Bölüm 1 - Part 2

495 42 43
                                    

Hoya şu anda halinden fazlasıyla memnundu. Burada uyandığından beri sürekli dans ediyordu çünkü. Gittiği her yerde sanki bir parti havası vardı, ve Hoya bunu en güzel şekilde değerlendirip dans ediyordu. Kovboy şapkalı çizmeli insanlar kendisine çok iyi davranıyolardı. Hoya hiç yabancı gibi hissetmiyordu.

Amerika'nın kavurucu sıcağında uyandığında, yanında kimse yoktu. O da baş ağrısını önemsemeyip yattığı odadan dışarı çıkmıştı, ve anında bir kız onu tutup partinin içine almıştı. Hoya için bu altın bir fırsat gibiydi tabiki. Dans ve müziğin insanları birleştirdikleri düşüncesini şimdi daha iyi anlıyordu Hoya. Hiç konuşmadan da dans yoluyla anlaşabiliyorlardı, ve Hoya işine bir kere daha aşık oluyordu.

Akşam üzeri olduğunda, artık parti durulmuştu. Gece düzenlenecek olan daha büyük bir partinin organizasyonları başlamıştı. Hoya da bu sırada içinde bulunduğu geniş ahşap kulübeden çıkmıştı. Kulübenin ismine bakmak için arkasını döndü. Teksas Bar ismini görünce aklında o soru belirdi ilk defa

"Teksas'da ne işim var?" diye sordu kendi kendine.

"Sanırım sana artık bunu anlatmalıyım."

Az önce beraber dans ettiği kız kulübeden çıkınca Hoya bir an gülümsedi. Sonra aklında başka bir soru belirdi.

"Korece biliyor musun?"

Kız kafasını salladı. "Bu yüzden senin yanındayım." Hoya'nın yanına gidip onu kulübenin önündeki banka oturması için itekledi. Hoya ona itaat edip banka oturdu, kız da yanına oturdu.

"Şu anda bulunduğumuz yer Amerika - Teksas. Baya uzun bir uçak yolculuğuyla buraya geldin ve ben senin uyanmanı beklerken sana bu açıklamayı nasıl yapacağımı düşündüm. Sonra bunu sana öylece anlatamayacağımı, bu yüzden önce moralini yükseltmem gerektiğini düşündüm ve senin için bu partiyi düzenledim. Şimdi, esas konuya gelecek olursak..."

Kız durup Hoya'ya baktı. Hoya tamamen konsantre olmuş bir şekilde kızın konuşmasını dinliyordu. Hoya kendisine gülümseyince kız devam etti.

"Seni ve arkadaşlarını uyutup Kore'den aldık ve başka ülkelere yolladık. Aslında bu kötü bir şey değil, sadece birbirinize verdiğiniz değeri anlamanız için bunu yaptık. Bu yüzden, Amerika'da üyelerini ne kadar çok sevdiğini göstermeli ve onlara tekrar ulaşabilmek için para kazanmak zorundasın. İşte bu minik oyunumuz."

Kız Hoya'ya bakıp gülümsedi. Hoya ise ağzı açık bir şekilde kızın söylediklerini kavramaya çalışıyordu. Buna inanabilirdi, fakat bunun arkasındaki neden şu an ona çok saçma geliyordu.

"Benim adım Debbie. Ve sen de dünyaca ünlü grup Infinite'in ana dansçısı Hoya. Amerika'da sana ben eşlik edeceğim."

"Dur, dur biraz. Yani diyorsun ki, siz -kim olduğunuzu bilmediğim bir grup insan- Infinite üyelerine saçma bir oyun oynamaya karar verdiniz, öyle mi? Ve biz de öylece oltanıza mı geldik? Buna rağmen kötü olmadığınızı mı söylüyorsun?"

Debbie Hoya'nın bu çıkışına şaşırmıştı. Onun beş senelik fanıydı, fakat onu bir kere bile böyle sinirli görmemişti. Onun kendisine kızmasını istemiyordu.

"Evet, aslında her şey dediğin gibi. Fakat bu gerçekten kötü bir şey değil. Zamanla beni anlayacaksın. Şimdi seni yalnız bırakacağım. İhtiyacın olduğu zaman ben içeride olacağım."

Debbie içeriye geçtiği zaman Hoya ellerini ensesinde kavuşturup kafasını gökyüzüne kaldırdı. Yıldızlara bakarak düşünmeye başladı. Infinite üyelerinin nerede olabileceğini, ve kendisinin burada ne yapacağını düşündü uzunca bir süre. Ve işin kötü yanı, yapacak çok fazla bir şeyi yoktu. Gerçekten de Debbie'ye ihtiyacı vardı.

Infinite Infinite OlmasaydıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin