Merhaba itiraf-et.com ahalisi. Benim hikâyem biraz karışık ve heyecan dolu. Burada okuduğum yüzlerce itiraf kendi yaşadıklarımı anlatmam konusunda beni cesaretlendirdi. Yirmi dört yıllık hayatımın sonunda aradığım şeyin evlilik olduğuna karar verdim. Bundan üç sene önce eşimle tanıştık. Kendisi yakışıklı, uzun boylu, fiziki açıdan tatminkâr ve kariyer sahibi bir adamdı. Onunla aynı şirkette çalışıyorduk. Ben patronun asistanıydım. O da şirketin dış ilişkilerinden sorumlu birimde görev alıyordu. Yaklaşık altı ay görüştükten sonra evlilik kararı aldık ve bir sonraki yaz evlendik.
İlk başlarda her şey güzel gidiyordu. Hepimizin bildiği cicim ayları. Eğlenceli tatiller, akşam gezmeleri falan. Birkaç ay sonra aradığım şeyin iyi bir aile, çocuk büyütmek gibi zırvalıklar olmadığını düşünmeye başladım. Yapı olarak kendimi eve kapatmayı, işimden uzak olmayı sevmiyordum.
Aynı zamanda boşanmak da işime gelmiyor. Neden diye soracak olursanız eşimin maddi durumu oldukça iyi. Zaten ziyadesiyle iyi bir kazancı var.
Tam böyle bir ikilem içindeyken yanında çalıştığım patronum eşinden ayrıldı. Kırklı yaşlardaki adam birkaç aylık bunalımın ardından kendini toparladı. Giyimiyle, kuşamıyla karizmatik ve çekici bir hali vardı. Ya da eşinden boşandıktan sonra bana öyle gelmeye başladı. Bilmiyorum.
Bir Cuma akşamıydı. Herkes şirketten ayrılmıştı. Fakat patronumun misafirleri gitmediği için ben mesaiye kaldım. Eşim de her Cuma yaptığı gibi şirketten çocuklarla Nevizade'nin yolunu tuttu. O gün fazla mesai yaptığımı bilmediğinden eminim. Bu mesai fazla ateşli ve günah dolu oldu. Bilmemesi daha iyi.
Patronum misafirleri gittikten sonra beni yanına çağırdı. O gün çok yorulduğunu söyleyip kendisine bir kadeh viski dolduracağını söyledi. Benim de isteyip istemediğimi sordu. Ben de olabilir anlamında başımı salladım.
Adam elinde viski kadehiyle koltuğuna yaslanmış bir biçimde eski karısıyla yaşadığı sorunları ve neden ayrıldıklarını falan anlatmaya başladı. Sağ elinin yüzük parmağıyla viski kadehinin ağzında daireler çiziyordu. Bu benim aklımı başımdan alıyor ve konuştuklarının yarısından fazlasını dinleyemiyordum.
İlk kadehler bittikten sonra ikinciyi doldurdu ve bana evliliğimin nasıl gittiğini, mutlu olup olmadığımı sormaya başladı. Sorulara kısa cevaplar verdim. Yine de bir süre sohbet devam etti. O sırada sesimin ne kadar davetkâr olduğunu hissedebiliyordum. İster istemez aramızda bir çekim oluşuyordu. Yavaşça koltuğundan kalktı. Ağır adımlarla oturduğum koltuğa yaklaştı. Hatırladığım son birkaç cümlede benim ne kadar güzel ve alımlı bir kadın olduğumdan bahsediyordu. Bunları söylerken iki elini omuzlarıma yerleştirdi ve yavaşça okşamaya başladı. Alkolün de etkisiyle hareketleri fazlasıyla hoşuma gidiyordu. Dur demek yerine onun hassas dokunuşlarına nazik boyun hareketleriyle karşılık veriyordum. Birkaç saniye ya da bir dakika sonra... Tam olarak hatırlayamıyorum ama elleri göğüslerime kaydı. O andan sonra ayağa kalktım ve iri cüsseli adamı evraklarının olduğu dolaba doğru ittirdim. İtiraz etmedi. Tam dolaba yaklaşmışken beni döndürdü ve sırtımı sert zemine yasladı. Nefesini hissedebiliyordum. Yavaş yavaş dudaklarını dudaklarıma değdirdi. Birkaç nazik öpücükten sonra iyice kendimden geçtim. Patronum ağır hareketlerle kıyafetlerimi çıkardı. Ben de aynı şekilde kendisine karşılık verdim. Birkaç dakika içerisinde ikimiz de loş ışıklı ofis odasında çırılçıplak kalmıştık.
O akşam ofiste patronumla birlikte oldum. Olayın gelişimi, gizemi ve yasaklığı bu ilişkiyi benim için unutulmaz ve vazgeçilmez bir hale getirdi.
Daha sonra da kaçamaklarımız devam etti. Bazen onunla dışarıya çıkıyor ve Beykoz sırtlarındaki gizli evinde boğaza karşı içkilerimizi yudumladıktan sonra saatlerce birlikte oluyorduk.
Eşim bu kaçamaklar sırasında bizi iş toplantısında biliyordu.
Patronun şoförünü eşimden daha eski tanıyordum. Gerçekten güvenilir ve sadık bir adamdı. Hayatını kazandığı adama ihanet edeceğini sanmıyorum. Bizim gizli kaçamaklarımızda bize refakat ediyor, saatlerce evin kapısında bekliyordu.
Bir itiraf daha... O yakışıklı çocukla da birlikte olmak istiyorum ama bunu ona söyleyecek cesaretim yok. Ne derseniz deyin. İhanet insanı bir kez ele geçirdiğinde kurtulmak imkânsız oluyor. Hep daha fazlasını istiyorsunuz.
Sonuç olarak ilişkimiz hâlâ gizli bir şekilde devam ediyor. Eşim, ben, patronum... Herkes halinden memnun. Tabii eşimin hiçbir şeyden haberi olmadığını düşünürsek. Eminim öğrendiğinde dünyası başına yıkılır.
Her Cuma buluşmalarımız devam ediyor. Akşam iş çıkışından sonra Beykoz'daki evde bir araya geliyoruz. Eşim dönmeden birkaç saat evvel evde oluyorum.
Herkes mutlu mesut hayatına devam ediyor
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İtiraf Avcısı (Tamamlandı)
ActionLa Malinche adındaki tercümanın Azteklere yaptığı ihaneti hiçbir nesil unutmadı. Öyle ki Meksikalılar hâlâ hainlere La Malinche diye hitap eder. Leydi Diana, Prens Charles ile evliyken, binicilik hocasıyla aşk yaşamaya başlayarak, saray tarihin en b...