12 - İkimiz de Azrail'in yoldaşıyız.

618 85 4
                                    


Gece oyun faslını biraz uzun tutmuş olmamın verdiği yorgunlukla telefonumun alarmına bir süre direndim. Bir kaç kez erteleyip uykuma devam etmeye çalıştım. Fakat bu sefer farklı tonda çalmaya başladı. Zor da olsa gözlerimi açtım. Komodinin üzerinde bir yandan çalmaya bir yandan da titremeye devam eden cihaza uzandım. Gözlerimdeki bulanıklık yok olsun diye göz kapaklarımı bir iki kez sımsıkı kapatıp tekrar açtım. Ekrandaki ismi görünce yanıtladım.

"Efendim Rıfat?"

"Abi haberler kötü... Yeni bir cinayet daha işlenmiş."

"Olay nedir?" diye sordum. Bir yandan da yataktan doğrulmaya çalıştım. Mayıs ayı olmasına rağmen serin bir sabahtı. Yorganı üzerimden attığımda odanın soğukluğuyla irkildim. O sırada Rıfat anlatmaya devam etti.

"İtiraf avcısı iş başında abi. Yine bir not. Yine kalbe tek kurşun. Maktul bir kadın."

İtiraf Avcısı tabiri artık kendini kanıtlayan katilimize pek de yakışmıştı. Bu ifadeyi sevdim. Rıfat böyle vakalarda katillere ya da şüphelilere doğru lakabı takma konusunda pek başarılıydı.

Bunlardan en çok hoşuma giden 'Abdesti Şüpheli' diye tanımladığı imamdı. Sancaktepe'de ormanlık arazide öldürülen Rojda isminde genç kızın ağabeyiydi. Olayı bir kaç hafta içerisinde aydınlığa kavuşturmuştuk. Rojda, evli olan amcası ile birlikte olmuş, hamile kalmıştı. Aile tarafından infazına karar verilmiş ve bu görev imam ağabeye kalmıştı. Adam saf ve temiz görüntüsüyle katil profilinden çok uzaktı ama Rıfat olayın peşini bırakmadı. Sonunda da haklı çıktı.

Üvey ailesini kurşun yağmuruna tutan 'Besili Karga' vardı bir de. Adamı  kantara çıkarsan yüz elli kilonun üzerinde gelirdi. Borç batağına düşmüş, üvey ailesinden istediğini alamayınca yaşlı çifti tam on yedi kurşun ile kevgire çevirmişti. Durum tam da besle kargayı oysun gözünüydü.

'Otuz Beşlik Çakı' da unutamadığımız katillerdendi. Cüce diye tabir edebileceğimiz adam 1.35 boyundaydı. Kendisinden on santim daha kısa boylu olan karısının boğazını İsviçre çakısıyla kesmiş ardından da ortadan kaybolmuştu. Yaklaşık iki ay kadar Afyon'daki köyünde saklandıktan sonra ailesinin tarladan topladığı ekinleri satmak için şehir merkezine inmiş ve burada devriye gezen polis ekipleri tarafından fark edilmişti. İfadesinde karısının kendisini aldattığından şüphelendiğini ve bu yüzden kavga ettikleri günün gecesinde uyuyan kadının boğazını çakı ile delik deşik ettiğini itiraf etmişti.

Yatağın kenarında doğrulduktan sonra Rıfat'tan adresi istedim. Bir yandan da ayaklarımı İzmir tatilinden dönmüş olan terliklerime sokmaya çalışıyordum.

Yaklaşık on beş dakika içerisinde hazırlanıp olay yerine doğru yola çıktım. Cinayet Ataşehir'de müstakil bir villada gerçekleşmişti. Rıfat'ın söylediğine göre burası kadın hastalıkları üzerine hizmet veren bir klinikti.

Sabah trafiğinin son demlerinden payımı alarak yaklaşık yarım saat içerisinde yardımcımın verdiği adrese ulaştım. O sırada Meral ve Rıfat villanın bahçesinde beyaz önlüklü bir kadınla konuşuyorlardı. Arabadan iner inmez göz ucuyla sokağı inceledim. Neredeyse her kapıda bir tabela vardı. Kliniğin sağ komşusu bir anaokuluydu. Sol tarafında ise organizasyon hizmeti veren bir şirket bulunuyordu. Karşı bina da yabancı dil kursuna aitti. Sokak baştan aşağıya işyerleri ile doluydu. Şansımız yaver giderse kameralar bu sefer bize yardımcı olabilirdi.

Sokak hakkında ufak çaplı bilgi sahibi olduktan sonra bahçeye, Meral ile Rıfat'ın yanına yürüdüm. Yanlarındaki genç kadının ağlamaktan göz altları şişmişti. Vücudu olayın şokuyla tir tir titriyordu.

İtiraf Avcısı (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin