KIRIK TARİH AĞACI

197 15 0
                                    

Heyecanlı adımlarım habersiz adımlarının ardından sesleni verdi telaşlı telaşlı
Dilim çaresizdi ama yüreğimden almıştı cesaretini korkak cümlelerin
O kadar utandım ki teşebbüs dahi edemedim gözlerinle konuşmaya
Ellerim kayboldu ceplerimde
İlk defa masumane benliğimle tanışmıştım , yani seninle
İki üç cümleden tüm sema anlamıştı ki sende biliyordun beni
Oluk oluk ter atıyordu kalbim , ta ki o hayyellerimi, düşlerimi yıkan , bahçelerimden papatyaları yakan dört kelime tek cümleyi duyana dek.

Gözlerim kaldırım taşları arasında
Umut geceyi terk etti, kabuğuna çekildi kalbim ardı sıra kilitlendi ve ellerimi buldum
Söylenecek ne bir heves nede söyleyebilicek bir nefes
Kalan bendim benden başkası tek değil
Giden o'ydu, cebinde hecelerim vardı
Ve gidiyordu
boynundan prangalı 'biz' arkasında

Karşı kaldırıma geçtim yalnızlık bekliyordu beni orda
Düşen kuru yaprakların altına saklanmaya çalıştım, birisi ezsede kırılıp rüzgara karışsam onun gibi gidebilsem ...

28 aralık da kırık tarih ağacına işte böyle asıldı.

Not DefteriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin