Tatil

35 3 0
                                    

Gözlerim irileşti... Üçlü koltuğun ortasındaydım oda cam kenarındaydı kalkmak için yeltendim ama omzuma gelen baskı yüzünden kalkamadım. Elin sahibine korkuyla baktığımda öylece kalakaldım.

Emir'in elinin omzunda olduğunu görünce hem rahatladım hemde ona olan sinirim arttı. Ya kalp krizinden ölseydim? Kendimi nasıl kastıysam öylece kala kaldım. Zorda olsa başımı çevirince kalkmadım. Emir çoktan diğer yanıma oturmuştu ve kalkmama izin vermedi.
+"Çekil!"
-"Alya otur şuraya. "
+"Sana kalk dedim!" Sesim gittikçe artıyordu.
-"Burdan kalkamicaminı biliyosun..."
+"Neden burdasın? "
-"Oturursan anlatıcam. " Beni aşağı çekince mecbur oturdum.
+"Neden geldin? Yine beni şebekliğinle kandırmak için mi? Yalanlarına devam etmek için mi? Yada sırlarını arttırmak için mi? " Eliyle azımı kapattı.
-"Senden sakladığım neymiş?"
+"İkizinin Yekta olması?"
-"Onunla konuşmuyorum. "Bunu söylerkenki o sakinliği beni bitiriyordu. Hiç bir şey yokmuş gibi...
+"Hayatımı mahvettin!"
-"Sessiz ol. Benim yerime onu seçen sendin. "
+"Giden de sen!"
-"Neden o?"
+"Çünkü sana benziyordu!Uyuzluğundan eser yoktu,yapmadıklarını; hep senden beklediklerimi yapan oydu... Seninle kurduğum hayalleri harfiyen yerine getiren biri..."
-"Çünkü defterimi çaldı. " Sakinliği beni deli ediyor!
+"Sen unutmuşsun. "
-"Sen kime inanıyorsun?" Buna cevap verebilseydim bu halde ve burda olmazdık!
+"Bende sana ne kadar benzediğini düşünüp duruyordum! Ne kadarda salağım!Öyle değil mi?" Elini yanağıma koyup gözlerimin içine baktı. Allah'ım eriyorum... Kedi yavrusu gibi yılışmadan elini çektim.
-"Duydum ki 'Aşk kahpesi'ni dinlemişsin?"
+"Sen ne ara duydun?" Emrah araya girdi.
_"Telefonla onunla konuşuyodum."
-"O aşk kahpesi ben mi oluyorum?"
+"Yazana sor. "
-"Ben miyim kardeşim?"
_"Estağfurullah o nasıl söz..." Beni desteklemesini beklemiyordum zaten sessizde kalabilirdi.
-"Bak ben değilmişim. "
+"Senin olduğunu söylemedim zaten. Neden burdasın?"
-"Maça gidiyorum sevgilimi izlicem."  Gözlerimi kapatıp arkama yaslandım. Emrah mırıldanmaya başladı.
-"Kaldırımdan kaldırın cenazemi..."
Gözlerimi açıp 'Cidden mi?' Bakışı attım. Aldırmadı.
-"Yalanlarına kandığım için sen aşk kepazesi...(Hepten paranoyak olmustum!her sözün altında bir sey ariyordum.) Adına açtığım o kalbimin özel parantezi kapandı daha ağır bastı aşkımın terazisi. Yanımda olduğunda 'Yok derdim. 'Diyordun ya çünkü bana yüklemiştin giderken bütün dertleri. Sonunda bak bende çıktım artık yolundan..." Eliyle Emir'i gösterdi.
+" 'Ben gidiyorum.' Derken seni tutamadım kolundan." Diyince Emrah'la yumruk tokuşturdular. Aldırmadan gözümü kapatıp arkama yaslandım. Emir kendine çekince
_"Ellerini çek. " diyip kulaklıklarımı taktım. Hm... Demek ben gidiyorum derken tutamamış kolumdan! Ya ben harbi malım. İnsanların yüzüme vurmasına gerek duymuyorum. Bu adam bana herşeyi unutturuyor. Ya o değil bu kadar yaşanmışlık... Acaba evliyken nasıl olucak? Böyle tartışma ve ayrılıklar olucak mı? Böyle hayal kırıklıkları? Hayat oyununda tonla seviye kasmıştım... Peki ya şimdi? Yola devam mı?Son mu? Kalbim deli gibi bağırırken mantığım susmuştu...

