AŞK - Ahıra mı giriyorsun?

88 3 0
                                    

Öğleden sonra odama kapanıp Ayşe'ye şiirler yazarken Emrah pat diye odama dalıverdi. Korkuyla geriye sinip elimdeki ajandayı hızla kapatarak:

"Ahıra mı giriyorsun?" diye sordum. "Öküz!"

Emrah neşeyle sırıtıp:

"Ne yazıyorsun?" diye sordu. "Pornografik bir şey mi?"

Yüzümü asıp, gözlerimi devirdim.

"Evet, seninle ilgili fantezilerimi kâğıda döküyorum!"

"Süpermiş!" dedi pişkince. "Okuyabilir miyim?"

"Git Allah'ını seversen!"

Gözlerini kısarak:

"Cidden ne yazıyorsun sen?" diye sordu.

"Hiç!" dedim omuz silkerek.

"Tepkine bakılırsa gerçekten hiçmiş!" dedi neşeyle kıkırdayarak.

Saatimin tik takları saatin iki olduğunu müjdeledi.

"Boş boş konuşma!" diyerek üsteledim. "Hayırdır?"

"Kovuyor musun yoksa?" diyerek güldü Emrah. "Misafire böyle mi davranılır?"

"Sen misafir misin?" diye sordum. "Seni kapıdan kovsak bacadan girersin!"

Hafifçe çıkmaya başlayan göbeğini okşayan Emrah:

"Oraya artık sığabileceğimden şüpheliyim!" dedi. "Salona geçelim mi?"

Şüpheci bir tavır takınarak:

"Salon mu?" diye sordum. "Salonda ne işimiz var?"

Neşeyle sırıtıp:

"Kalk haydi oğlum!" dedi. "Üsteleme işte, sana göstermem gereken bir şey var!"

Merakım bir kat daha artarken beni kolumdan tutup salona sürükledi. Salonda Sema'yı krem rengindeki koltuklardan birinde televizyon izlerken buldum.

"Bu ne güzel sürpriz!" diyerek şaşırdım.

Sema ağzı kulaklarına varırken:

"Sana ev baskını yapalım dedik!" dedi neşeyle.

"İyi yapmışsınız!" diyerek tam karşısına oturdum.

Emrah, Sema'ya göz kırparak:

"Sana böyle söyleyeceğini söylemiştim hayatım!" dedi.

Pencereden içeriye kuş sesleri ve bir çocuk ağlaması giriverdi.

Açık televizyona yüzünü buruşturarak bakan Sema:

"Bu saatlerde neden televizyonda bir şey olmaz ki?" diye hayıflandı.

Emrah kahkahayı patlatarak:

"Çünkü sen bu saatlerde hiçbir şey izlemediğin için..." dedi. "Yoksa adamların hiç de art niyetli olduğunu düşünmüyorum! Senin izlediğini bilseler X- Files'ı bile yayınlarlar!"

Bu sözler Emrah'ın omzunda küçük yumruklara dönüştü.

"Çok kötüsün Emrah! X-Files bu saatte yayınlanabilecek dizi mi?"

Emrah öyle olmadığını söylerken annem mutfaktan çıkıp yanıma oturdu.

"Ev kuşunu sonunda ortaya çıkarmışsınız!" dedi.

"Yapma lütfen anne!" dedim. "Sanki bu cehennem sıcağında dışarıya çıkıp muhteşem bir sahilde dolaşma imkânımız var."

"Öyle olsa bile bunu yapmayacağını düşünüyorum."

Gözlerimi devirerek omzumu silktim.

Sema anneme göz kırparak:

"Hemen de küser!" dedi. "Bunu nasıl yetiştirdiniz böyle?" diyerek şaka yaptı.

Ben kocaman bir adam olduğumu ima etmeye niyetlenirken, annem saçlarımı okşayarak:

"Çocukken de böyleydi bu!" dedi. "Dizimin dibinden ayrılmazdı!"

Annemin bu sözleri Emrah'ta gülme isteği uyandırırken, Sema:

"Evine bağlı bir erkek olacak!" dedi. "Ne güzel işte?"

Bu güzel sözler bende boşluğa düşüyormuşum hissi uyandırırken Emrah:

"Kusura bakma canım, beni ancak pazardan pazara evde bulursun sen!" diyerek Sema'ya gülümsedi.

Başka bir yumruk daha Emrah'ın omzunda paralandı.

Derken mutfaktan biri çıkıverdi ve hemen arkamda bitiverdi. Annem arkamda duran kişiye:

"Gel kızım!" dedi. "Kahvelerimiz nasıl olmuş, bir bakalım."

Kızım mı? Kahve pişirmek mi?

İstem dışı bir biçimde kafamı arkaya çevirince Ayşe ile göz göze geldim.

AŞK ve ÖLÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin