen çatırtıyla gözlerim düz ileri bakarken kısıldı ve parladı.
+"Bekle beni Alya sana bir süprizim var..."