Uyuya kalmıştım. Uyandığımda ise taksideydik. Emrah öndeydi bende arkada Emir'in dizine uzanmıştım. Saçımla oynuyordu. Bu çocuk neden böyle? Cidden odunun teki ama sadece bana karşı. Etrafındaki herkese karşı romantik, kafa dengi, cesur ve herşey işte sadece bana karşı odun, anlayışsız,uyuz... Ama nefesini hissetmem, saçımı okşayışı, bir busesi her şeyi geride bırakıyordu.

Taksi otelin önünde durdu.Emir kalkmama yardım etti. Taksiye parayı uzattı , Emrah'la vedalaştı ve eşyalarını aldı. Güneş yeni doğuyordu, hava buz gibiydi. Bildiğin titriyordum. Ama soğuk hava zihnimi açıyordu. Otelin önündeki banka oturdum. Emir şaşkınca bakıp
-"Üşüyorsun...İçeri geçelim."
+"Biraz durmak istiyorum. "
-"Hasta olacaksın." Üstündeki ceketi. Çıkartırken
+"Giyinmicem. "
-"Neden?"
+"Üşümek istiyorum. "
-"Peki. " diyip yanıma oturdu.
-"Ama şunu al." Elleri ceketinin yakalarına gitti.
+"Hayır!"
-"Titriyorsun..."
+"Bi rahat vermedin. "dedim. Kalkıp otele girdim. Bavulu kucaklayıp yetişmeye çalıştı. Bavul açılıp yere düşse keşke ne güzel gülerdim. Ama malesef böyle birşey olmadı... Danışmadan odanın anahtarını alıp asansöre yürüdüm. Yetişince
-"Kızmaya başlıyorum ama..."dedi.
+"Kız. " Sözlerini kestirip atmak benim hoşuma onun sinirine dokunuyordu. Dışardan gülmemek çok zor. Onu arkamda bıraktığım her saniye sırıtıyordum. Üst katlardan iki kişilik tek bir oda... Atacan'la nasıl anlaştılar acaba? Onunla uyumak çok iyi olurdu ama yumuşamak istemiyorum. Yaşanılanlar ufak şeyler değil. Daha ikiz mevzusu tam konuşulmadı! Yani bu inat bitmiş değil. Her gittiğim yerde ilk uyuyuş benim için hep zor olmuştur. Odaya girince Atacan'a geldiğimi haber verip kendimi yatağa bıraktım. Hemen geri döndü.
-"Efendim?"
+"Odada mısın?"
Emir kapıdan kafasını uzattı.
_"Bende burdayım!" Kimle konuştumu nereden biliyor ki? Hayır yani belki başka biri! Gözlerimi devirdim.
+"Tamam kızım, sabah görüşürüz. Kahvaltı 09.00'da. 11.00' de maç için hazır ol yola çıkarız."
-"Tamam hocam. "
+"Geç oldu hadi uyu artık yarın bana lazımsın. "
-"İlk günlerde pek uyuyamam bilirsin ama denicem. "
+"Tamam kızım yarın görüşürüz. "
-"Görüşürüz. "

Emir tekrar başını kapıdan uzatıp sırıttı. Elindeki telefonla uğraşıyordu bir yandan.
-"Hayatım..."
+"Canım. "
-"Mutluluğum. "
+"Nefesim. "
-"Dünyam. "
+"Varlığım. "
-"Hatunum. "
+"Kurban olduğum!" Ya! Gene gitti kafa. Yatağa oturunca kapı tıkladı.
_"Abla! Ben geldim... Kağan. " Bir kez daha tıkladı.
_"Abla... Seni öcüleyden kurtaycam..." Yataktan doğrulup kapıyı açtım. Ayaklarımı altıma alıp kapının önüne oturdum. Kollarımı açıp üstüme atlamasını bekledim.
+"Aşkım. " Emir
-"Efendim aşkım. " dedi. Küçük çocuğu kıskanıp sinir ediyo resmen. Kağan geri çekilip...
_"Niye mi sen?"
-"Evet. "
_"Abla o canavayı haklicam!" Emir'de yere oturdu. Yumruklarını gösterip...
-"Hadi gelsene..."Kağan üstüne atlayınca kalktı ve etrafında döndü. Hala debeleniyordu. Gülüştüler. Durdu ve şöyle dedi:
-" Adamım şu yakışıklılığa bak! Kocaman olmuşsun. Tabi o kadarda güçlü. Canımı bile yakmış olabilirsin. "
_"Tabiy ne sandin? "
-"Neden geldin bakalım. "
+"Ablamla uyumaya. Babam beni göyevlendirdi."
-"Hadi o zaman ablanla birlikte uyuyalım daha çok korumuş oluruz."
İşaret parmağıyla uzun saçlarını kaşıdı.
_"Bunu sanıyım babama soymalıyım. " Gözlerim büyüdü.
-"Demek babana sorucak kadar küçüksün hala..."
_"Hicde biye ben cocaman oldum!"
+"Evet ablacım. Emir abin hala küçücük bir bebek olduğu için kimseye sormayıp yanlış yapıyo. "
-"Hayır... Kağan bebek. Asıl ablan seni kandırıyo. "
+"Aşkım sen kime inanıyosun?"
Emir'le Kağan aynı anda
"Sana!" dediler. Kağan dizlerini kırdı,Emir'in ayaklarına oturup ısırmaya başladı.
_"Lan!Isırma..."
+"Kağan kazandı!" Kucağıma alıp yatağa oturdum. Kokusunu içime çektim ve boynuna öpücükler kondurdum. Boynundan huylandığı için kaçmaya çalıştı ama kahkaha atmadan duramadı. Yatağa bırakıp gıdıklamaya başladım tabi bir taraftanda öpmeye devam ediyordum. Doğrulmayı başarınca
_"Cücük hayım doyru yataaa!"
+"Hiii! Velede bak!" Dizlerinden çekip düşürdüm. Bavulumu dolaptan çıkarıp içinden pijama çıkardım. Banyoda üstümü değiştim. Yorganın altına girdik. Alarmı kurup başucuma şarja taktım. Ona iyice sarıldım ve kokusuyla rahat bir uyku çektim.

Sabah alarmdan önce uyanmış ve yanında Emir'i görünce kavgaya başlamışlar. Elleri, kolları bana çarpınca uyandım.
+"Rahat durun. "
_"Ya abya! Bu yanımiza yaymış. "
+"Uyanınca ben döverim sen onu boşver beni koru..."
_"Ya abya gidmiyo!"
+"Boşver. "
_"Ya abya!"
Tek gözümü biraz açtım. Emir'in yönünü belirledim ve bam! Bi tekme savurdum.
-"Auv! "
+"Lan! Rahat dur. " dediğimde alarm çaldı.
+"Ih!" Saçımı kaşıyıp kalktım. Hala elinde telefon vardı.
+"Beyler siz bittiniz!" Banyoya girdim. Çıkınca formalarımı giyindim,baştan aşağı mat siyah... Dokuz numara... Şanslı sayım. Saçlarımı düzleştirdim. Uzun siyah çoraplar ve içine siyah tozluk... En altınada siyah,mavi salon ayakkabısı... Ve son olarak lastik siyah tokamı bileğime taktım. Tamam hazırım artık güzel bir kahvaltı yapabilirim.

Sokak HayatıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin